BJ Epstein
Çocukluk günlerinizi düşünürken aklınıza neler gelir? Çoğumuz, anne-babamıza veya nenemize, dedemize sarılıp hikâyeler dinlediğimiz zamanları hatırlarız. Uykudan önce anlatılan hikâyeler, güne tatlı bir veda ya da uykuya dalmamızı kolaylaştıran bir yöntem değildir sadece; farklı duygularla ve durumlarla tanışmak için güvenli bir yoldur aynı zamanda. Çocuk, sevimli tavşancığın hikâyesini dinlediğini düşünürken aslında dünya hakkında bir şeyler öğrenir.
Çocuk kitaplarının hem çocuğun dünyasına ayna tuttuğunu hem de onun için dış dünyaya açılan bir pencere olduğunu biliyoruz. Yani kitap, çocuğa kendi yaşamını yansıtırken aynı zamanda ona başka hayatlara bakma, başka hayatlara dair bir şeyler öğrenme fırsatı sunar ve bunlar çocuk için çok önemli deneyimler.
Önyargı üzerine yapılan araştırmalar; farklı, “öteki” olarak tanımlanan insanlarla iletişim kurmanın kalıpyargıları azalttığını gösteriyor; çünkü ilkin bize farklı görünen insanlarla iletişim kurduğumuz zaman, onlar hakkında gerçekten bir şeyler öğreniyoruz ve hikâyelerini dinledikçe yakınlaşıyoruz. “Öteki” olan artık daha az uzak, daha az “öteki” görünüyor bize. Esas istediğimiz, çocukların farklı hayatlara sahip insanlarla bizzat tanışmasıdır; fakat bu mümkün değilse kitaplar dış dünyayı tanımak için bir başlangıç olabilir.
Dünyayı temsil etme
Farklılıkların günlük yaşamımızda temsil edilmesinin ne kadar önemli olduğu biliniyor; buna rağmen birçok çocuk kitabı beyaz, erkek, bedensel engeli olmayan, trans olmayan ve heteroseksüel karakterlerle dolu. Araştırmalar, çocuk kitaplarındaki karakterlerin yüzde sekseninin beyaz olduğunu gösteriyor; ama bu oran dünyamızdaki oranı doğru yansıtmıyor.
Tüm bunlar çeşitlilik içeren kitaplara ihtiyaç duyduğumuzu ortaya koyan We Need Diverse Books hareketini başlatan sebepler arasında. Bu hareket 2014 yılında, çocuk kitabı yazarları Ellen Oh ve Malinda Lo arasındaki fikir alışverişinden doğdu. Hareketin amacı, çocuklar için çeşitlilik içeren daha fazla kitap yayımlanması ve çocukların bu kitaplara erişebilmesi. Bunun için yazarlara ihtiyaç olduğu kadar, bu hikâyeleri basacak yayıncılara, satacak kitapçılara, satın alacak kütüphanelere ve okullara da ihtiyaç var.
Çocuk edebiyatı araştırmaları yapan biri olarak, çeşitlilik ihtiva eden daha fazla kitap okursak ve yaşamımızda çeşitliliğe yer açarsak daha az çatışma yaşayacağımızı düşünüyorum. Çocuk kitaplarında temsil edilen farklı karakterler, meslekleri ve sosyal şartları bakımından da geniş bir yelpazede temsil edilirse, çocuklar kendilerini daha güçlü hissederler. Böyle bir edebiyatın okuru olan çocuk, büyüdüğünde istediği mesleği yapabileceğine, istediği gibi biri olabileceğine inanır. Arkadaşları için de aynı şeyi düşünür ve bütün insanlara saygı duyarak, herkesin becerisini takdir ederek büyür.
Bu çoğulcu düşünce yapısıyla, ırk ve din gibi etkenler örtük olarak bile tutum ve davranışları etkilemeyecektir. Üstelik bir iki kuşak sonra, ırkçı ve ayrımcı temsillere ilişkin korkunç istatistikler ortaya çıkmaz; edebiyatta, akademide, yaşamın her alanında çoğulculuğu destekleyen böyle kampanyalar yürütmemize gerek kalmaz.
Rol modelleri
Elbette kitaplar sadece “öteki”ler hakkında değil. Medyada veya edebiyatta bize benzeyen karakterler de yer alır, işte o zaman kim olabileceğimizi görmüş olur, aynı zamanda onaylanmış hissederiz. Yani edebiyat bize hem rol modelleri sunar hem de ilham verir.
İnsanların rol modelleri konusundaki farkındalığı ve arayışı (gerçek hayattan veya edebiyattan) artıyor, belki de buna bir anlamda cevap verebilmek için siyahi bir kız, Marley Dias, siyahi kız karakteri olan bin kitap bulmak için bir kampanya başlattı. Dias’ın önerileri arasında, Çılgın Bir Yaz,¹ Mucizeleri Saymak,² Bir Başka Brooklyn³ gibi kitaplar var. Fakat bu bin kitaplık listedeki kitapların kaç tanesinde siyahi kız karakterlerin görünür rollerde olduğunu merak ediyorum; mesela bu karakterler kaç kitapta akademisyen, öğretmen, doktor ya da devlet başkanı olarak karşımıza çıkıyor? Maalesef sayının hayli düşük olduğunu düşünüyorum.
Sadece azınlık karakterlere yer vermek, nitelikli bir çoğulcu edebiyat örneği sayılamaz elbette; fakat en azından bir başlangıçtır. Bu tarz kitapları öne çıkaran internet siteleri, bu çalışmaları teşvik eden edebiyat ödülleri mevcut; yine de daha fazla ve daha nitelikli çalışmaya ihtiyacımız var.
Bugün göçmenler, mülteciler ve bütün “öteki”lerle ilgili gittikçe artan bir tedirginlik var; çünkü toplumun bazı kesimleri, dünyayı beyazların yönettiği düzmece bir geçmişi özlüyor. Dünya sadece belli bir grubun söz sahibi olduğu bir yer değil, olmamalı; okudukları kitaplarda bu gerçeği çocuklara göstermek de bizim boynumuzun borcu. Belki böylece gelecek kuşak, çocuk yaşta tanıştığı “öteki”nden korkmamayı öğrenebilir.
¹ Rita Williams-Garcia, Çev. Eda Aksan, Altın Kitaplar.
² Holly Goldberg Sloan, Çev. Şiirsel Taş, Domingo Yayınevi.
³ Jacqueline Woodson, Çev. Solina Silahlı, Hep Kitap.
* The Conversation’dan alınmıştır.