Benim hayatta sizin kadar tecrübem yok. Pek az insanla tanıştım ve daima kendime yaşadım.
Sabahattin Ali
Sabahattin Ali, 25 Şubat 1907 Gümülcine / Eğridere doğumludur. Türk Edebiyatı’na bir çok önemli öykü,roman,şiir kazandıran yazar 2 Nisan 1948 yılında, Milli Emniyet’le bağlantılı bir kaçakçı olan Ali Ertekin tarafından Bulgaristan sınırında öldürülmüştür.
Yapıtlarında kullandığı üslubunun keskinliği,cesur yapısı ve düşüncelerinin netliği ile toplumcu-gerçekçi bir anlayışa sahiptir. Her bir hikayesini,şiirini ve romanını hayatın içinden, toplumsal sorunlara eğildiği, insanlığa ironik bir bakış açısıyla kaleme almıştır. Sırça Köşk (1947) isimli öykü kitabında bu anlayışın izlerini, yazarın şu cümleleri ile örneklendirebiliriz :
“Niçin hep acı şeyler yazayım? Dostlar, yufka yürekli dostlar bundan hoşlanmıyorlar. ‘Hep kötü, sakat şeyleri mi göreceksin? diyorlar. ‘Hep açlardan, çıplaklardan, dertlilerden mi bahsedeceksin? Geceleri gazete satıp izmarit toplayan serseri çocuklardan; bir karış toprak, bir bakraç su için birbirlerini öldürenlerden; cezaevlerinde ruhları kemirile kemirile eriyip gidenlerden; doktor bulamayanlardan; hakkını alamayanlardan başka yazacak şeyler, iyi güzel şeyler kalmadı mı? Niçin yazılarındaki bütün insanların benzi soluk, yüreği kederli? Bu memlekette yüzü gülen, bahtiyar insan yok mu?”
Gelin şimdide Sabahattin Ali’nin bu anlayıştan hareketle, insanın ruhunu en iyi şekilde kullandığı, tarifi zor hisleri başarıyla dile getirdiği şiirlerine bir göz atalım:
Dağlar Şiiri
Başım dağ, saçlarım kardır,
Deli rüzgarlarım vardır,
Ovalar bana çok dardır,
Benim meskenim dağlardır.
Şehirler bana bir tuzak;
İnsan sohbetleri yasak;
Uzak olun benden, uzak,
Benim meskenim dağlardır.
Kalbime benzer taşları,
Heybetli öter kuşları,
Goğe yakındır başları;
Benim meskenim dağlardır.
Yarimi ellere verin;
Sevdamı yellere verin;
Yelleri bana gönderin;
Benim meskenim dağlardır.
Bir gün kadrim bilinirse,
İsmim ağza alınırsa,
Yerim soran bulunursa:
Benim meskenim dağlardır.
Dağlar şiirini, Ali Kocatepe bestelemiş, Sezen Aksu seslendirmiştir.
Melonkoli
Beni en güzel günümde
Sebepsiz bir keder alır.
Bütün ömrümün beynimde
Acı bir tortusu kalır.
Anlıyamam kederimi,
Bir ateş yakar derimi,
İçim dar bulur yerimi,
Gönlüm dağlarda bunalır.
Ne kış, ne yazı isterim,
Ne bir dost yüzü isterim,
Hafif bir sızı isterim,
Ağrılar, sancılar gelir.
Yanıma düşer kollarım,
Görünmez olur yollarım,
En sevgili emellerim
Önüme ölü serilir…
Ne bir dost, ne bir sevgili,
Dünyadan uzak bir deli…
Beni sarar melankoli:
Kafamın içersi ölür.
Melonkoli şiirini, Nükhet Duru seslendirmiştir.
İstek
Yanıyor beynimin kanı,
Bilmem nerelere gitsem?
İçime sığmayan canı
Hangi rüzgara eş etsem?
Akşam sular karardı mı
Bir dağa versem ardımı,
İçimi yakan derdimi
Sağır göklere anlatsam…
İçiliversem dem gibi,
Kırılıversem cam gibi,
Şamdanda yanan mum gibi,
Sabahı görmeden bitsem…
Bir yüce ormana dalıp
Ya bir dağ bağşına gelip,
Beni yaradanı bulup
Malını başına atsam…
Görünmez kollar boynumda,
Yarin hayali koynumda,
Sıcak bir kurşun beynimde,
Bir ağaç dibinde yatsam…