‘Zuhal’im, hayat!
Hayatımsın.’
diye başlar Cemal mektubuna 12 Temmuz 1972’de.
İki bölümden oluşur kitap. Birinci bölüm, Zuhal Tekkanat’ın hastanede olduğu zamanlar Cemal Süreya’nın on üç gün boyunca ona yazdığı moral mektuplarından oluşur. İkinci bölümde ise 1967-1978 yılları arasında yazdığı mektuplarla doludur. Tam 38 tane. Böylelikle On Üç Günün Mektupları 51 mektuplu bir sevda kitabı olur.
Yıllarca dillerden düşmeyen Tomris Uyar-Cemal Süreya aşkına rakip diyebileceğim bir aşk Zuhal Tekkanat ve Cemal Süreya aşkı. Her zaman Cemal Süreya’nın kadınlara değil de aşka aşık bir insan olduğunu dile getirmişimdir. Öyle ki insanlar genelde Tomris Uyar’la anar Süreya’yı. Ama bu kitapta Süreya’nın Tekkanat’a olan sevdası o kadar güzel bir şekilde göz önünde ki kesinlikle herkesin okuması gereken bir kitap.
Cemal Süreya eşi Zuhal hastanedeyken her anını yazar. Oğlu Memo’yu anlatır, gittiği yerleri anlatır, hayallerini anlatır, özlemini anlatır, en çokta ona olan aşkını anlatır.
Süreya’nın ‘Sevgilim Ben Şimdi’ şiiri bu on üç gün içinde ortaya çıkmıştır. Zuhal’e yazılan en güzel şiirler arasındadır bu.
Yapı Kredi Yayınları’nın basımı olan bu kitabın ilk bölümü, Cemal Süreya’nın el yazısıyla basılmıştır. ‘Sevda Sözleriyle Dolu Mektuplar’ yazısıyla Erdal Öz karşınıza çıkar. Mutluluğunu güzel bir yazıyla dile getirir ve sonunda da ‘‘Edebiyatımızda büyük bir yeri olan Cemal Süreya’nın önemli bir yapıtı olarak bakıyorum bu kitaba.’’ demeyi unutmaz.
İkinci bölüm ise Zuhal Tekkanat’ın Cemal Süreya’dan 1967-1978 yılları arasında aldığı mektupları eklemesiyle ortaya çıkar.
Her sayfasında sevda doludur. Özlem doludur. Aşkın güzel yanını bize bir kez daha gösterir. Eskilerin güzelliğini, mektupların özelliğini bize çok güzel yansıtır. Süreya severlerin kesinlikle okuması gereken bir kitap.
‘’Sevmek ne uzun kelime!’’
Sevin, sevmek güzeldir. Ve en önemlisi mektup yazın sevgili okurlar. Mektup duyguları anlatmak için en güzel, en özel yoldur.
