1959, Nevşehir doğumlu Ercan Kesal, Ege Üniversitesi‘nin Tıp Fakültesi Bölümü‘nde lisans eğitimini tamamlamış. İTİCÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Uygulamalı Psikoloji dalında Master eğitimini bitirdikten sonra Yeditepe Üniversitesi Sosyal Antropoloji Doktora eğitimini almıştır. Altı yıl boyunca Ankara’nın civar köylerinde ve kasabalarında mesleğini icra etmiş daha sonrasında İstanbul’a gelerek özel sağlık sektöründe yer alarak poliklinik ve tıp merkezleri kurmuş. 1997 yılından beri Özel Okmeydanı Hastanesi’nin yönetim kurulu başkanlığını sürdürmekte.
Ercan Kesal henüz Tıp Fakültesi öğrencisi iken ilk şiir ve yazıları Dönem dergisinde yayımlanmaya başlamış. Kasaba ve köylerde yapmış olduğu mecburi hizmet sırasında Son Reçete dergisinde söyleşilerini ve yazılarını yayımlamış. Era Yayınları kurucuları arasında yer alan Ercan Kesal, Şizofrengi dergisinde de yazılarını yayımlamıştır. 2021 haberine göre, psikiyatr Fatih Altınöz‘ün haberiyle Şizofrengi, bütün sayılarını dijital ortamda yayınlayarak okurlarına kavuşması sağlanmıştır. (İlgilileri için buraya.)
Ercan Kesal’ın Uzak, kendisine 14. Sadri Alışık Ödülleri‘nde En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu ödülü aldıran 2009 Yeşilçam Ödülleri‘nin En İyi Senaryo‘suna sahip filmi seçilen Üç Maymun filmleriyle başlayan oyunculuk kariyeri şimdilerde Magarsus adlı bir dizi ile devam etmekte. Ne kadar başarılı ve işini iyi yapan bir oyuncu olduğu gerçeğini bir kenara koyarak bugün bu yazımda daha çok yazarlığı hakkında bilgi vermek ve konuşmak istiyorum.
2013 yılında İletişim Yayınları tarafından ilk romanı Peri Gazozu yayımlandı. Peri Gazozu’nu almam için beni sürükleyen o alıntıyı bir yerlere kaydetmiştim. Şöyleydi: “Vicdanımız kuruyor. Babalarını erken kaybetmiş yetim çocukların masum başlarım koyacakları göğüsler çoktan çöktü, farkında mısınız? Göğüs çöktükçe zulüm tepemizde kalıyor. Kavisli ve dolaşık geçmişimizse, bozuk düzenimizin telleri olmuş. Duyduğunuz sesler bu yüzden içli ve bu kadar derinden geliyor.” Hâlâ hissediyorum o hissettiğim ilk şeyi. Nereye dokunuyor bilmiyorum ama dokunmaya devam ediyor. 2014 yılında İthaki Yayınları tarafından Evvel Zaman adlı kitabı yayımlandı. Bu kitap 2011 Cannes Film Festivali‘nde Jüri Büyük Ödülü kazanan Nuri Bilge Ceylan yapımı Bir Zamanlar Anadolu filminin Ercan Kesal oyunculuğu ve gözlemciliğiyle dolu hikâyesi. 2015 yılında İletişim Yayınları tarafından Nasipse Adayız adlı novellası, 2016 yılında Cin Aynası adlı anlatısı, 2017 yılında Bozkırda Bir Gece Yarısı adlı bozkırdan gelip bozkıra giden bir resimli hikâyesi ve “Aslında” adlı kendiyle söyleşisi yayımlandı.
Ben Ercan Kesal’ı tanıdığımda üniversiteye henüz yeni başlamıştım. İlk okuduğum kitabı ise Cin Aynası‘ydı. Bundan 7 yıl önceymiş, ne kadar hızlı geçmiş zaman… Cin Aynası’nın Alper Yeşiltaş fotoğrafı taşıyan kapağı beni çeken ilk detaydı. Kitabı okumaya başladığımda Aziz Nesin’i gördüm, siyaseti, ölümü, gerçekliği… Hayat yaşamak için zor ama keşfettikçe ve deneyimlendikçe bir o kadar da anlamlı. Ben Cin Aynası’nı okumayı bitirdiğimde büyümüştüm. Hep böyle söylerim.
7 yıl aradan sonra bugünlerde Alper Yeşiltaş fotoğrafının bir kolajını gördüm. Meğersem Alper Yeşiltaş o duvarı ve dolayısıyla pencereyi 12 yıl boyunca çekmiş. Sonunu sizinle paylaşırken aklımda olan ise Cin Aynası’ndan altını çizdiğim bir bölüm. Ne acayip sanki birbirleri için yaratılmışlar gibi…
“Biz ölmüş annemizin sütünü mü emdik? Anadolu’nun sütünü. Göç yollarında ölen komşularımızın, kovuklarda kıstırılıp kurşunlanan köylülerin, yanmış otellerin içinde kalan kardeşlerimizin Anadolusu. Issız dağ yamaçlarının, serin çavlanların, bozkırın Anadolusu. Maraş’ın, Sivas’ın ve Roboski’nin. Eskişehir’in, Taksim’in şimdilerde… Başımıza gelenler bu yüzden mi acaba? Bu yüzden mi, bu kadar çok hırsız, soytarı, riyakâr ve yalancısı var tarihimizin?”
2018 yılında İletişim Yayınları tarafından Kendi Işığında Yanan Adam – Tanıdığım Metin Erksan adlı kitabı yayımlandı. Ercan Kesal bu kitabında usta yönetmen Metin Erksan ile arkadaşlıklarını, sohbetlerini ve yönetmenin son yıllarına eşlik edişini kaleme almış. 2019 yılında Velhasıl adlı hatıra kitabı yayımlandı. 2022 yılında Kronik Kitap tarafından Yenal Bilgici sorularına cevap veren Ercan Kesal’ın Cebimdeki Ekmek Kırıntıları adlı söyleşi kitabı okurlarıyla buluşmuş oldu. Bu yılın haziran ayında İletişim Yayınları tarafından Hekimlik Sanatları adlı kitabı yayımlanarak Ercan Kesal, hekimlik hayatını ve tecrübelerini tarihe kaydetmiş oldu.
Bunca emek ve cümleyi biriktirdiği ülke sınırları içerisinde kendisiyle aynı zaman diliminde yaşayabilmiş olmanın mutluluğuyla Ercan Kesal okuma listesini siz okurlarına ve meraklılarına sunuyorum. Çok heyecanlıyım, çok gururluyum. Sonsuz teşekkürler.
Ercan Kesal, Neokuyorum okurları için 10 kitap tavsiyesinde bulundu. İşte o 10 kitap:
- M. Sami Okumuş – Medine Müdafaası (Dergâh Yayınları)
- Lauren Elkin – Flanöz (Nebula Kitap, Çeviri: Doğacan Dilcun Doğan)
- Serpil Sancar – Erkeklik: İmkânsız İktidar (Metis Yayınları)
- Jorge Luis Borges – Alçaklığın Evrensel Tarihi (Can Yayınları, Çeviri: Süleyman Doğru)
- İsmail Gezgin – Homo Narrans (Redingot Kitap)
- Max Frisch – Berlin Günlüğü’nden (Yapı Kredi Yayınları, Çeviri: İlknur Özdemir)
- Bekir Ağırdır – Bize Yeni Bir Söz Lazım (Mundi Kitap)
- Frederic Gros – Michel Foucault (İletişim Yayınları, Çeviri: Dr. İsmet Birkan)
- Gökhan Akçura – Yıldızların Altında (Yapı Kredi Yayınları)
- Yenal Bilgici – Memlekette Tuhaf Zamanlar (Doğan Kitap)