Luigi Pirandello , İtalya’nın en önemli yazarlarından. Özellikle oyun yazarı olarak tanınmıştır. 1934 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazanmıştır. Maddi nedenler ve yaşadığı aile içi huzursuzluklar nedeniyle psikolojik olarak zor zamanlar geçirmiş ve bu da eserlerine yansımıştır.
Pirandello Biri, Hiçbiri, Binlercesi isimli kitabında, insanın hayatı boyunca kendi kendiyle yaptığı sorgulamalara yer veriyor. Hayatımız boyunca karşımıza çıkan her insanı, fiziksel özelliklerine ya da davranış biçimlerine göre tanımlıyoruz. Fakat biz de dahil olmak üzere her insanın kendi içerisinde yarattığı birçok kimlik bulunuyor. Pirandello ise bu kitapta, kahramanın kendi kimlikleri ile iletişime geçmesini sağlıyor ve kahraman bize şu soruyu soruyor , “İnsan bir midir, hiç midir yoksa binlerce midir?”.
Benim de bu kitapta altını çizdiğim 10 güzel alıntı var; umarım keyif alırsınız.
“Yalnızlık asla sizi de kapsamaz ; sizi daima dışarıda bırakır ve sadece çevrenizde yabancı birinin var olmasıyla mümkündür: Nerede ve kiminle olursanız olun, tamamıyla yok sayılmalı ve siz de etrafınızdakileri tamamıyla yok saymalısınız ki arzu ve duygularınız kaygı verici bir belirsizlik içinde yitik, havada öylece asılı kalabilsin ve kendinizi kanıtlama arzunuz tamamen ortadan kalkarken, bilincinizin içtenliği de yok olsun. Sadece kendisinin yaşadığı, sizinse var olduğunuza dair en ufak bir veya sese rastlayamayacağınız bir yerdedir gerçek yalnızlık ve nitekim orada yabancı olan da sizsinizdir.”
(sy.20)
“Eğer başkalarının gözünde bugüne dek olduğuma inandığım kişi değilsem, kimim ben?”
(sy.21)
“Uğruna en fazla çaba göstereceğim hedef şu olmalı: Kendimi kendi içimde görmek yerine, kendimin ben tarafından görülmesini sağlamak; bunu aslında kendi gözlerimle fakat sanki başkasının – o herkesin gördüğü fakat benim göremediğim başkasının – gözünden görülmüşüm gibi yapabilmek.”
(sy.29)
“Siz ve ben aynı dili , aynı kelimeleri kullandık . Fakat kelimelerin içleri boş, anlamları kayıpsa, bunda sizin ve benim suçumuz ne olabilir?”
(sy.52)
“Hiçbirimizin gerçekliği diğerinden daha gerçek değil ve her ikimizinki de yalnızca bir anlığına var.”
(sy.53)
“Öyle ya, ne ben kendimi sizin bana verdiğiniz biçimde ne de siz kendinizi benim size verdiğim biçimde tanıyabilirsiniz; hiçbir şey , herkes için aynı olamaz; her şey, her birimiz için sürekli değişebilir ve nitekim değişmektedir de.”
(sy.68)
“Hiç birimiz diğerlerinde kendi içimizdeki dünyayı, sanki dış dünyaymış gibi zorla kabul ettirmeye çalışıyor, diğerlerinin de onu ille de bizim bildiğimiz biçimde görmesi gerektiğinde ısrar ediyor ve böyle yapmadıkları taktirde var olamayacaklarını iddia ediyoruz.”
(sy.137)
“Kendinizi ancak poz verdiğinizde, yani bir heykele dönüştüğünüzde tanıyabilirsiniz. Hayatta olan bir kişi ise yaşamakla meşguldür ve kendini göremez. Kendini tanımak, ölmek demektir.”
(sy.236)
“Bir pencereye yanaşırsınız ; dünyaya bakarsınız ve dünyanın size göründüğü gibi olduğuna inanırsınız.”
(sy.238)
“Yaşıyorum, üstelik de bütünlüğümden bir şey kaybetmeden; fakat kendi içimde değil, dışarıdaki her şeyin içindeyim artık.”
(sy.256)
- Biri, Hiçbiri, Binlercesi – Luigi Pirandello
- Aylak Adam Yayınları – Roman
- 280 sayfa
- Çeviri: Birgül Göker – Nazlı Birgen