Yeni bir yayıncılık tarzı benimseyen ve kısa sürede yayımladığı kitaplarla dikkat çeken Holden Kitap yakın zamanda aramıza katıldı. Yayınevinin kurucusu Baran Güzel ile Holden’in hikayesini konuştuk…
Holden’in yolculuğu hayırlı olsun, yaklaşık beş ay önce pandemi gibi zor bir süreçte ilk kitabınız yayımladınız. Yayınevinin yolculuğunu anlatır mısın biraz?
Holden Kitap’ı 2020’ni sonlarında kurdum. Pandeminin en yoğun olduğu dönemde. Kitapyurdu.com yakın zamanda KDD (Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık) isimli bir sistem kurdu. Yayıncılar kitaplarının baskı dosyalarını, KDD’nin sistemine yüklüyor, aldıkları bandrolleri de Kitapyurdu’na yolluyorlar. Böylece kitap Kitapyurdu’nda satışa açılıyor ve sipariş geldikçe teker teker basılıyor. Büyük sermayelere sahip olmayan yayıncılar için çok avantajlı bir sistem. Matbaa ve depo gideri olmadan, büyük faturalar kesip büyük vergiler ödemeden kitap yayınlamak bana çok cazip geldi. Bağımsız kitapçılar ve D&R, Kırmızı Kedi, Nezih gibi zincir mağazalar benim izlenimlerime göre ciddi anlamda okur kaybetmiş durumda. Online alışveriş çağında yaşıyoruz ve yayıncılar da bu duruma ayak uydurmak zorunda.
Benim aklımda hep sevdiğim yazarların, şairlerin kitaplarını yayınlamak vardı ama hiçbir zaman bunun için yeterli sermayeye sahip olamayacaktım. İşte Holden, bu hayalimi gerçekleştirmemi sağlayacak bu sistem sayesinde ortaya çıktı. İsmi Çavdar Tarlasında Çocuklar’ın anlatıcısı Holden Caulfield’dan geliyor. Logomuz da onun meşhur avcı şapkası.
Pandemi şartlarında yeni bir yayınevi açmak cesaret istiyor, bu noktada tam olarak neye güvenerek başladınız?
Yukarıda bahsettiğim sisteme güvenerek açtım aslında yayınevini. Benim yayıncılık ve editörlük tecrübesinden başka sermayem yok. Maaşımdan ve yaptığım yan işlerden artırdığım parayla da dışardan çalıştığım editörlerin, tasarımcıların ödemelerini yapıyorum. Kitaplar satıldıkça da gelen para başka kitapları basmamı sağlıyor. Şimdilik güzel bir döngü yakaladık. Bakalım.
Peki, Holden’de işleyiş nasıl şu an? Dosya kabul şartlarınız neler, kimler size dosya gönderebilir?
Holden’in geniş bir tür yelpazesi var. Öykü, roman, şiir, deneme, inceleme kitapları basıyoruz. Benim dışımda gelen dosyaları değerlendiren iki editör arkadaşım var. Biz üç kişi başvuruları dikkatle inceliyor, kendi edebi zevkimize bir çıta koyuyor ve beğendiğimiz ya da çalışılabilir dosyaları değerlendirmeye alıyoruz.
Şu anda biri çeviri olmak üzere toplam sekiz kitabınız bulunuyor. Çeviri eserler devam edecek mi yoksa ağırlıkta yerli eserlerle mi yolculuğunuzu sürdüreceksiniz?
Çeviri eserler yayınlamayı çok istiyorum ama yurt dışı teliflerini ödeyecek bir imkân yaratamadım henüz. Döviz kuru malum. Ülke bir aile şirketi gibi yönetilirken az sermayeli bir girişimcinin çeviri kitap basması çok zor artık.
Son zamanlarda gençlik ve çocuk kitapları çok öne çıkıyor ve küçük-büyük birçok yayınevi alt markalar kurmaya başladı. Sizin de ileriye dönük böyle bir planınız var mı?
Gençlik ve çocuk kitapları benim hiç bilmediğim bir alan. Kardeşlerime çocuk kitabı alırken bile hep en kötülerini aldığımı sonradan anlamıştım. Bence çocuk kitabı basmak uzman bir ekip işi. Pedagoglar, bu alanda tecrübeli editör ve çevirmenler gerekiyor. Böyle bir ekip kurmak da yetmiyor, üretilen kitapları okullara vs. ulaştıracak güçlü bir pazarlama ekibi der şart. Yani layıkıyla çocuk kitabı yayınlamak için ciddi bir kaynak gerekiyor. O yüzden pas geçiyorum. Bunun hayallerini kurmak bile ürkütüyor beni.
Holden’in ilk kitapları arasında Murat Çelik ve Bahadır Cüneyt Yalçın gibi yakından tanıdığımız isimler de var. Başka transferler de olacak mı ya da bu isimlerin diğer kitaplarını da yayınlayacak mısınız?
Şimdi Sefa Kaplan da geldi. Onun Oğuz Atay Sözlüğü’nü bastık yakın zamanda. Önümüzdeki aylarda da daha önce Doğan’dan çıkan Geleceği Elinden Alınan Adam Oğuz Atay kitabını basacağız. Murat’ın öykülerini Everest basıyor, yeni bir şiir dosyası olduğunda talip olacağım. Bahadır Cüneyt Yalçın ise ne yazsa talip olurum. Onu henüz bir kitabı yokken, afilifilintalar’da yazdığı zamanlardan beri takip ediyor ve çok seviyorum.
Pandemi biter ve her şey normale dönerse fuarlarda yer almayı düşünüyor musunuz?
Fuarlara katılmayı 100 kitaptan önce düşünmüyorum. Ama Konu Kitap’ın standında beni çay içerken görebilirsiniz. :)
Holden oldukça şık kapak tasarımlarına sahip. Tasarımları kim ya da kimler yapıyor?
Kapaklarımızın çoğunu Merve Yiğit tasarladı. Merve benim daha önce çalıştığım Kafkaokur Dergisi’nde çizimlerini çok beğendiğim bir arkadaşım. Logomuzu da o yaptı. Fakat kitaplar çoğaldıkça tasarımda çeşitliliğe gitmek için başka arkadaşlardan da yardım alıyoruz. E S Kibele Yarman, Nazlı Çelebi ve Barış Şehri de Holden’e kapak yapıyor ihtiyaç durumunda. Bu arada kitapların iç tasarımları da Deniz Tugay’a emanet.
Şimdiye kadar yayımladığınız kitaplarla ilgili okurlardan nasıl dönüşler geliyor?
Holden yeni yeni duyulmaya başlayan bir yayınevi. Öncelikle yayıncılık şeklimizi (kitapların sipariş gedikçe basılması ve internet üzerinden satılması) ilginç buluyor insanlar. Bir tarafta bu tarz bir yayıncılığın butik yayınevleri için kaçınılmaz olduğunu anlayanlar, bir tarafta da sürdürülebilirliğini sorgulayanlar var. Ben iyi kitaplar yayınladıkça, iyi bir kitle yakalayacağımıza ve yayınladığımız her kitabın okurunu bulacağına inanıyorum. Bu biraz bizim yapacağımız tanıtımlarla, biraz fısıltı gazetesiyle biraz da yazarlarımızın gayretiyle olacak. Kapaklarımız güzel, bastığımız kitaplar güzel, kitap satılan bütün sitelerde varız. Holden’i sevenler bu sebeplerden dolayı her geçen gün çoğalıyor.
Yılın geri kalanı için planınızda neler var?
Benim öncelikli amacım her ay en az iki kitap yayınlamak. Yayın listemizde romanlar, öykü, şiir ve biyografi kitapları var. Planım, tökezlemeden, yıl sonuna kadar 25 kitaba ulaşmak.