Şilili yazar İsabel Allende’yi ilk kez ilk romanı Ruhlar Evi ile okumuş ve hayran kalmıştım. Şilili bir ailenin üç kuşak hikayesini anlattığı Ruhlar Evi’nin son yüz sayfasını Şili’de 1973’te yapılan askeri darbeye ayırmış, darbeyi romandaki kahramanların gözünden anlatmıştı. Ruhlar Evi’nin masalsı havasını ve şiirsel dilini bayıla bayıla okumuştum. Ruhlar Evi’nde anlatılan aileyi ve hikayeleri İsabel Allende kendi ailesinden ve çocukluk hikayelerinden esinlendiği içi Ruhlar Evi yarı otobiyografik bir romandı.
Paula ise tam bir otobiyografik kitap. İsabel Allende onu kızı Paula için yazmış. Paula henüz 28 yaşındayken az bilinen bir hastalıktan dolayı komaya giriyor ve aylarca komada kalıyor. Paula’nın başında iyileşmesini bekleyen İsabel Allende, bu bekleyiş sürecinde biraz olsun avunmak için kızına o komadayken neler yaşadıklarını ve kendi hayatını anlatıyor. Paula, bana tarz olarak Stefan Zweig’ın Dünün Dünyası’nı hatırlattı. Stefan Zweig da kendi anılarını anlatırken dönemin olaylarını ayrıntılı gözlemlerle aktarmıştı. Böylece tarihi olayları tarih kitaplarında anlatılandan daha fazlasıyla, sıradan insanın hayatındaki etkileriyle okumuştuk. Dünya Savaşlarını anlatırken aynı şeyleri anlattığım öğrencilerim şimdi farklı cephelerde birbirlerini öldürmek için ateş ediyorlar demişti ve bence savaşın dehşetini, anlamsızlığını ve insanlık dışı oluşunu çok sade ama çok etkileyici biçimde anlatmıştı. Paula’da da 1940’lardan 1990’lara Şili’nin ve Allende’nin bulunduğu ülkelerin günlük yaşamını, Şili’de 1973’teki darbeyi, dünyayı sarsan olayları ve bunların sıradan insanın yaşamındaki etkilerini roman tadında okuyoruz. Ben dünya tarihine dair pek çok şey öğrendim Paula’dan. Mesela 1985’te Kolombiya’da yaşanan ve 25.000 kişinin ölümüne yol açan yanardağ felaketi ve 60 saat boyunca saplandığı çamurdan kurtarılmayı bekleyen ancak kurtarılamayan küçük kız Omayra Sanchez’in hikayesini.
Öte yandan Paula bir kadının hikayesidir. Paula’da bir kadının hastalığa, baskılara, sürgüne ve yoksulluğa karşı nasıl direndiğini ve mücadele ettiğini ve yaşamın iyileştirici gücünü bulabilmeyi nasıl başardığını okuyoruz. İsabel Allende ne zaman korksa üvey babası Ramon’un sözünü hatırlıyor ve bize de hatırlatıyor: “… unutma onlar senden daha çok korkuyorlar.”
İyi okumalar.
- Paula – İsabel Allende
- Can Yayınları
- Çeviri – İnci Kut
- 464 sayfa