Günsu Özkarar, müzisyen Ada Sanlıman’la söyleşti. Keyifli okumalar diliyoruz.
Müzik geçmişinizden biraz bahsedelim mi? Çocuk Ada nasıl biriydi ve müzik hayatının neresindeydi?
Her yerde müzik duyan biriydim galiba. Bebekken bile beni en çok heyecanlandıran, ya gökyüzünde gördüğüm ay ya da bir yerde duyduğum müzik sesi olurdu. Hipnotize olmuş gibi aya bakıp, bebekçe konuşarak parmağımla ayı işaret edermişim. Aynı şekilde çalan bir müziğe her zaman pür dikkat kesilirmişim. Her türlü sesin beni büyülediğini söyler ailem. Mesela tuzluktan dökülen tuzluğun sesine bayılırmışım. Gittiğimiz her yerde tuzu ince ince masaya döküp dinlermişim. Sonra da masaya dökülen tuz öbeğini parmaklarımla ezerken çıkan sesi dinlermişim. Kulağa saçma gelebilir ama sokaktan gelen sesler ya da evin içinde çalan müzik olsun, bütün dikkatim o yönde olurdu. Evde çalan müzik bazen bana ninni oldu, bazen de bugün severek dinlediğim ve söylediğim müziğe açılan ilk kapıydı. Ailemden yana çok şanslıydım, muhteşem bir müzik zeykiyle büyüdüm.
Çoğu sanatçıdan pandeminin onları çok beslediğine dair söylemler duyuyorum. Sizin için nasıl geçti pandemi?
Neresinden bakılırsa bakılsın, pandemiyi yaşamış ve yaşıyor olmanın hiç güzel bir tarafı yok. Hayatımızın ortasına saatli bir bomba gibi yerleşti ve hala orada duruyor. Çok yıkıcı buluyorum. Ve de henüz bırakacağı izleri bilmiyoruz bile. İyi tarafından bakarsak, pandemi bana aslında kendimle ilgili bildiğimi zannettiğim pek çok konuda yanıldığımı gösterdi. Zaaflarım, korkularım, gelecek kaygılarım, ilişkilerim, planlarım, akla gelebilecek her şeyle yüzleşmem ve önceliklerimi gözden geçirmem açısından çok şey kattı. Ben evde olmayı, evde vakit geçirmeyi severim ama zorunlu kapanmalar bana iyi gelmedi. Sosyalleşememek, sevdiklerimden uzak olmak bir süre sonra beni yordu. Besleyen tarafları da oldu elbette. Müzikal olarak çok daha fazla müzik dinleme, araştırma ve yapacaklarımla ilgili zihnimin netleşmesini sağladı.
Peki ya stüdyo süreciniz? Emeği geçen ekip arkadaşlarınızı anabilir miyiz?
En başta parçamın aranjesini, miks ve masteringini yapan Genco Arı’nın adını anmam gerekir. Onun gibi bir usta müzisyenin ve ses mühendisinin varlığı ve bizim uyumumuz harikuladeydi. Birbirimizi öyle tamamladık ki en başından itibaren aynı dili konuştuğumuzu farkettik. Elbette Burcu Arı’nın varlığı da öyle, sesimin başka bir tarafını da onun sayesinde bu süreçte keşfettim, bu şarkıda vokal koçum o oldu. Gerçekten bir ekip olduk ve umarım daha pek çok prodüksiyonu birlikte yaparız ki öyle görünüyor..
Ada Sanlıman ilhamını nereden alan bir müzisyendir?
Sokaktan, aşktan ve her şeyden.. Şiirlerden, bazı hayatlardan, yakınlarımdan ya da hiç tanımadığım ama eserleriyle bana dokunan ve beni etkileyen insanlardan. Bazen de yağmurdan ya da sisli bir havadan.. En hüzünlendiğim zamanlarda notlar alırım, sözler biriktikçe birikti defterlerimde…
O günler, ilhamını nereden almış bir şarkı?
Aşktan, özlemden, hayattan… Bu şarkıyı söylemek istediğimi ilk dinlediğimde biliyordum. Şarkının daha önce seslendirildiği gibi olmayacağını, üzgün değil daha umutlu bir şarkı olacağını ise bilmiyordum. “Bitter/sweet” yani acı/tatlı bir etkisi var ve insanlardan aldığım yorumlar da hep öyle. Hoşuma gidiyor böyle yorumlanması…
Gelecek projelerinizi öğrenebilir miyiz?
Sırada yeni şarkılar var. Arayı açmadan iki tekli daha gelecek.. Sonrasında yeni şarkılar, bir albüm ve tabii ki yeni ve farklı repertuarlarla konserlerim olacak. 2022 pandemisiz, hareketli ve bol üretimli olsun istiyorum…
Çok teşekkürler.