Uzun bir aradan sonra Arşiv Odası’na kaldığımız yerden devam etmenin heyecanını sizlerle paylaşmak istiyoruz. Edebiyatın tozlu raflarına inip geçmişte kalmış edebiyat haberlerini sizlere ulaştırmaya, geçmişten günümüze edebiyat tartışmaları ve haberleri sunmaya devam edeceğiz.
Bu seferki kaydımız, 2002 yılından bir haber. O yılın Sait Faik Hikâye Armağanı sonuçları oldukça tartışmalı geçmiş ve jüride yer alan seçici kurul, kendilerine yöneltilen “öznellik” ithafını eleştirmiş.
İyi okumalar diliyoruz.
Sait Faik Odülü’nde tartışma
Bu yıl Yekta Kopan’a verilen Sait Faik Hikâye Armağanı, Semih Gümüş’ün Okudukça programındaki sözleriyle yeniden gündemde.
1964 yılından bu yana, aralarında Orhan Kemal, Bilge karasu, Adalet Ağaoğlu, Selim ileri, pınar Kür, Tomris Uyar, Oya Baydar, Necati Cumalı, Tarık Dursun K., Erdal Öz gibi isimlerin de bulunduğu birçok yazara verilen Sait Faik Hikâye Armağanı, bu yıl, “Aşk Mutfağından Yalnızlık Tarifleri” isimli kitabıyla Yekta Kopan’ın oldu. Kopan, geçtiğimiz hafta yapılan bir törenle ödülünü aldı. Ancak, Semih Gümüş, TRT 2’de yayınlanan Okudukça isimli programda kararı tartışmalı bulduğunu belirtti. Sait Faik Hikâye Armağanı Seçici Jüri, Hilmi Yavuz, Fethi Naci, Şara Sayın, Füsun Akatlı, Ferit Edgü, Tarık Dursun K. ve Kayhan Özal’dan oluşuyor.
Semih Gümüş: “Kararı tartışmalı buluyorum”

Semih Gümüş
Sait Faik Hikâye Armağanı seçici kurulu benim çok saygı duyduğum üyelerden oluşuyor ama bu yıl verdikleri kararı epeyce tartışmalı buluyorum. Hemen söylemek zorundayım ki Yekta Kopan’ın “Aşk Mutfağından Yalnızlık Tarifleri” kitabıyla temelli bir sorunum yok. Sanırım benim seçimim o olmazdı. Çünkü gitgide çoğalıp niteliği yükselen öykü kitaplığımıza geçen yıl pek çok iyi kitap katıldı. Elbette seçici kurulların kendi düşünce ve beğenilerinden kaynaklanan öznel kararlar verilecektir. Buna karışılamaz ama bir yere kadar…
Öznelliğin sınırlarının nerede bittiğini biliyorsanız eğer… Çünkü sınırsız değerlendirmenin eleştiride yeri yoktur. Öte yandan ödül seçici kurulları bazen verdikleri kararlarla kendilerini tartışmalı duruma düşürürken, ödüle değer gördükleri kitabı ya da yazarı da kararlarıyla yaralayabilirler.
(Semih Gümüş’ün “Okudukça” adlı program metninden alıntı.)
Hilmi Yavuz: “Semih Gümüş haklıdır(!)”

Hilmi Yavuz
Sait Faik Hikâye Armağanı Seçici Jürisi 7 kişiden oluşuyor. Bu 7 kişinin yerinde başka bir 7 kişi olsaydı, ödülün sahibi de farklı olabilirdi. Bu, çok doğal bir şey değil mi? Semih Gümüş’ün görüşleri en az öznellikle suçladığı jüri üyelerinin görüşleri kadar öznel görünüyor. Dolayısıyla Semih Gümüş haklıdır. Onun öznelliğinin sınırlarını bilmemiz elbette mümkün değildir.
Füsun Akatlı: “Neden tartışmalı olsun?”

Füsun Akatlı
Semih Gümüş beğenmemiş olabilir ama bu, neden kararı tartışmalı hale getirsin? Ayrıca, başka kimlerin katıldığını biliyor mu ve kime verilmesini önerirdi? Yekta Kopan’m kitabı, jüri üyelerinden biri hariç hepsinin oyunu alarak ödülü kazandı. Bütün ödüller tartışılabilir ama bu tartışmanın anlamlı olabilmesi için fikir sahibinin o jüride yer alması gerekir. Ben bu kararda herhangi bir öznellik görmüyorum. Yekta Kopan’ın hiç kimseyle özel bir tanışıklığı yok. Kopan’ın kitabı en ödüle değer bulunan kitaptı ve ödül, jüri üyeleri arasında hemen hemen hiç tartışmaya sebep olmadan verildi.
Şara Sayın: “En iyi kitaptı”

Şara Sayın
Mutlak iyi olmasa da, ödül alan kitap, kuşkusuz elimizdeki kitapların en iyisiydi. Aslında tartışma konusu belki de başka bir şey: En iyi öykü nasıl olmalı? Hiçbir zaman sadece nesnellik üzerine bir edebiyat alımlaması olamaz. Öznellik tamamıyla safdışı bırakılamaz. Bütün jürilerdeki kararlar bu anlamda tartışmalıdır.
Tarık Dursun K.: “Semih Gümüş’e katılıyorum”
Aynen katılıyorum, Semih Gümüş’ün görüşlerine. Yekta Kopan, benim hikâye anlayışımla bağdaşmıyor. Ama jürinin geri kalanı oyunu Yekta Kopan’dan yana kullandı. Benim oyum, Nihat Ziyalan’a verildi. Gerekçem de şuydu: Ziyalan’ın, 20 yılı aşkın bir süredir yurt dışında yaşamasına rağmen anadilini olanca titizliğiyle korumuş olması.
16 Mayıs 2002 Perşembe

Taha Toros Arşivi