Jaguar Kitap’ın sıradışı romanlardan oluşturduğu Prospero Kitaplığı büyümeye devam ediyor. Belirli bir felsefeyi barındırdığı için bütüncül okunursa gerçek anlamını kazanacak olan serinin beşinci kitabı Bayan Caliban ismini taşıyor. Edebiyatla haşır neşir olanlar Caliban’ın kim olduğunu ve neyi temsil ettiğini az çok bilir. William Shakespeare’in (1564-1616) Fırtına adlı eserinde Prospero’nun ‘medeni’ olmak için eğittiği ‘yerli’ olan Caliban, Hint asıllı İngiliz edebiyatçı Rudyard Kipling’in (1865-1936) deyişiyle “Beyaz adamın yüküdür”. Görüntüyü daha da netleştirirsek, Caliban, Robinson Crusoe’da Cuma’ya tekabül eder. İlkeldir ve dolayısıyla eğitilmelidir. Yalnız, Bayan Caliban’da meseleye tersinden bakılıyor gibi bir durum söz konusu. Eğiten tarafta bulunan türün (insanın), eğitilen türün (?) durumu karşısında eğitilmeye ihtiyacı olduğu çıkarımı yapılabilir. İnsanın öğrenmesi gereken en temel meselenin Engin Geçtan’ın (1932-2018) kült eserine de isim olan ‘insan olmak’ olduğu çok açık. Bu yönüyle Bayan Caliban insan davranışları ve eğilimlerini irdeleyici psikolojik açılımları olan bir eser.
ABD’li yazar Rachel Ingalls’ın (1940-2019) kaleme aldığı yüz yirmi sayfalık romanın çevirisi Özge Çağlar Aksoy tarafından yapılmış. Yazarın hayal gücünü açığa çıkaran eser daha çok fantastik edebiyat ve kısmen de bilim kurgu olarak tanımlanabilir. Bu açıdan anlatıda olağandan gerçeküstülüğe kayan bir akış görülüyor.
Bayan Caliban, çocuklarının ölümüyle anlamını yitiren bir evlilik hikâyesiyle başlıyor. Aynı evde yabancı gibi yaşayan çift zorunlu olmadıkça iletişime geçmemektedir. Erkek kendini işine adamış gibi gözükürken kadının hayatı evinden ibarettir. Günlük rutinleri bu şekilde devam ederken sıradışı bir haber yayılır. Yakınlarda bulunan enstitüde kaçan yaratığa karşı halk uyarılmaktadır. Yaratık insan için son derece tehlikelidir.
Kadın bir gece evinin mutfağında haberlerde bahsedilen yaratıkla karşılaşır ve hayatı değişmeye başlar. Kocasından da gizleyerek eve aldığı yaratıkla enstitüde yapılan acımasız deneyler sırasında öğrenebildiği kelimeler aracılığıyla iletişim kurar. Dünya, yaşam ve insanlar hakkında sorular soran yaratığa bildiği kadarıyla cevap vermeye çalışır. Bu olaylar sırasında aralarında duygusal bir bağ oluşur. Yaratık fiziken insana benzeyen yönleri olsa da tamamen farklı bir türdür. Özellikle düşünme biçiminin insanla alakası olmadığı görülür. İkisi de tehlike derecesi her gün artan bu gizliliğin daha fazla devam edemeyeceğine karar verir ve yaratığın yaşadığı bölgeye gidebilmek için plan yaparlar. Yaratığa kazandıracakları özgürlük simgesel olarak kadının da özgürleşmesi anlamına gelecektir.
Katmanlı metin özelliğine sahip Bayan Caliban’daki üst metinde bir aşk hikâyesi anlatılıyor. Genel olarak Amerikan toplumunun gündelik hayatı ele alınıyorsa da olay detaylandıkça fantastik ögeler dâhil oluyor. Alt metinde ise dönemin adalet, demokrasi, modernite, aile, evlilik, kültür ve din anlayışlarının sorgulandığına tanık oluyoruz. Eser bu hâliyle 1950’lerin Amerikan toplumunun sosyo-kültürel yapısını yansıtıyor. Yazar genel olarak her ne kadar mevcut Amerikan toplumunu yeriyor gibi görünse de ideal Amerikalılık güzellemesi yaptığını da belirtmek gerekiyor. Tüm bunların ötesinde romanın dikkat çektiği en önemli unsur kadının toplumsal statüsü olarak göze çarpıyor. Erkek egemen anlayışla şekillenen geleneksel yapıda ‘çalışan erkek-ev kadını’ etkisi hâkimdir ve romanda eleştirilen de esasında budur.
Rachel Ingalls’ın toplumsal cinsiyetçi anlayışa eleştirel bakışının başlıca nedenini anlattığı konuları yaşamış olmasıyla ilişkilendirebiliriz. Zira yazarın biyografisinde ebeveyninin bu rolleri benimsemiş kişiler olduğu anlaşılıyor. Babası dışarıda çalışan eğitimli biri, annesi ise ev kadını olarak geri plandadır. Dolayısıyla Rachel Ingalls’ın anlattığı şey cinsiyetçi toplumsal rollerle şekillenen sosyolojik yapıdır. Bu yanıyla eserde ‘feminist’ bir damar var denilebilir fakat her ne kadar kadının ikincil plana atıldığı ifade ediliyorsa da yaşamın devamlılığı için erkeği yadsımayan görüş baskın. Özetlersek, Bayan Caliban, kadın-erkek ilişkilerinin toplumsal etkilerinin psikolojik ve sosyo-kültürel yansımalarına değinen bir roman.
- Bayan Caliban – Rachel Ingalls
- Jaguar Kitap – Roman
- 120 sayfa
- Çeviri: Özge Çağlar Aksoy