“Komşularımız çocukluklarını mutlu geçirmiş olmalarına karşı hâlâ kızgınlar. Belki de sapkın olma şansını asla elde edememenin hıncını taşıyorlardır…”
James Graham Ballard, Gökdelen adlı kitabının bir yerinde kahramanlarından birine bu sözleri söyletir. Gökdelendeki komşumuz niye hınçlı ki acep derseniz buyurun birlikte bir göz atalım.
James Graham Ballard ( 1930 – 2009 ) II. Dünya Savaşı’nda ailesiyle birlikte bir tutsak kampına gönderilir. Orada yaşadıkları insanın yıkıcılığı, teknolojinin tehlikeleri gibi konulardaki fikirlerinde etkili olur. Ballard’ın kampta yaşadıklarından yola çıkarak yazdığı romanı Güneş İmparatorluğu’nu Steven Spielberg beyazperdeye aktarır. Psikiyatri okurken yazarlığı br meslek olarak seçmeye karar veren Ballard, romanlarında teknolojinin ve bilimin tehlikelerini, insanın bencilliğini ve yıkıcılığını anlatır.
James Graham Ballard, Gökdelen’i 1975 yılında yazmış. Olaylar televizyonda, internette çok gördüğümüz lüks sitelerden birinde geçiyor. 40 katlı 1000 daireli sitenin havuzu, tenis kortu, okulu, AVM’si, marketi, spor salonu, banka şubeleri, şusu, busu her şeyi var. Öyle ki siteden çıkmadan yaşamınızı idame ettirebilirsiniz pekala. Peki steril, nezih, yalıtılmış, huzurlu bir yaşam bekliyor mu gökdelenin sakinlerini? Kitabın arka kapağında söylendiğinde göre ipucu vermemde bir sakınca yok, hayır beklemiyor. Ufak tefek aksaklıklar gruplaşmalara yol açıyor ve giderek düşman sınıflara ayrılıyorlar. Alt kattakiler, orta katlardakiler ve yukarıdakiler amansız bir çatışmanın içine giriyorlar. Önce asansörler ayrılıyor, sonra bazı katların elektrikleri kesiliyor, derken fiziksel saldırılar başlıyor ve sonrasında olaylar barikatların, açlığın ve sefaletin kol gezdiği bir savaşa dönüşüyor. Toplumsal tabakalaşmaya ve modern şehir yaşamına güzel güzel saldırıyor J.G. Ballard. Bir yandan da en lüks gökdelende oturacak kadar medenileşmiş insanın içinde bile hala yıkıcı ve saldırgan yani hiç de uygar olmayan doğasının ölmeden yaşayabileceğini hatırlatıyor. Lüks gökdelende ilkel kabile savaşları yapılıyor. Öyle ki kimlikler, sıfatlar bir kenara bırakılıp sadece içgüdülerle hareket edilir hale geliyor. Benim aklıma da en çok bu soru takıldı kitabı okurken: Ne yaparsak yapalım doğamızın ilkel yönü var olmayı hep sürdürecek mi? Farklı cevaplarımız olabilir ama kitaba sadık kalıp cevaplamaya çalışırsak sürdürecek gibi görünüyor.
- Gökdelen – James Graham Ballard
- Sel Yayıncılık
- Çeviri: Dost Körpe
- Roman