Halid Ziya Uşaklıgil’in kahramanı kadın olan hikâyelerinden derlenmiş Bitmemiş Defter’ini gördüğümde çok heyecanlandım. Aşk-ı Memnu’da Bihter’in, kocasını aldatan genç bir kadının hezeyanlarını, pişmanlıklarını, vicdan azabını ve aşkını elle tutulur bir gerçeklikle anlatan Uşaklıgil’in hikâyelerindeki kadınları çok merak ettim.
Bitmemiş Defter’de yirmi bir hikaye var. Cariyeler, aldatılan kadınlar, görücü gelinen kızlar, sanatçılar, verem olanlar, hizmetçiler, kalfalar, kayınvalideler, yeni gelinler, geçim derdindekiler, gençler, yaşlılar; her kesimden kadınlar 1900’lerin başından el sallıyorlar. Halid Ziya, her birinin iç dünyalarını bize ustalıkla anlatıyor. Kendine görücü gelmeye başlayan bir kız ne hissetmiştir? Heyecanlanmış mıdır? Öfkelenmiş, isyan mı etmiştir? Mutlu olmuş mudur? Ne giymiş, nasıl davranmış, ne konuşmuştur? Ya da ülkesinden koparılıp getirilen bir cariye içinde neler yaşamıştır? Çırak çıkarılmayı beklerken gençliğinin gidişini izleyen bir kadının çaresizliğini mesela, Halid Ziya anlatmamış olsa aklımıza bile getirmezdik. Ama gece yanlış bindiği tramvayın son sefer olduğunu fark eden bir kadının telaşı tanıdıktır. Kayınvalide olduğu için duygularını kaleme alan bir kadın çıka çıka otuz beş yaşında çıkar. Halid Ziya uzak-yakın, aşina olunan-olunmayan her kesimden kadının halini görünür hale getirir.
Romanları sosyolojik bir belge olarak okumayı çok severim. Halid Ziya Uşaklıgil’in eserleri bu açıdan çok zengindir. Bitmemiş Defter’de 1900’lerin başındaki kadınların yanı sıra aynı dönemdeki İstanbul’u da okuyoruz. Atla çekilen tramvayların içinde son seferini bekleyen arabacıyı ve biletçiyi kandil ışığı altında görür gibi oluyoruz. Salkımsöğüt Durağı’nda yani Sultanahmet’e doğru Sirkeci’den sonraki ikinci durakta inmek istiyoruz. İstiklal Caddesi’nde şu anda Saint Antuan Kilisesi’nin olduğu yerde Beyoğlu’nun yazlık bahçelerinden Concordia’yı buluyoruz. Gedikpaşa Sahnesi’ni görünce Gedikpaşa’daki Tiyatro Caddesi’ni hatırlıyoruz. Saraçhane, Şehzadebaşı, Zeyrek, Şişli, Aksaray, Eyüp gibi semtleri hikayeleri okurken şimdiki halleriyle düşünüyoruz ama elbette o zaman öyle olmadıklarını biliyoruz. İstanbul’u sevenler için de Bitmemiş Defter okunmayı bekliyor.
Bitmemiş Defter’i okuyan herkes, içinden farklı hikâyeleri, farklı sebeplerle sevecek muhakkak. Ben en çok Ferhunde Kalfa, Güzel Artemisya, Çay Fincanı, Raziye Kalfa, Kırgın Hayat ve Korkudan Sonra isimli hikâyeleri sevdim.
İyi okumalar.
- Bitmemiş Defter – Halid Ziya Uşaklıgil
- Can Yayınları – Öykü
- 232 sayfa