”Herkes aynı yöne çekseydi dünya alabora olurdu.”
Gündüz Vassaf‘ın Cehenneme Övgü – Gündelik Hayatta Totalitarizm‘i tek bir cümle ile açıklamam istenseydi, kitabın içinde geçen bu sözü tercih ederdim. Farklılarımızla güzeliz gibi bir slogan sebebiyle değil, bana bu kadar farklı düşünen bir yazar ile iyi ki tanıştım ve benim de böyle düşünmemi sağladı dedirtebildiği için…
Kitaba geçmeden önce şunu demekte fayda var: Yazarın 20 farklı denemesinden oluşan eser İngilizce kaleme alınmış. Zehra Gencosman ve Ömer Madra o kadar akıcı bir Türkçe ile kitabı çevirmişler ki bence en az yazar kadar alkışı hak ediyorlar.
Kitabın ismi sizi yanıltmasın. Gündelik hayatın koşuşturmacası içinde durup bir nefes almayı unutuyoruz, bir çiçeği en son kokladığınızda sene kaçtı vs. gibi romantik ve klişe eleştirilerle dolu bir kitap sizi beklemiyor. Her bir deneme boyunca, totaliter rejimleri hiç durmadan eleştirdiğimiz halde, kendi küçük hayat akışlarımız içinde aslında ne kadar önyargılı, baskıcı ve totaliter kimlikler edindiğimizi ufak ufak işlenmiş birçok detaydan görme fırsatı yakalıyoruz.
Bazen toplumların kahramanlarını eleştiriyor:
”… kahramanın horlaması, annesiyle sürtüşmeleri, şakaları, nefesinin kokması, yüzünün kızarması hakkında hiçbir şey bilmeyiz… Kahramanlar, biz neysek o değiller.”
Bazen politikayı:
”… iktidarların en büyük korkusu muhalefet değil, ciddiye alınmamaktır…”
Bazen hain bildiklerimize yaptığımız haksızlıkları:
”Düşman zaman zaman saygı uyandırabilir, ama hain daima mahkum edilir.”
Bazen de çok daha ufak günlük hayatlarımızdaki ‘an’ları:
”Doğum kontrolü var. Ama ölüm kontrolü yok. Tür olarak en totaliter eylemimiz ölümü unutmaktır.”
”Öğlen yemeğimizi acıktığımız için değil, saat oniki olduğu için yiyoruz.”
”Durmadan birbirimiz için gösteri yaptığımız ama asla birlikte icra yapmadığımız toplumlarda yaşıyoruz artık…”
Kitaptaki birçok deneme 1980’li yıllarda yazılmış. Enformasyon çılgınlığından gösteriş meraklarımıza, birbirimize karşı hoşgörüsüzlüklerimize kadar birçok noktaya değinilmiş. Aile kavramına, ev içi düzenlerimize, arkadaşlıklara ve hatta fotoğraf çekmek, sanatla uğraşmak gibi çok masum bildiğimiz tüm konulara dair bile bazen o kadar çok sert eleştiriler var ki düşünmeden duramıyorsunuz: Gündüz Vassaf bu denemeleri bugün yazsaydı acaba hangi konularda daha da acımasız olurdu?
Okudukça sizi rahatsız edecek pek çok fikirle karşılaşacaksınız muhtemelen: Vassaf’a göre hayatın içinde en büyük övgüyü cehennem, ölüm ve deliler hak ediyor. Çünkü onlar özgür olmayı tercih eden taraf. Bizim peşinden koştuğumuz tüm diğer konular (iş, aile, okul, para vs.vs.) kendi totaliter dünyalarımızdaki prangalarımızdan başka bir şey değil. Aslında kitabın iyi taraflarından biri de bu. Başucu kitabınız olabilecek, zamansız ve her satırında yeni düşünceleri cebinize katabileceğiniz bir kitap. Ertelemeden bir adet edinin.
”Keyif, aşk, inanç ve Nazım Hikmet’in dediği gibi ‘Bir çocuk gibi şaşarcasına bakarak yaşamak’ – Bunlar nasıl amaçlanır ki?”
- Cehenneme Övgü – Gündüz Vassaf
- İletişim Yayınları – Deneme
- 277 sayfa