Kolombiyalı genç yazar Juan Gabriel Vásquez’in Türkiye’de Everest Yayınları tarafından şubat ayında basılan kitabı İtibarlar, bir gün içinde bitirebileceğiniz 150 sayfalık bir roman. İlk sayfada bizi alıntı bir cümle bekliyor ve ilgimizi çekmeyi başarıyor: “Demek ki aynı burna sahip olmak insanları eşit yapmıyormuş.” Sonra bir anda kendimizi Kolombiya’da, başkent Bogota’da buluyoruz. Kitapların bizi dünyanın herhangi bir köşesine ve zamanına götürebilme gücüne hayranım. Öte yandan Kolombiyalı ünlü bir karikatürist değiliz ve muhtemelen Kolombiyalı ünlü bir karikatürist tanımıyoruz. Ama kitaplar bunu da yapabiliyor, bizi hiç rastlayamayacağımız insanların yaşamına götürüyor. Hayatın farklı alternatiflerini tanımamızı sağlıyor.
İtibarlar’da tanıdığımız ünlü karikatürist Javier Mallarino gazetede yıllardır gündemdeki olaylarla ilgili karikatür çizmektedir. İş adamları, yerli ve yabancı siyasetçiler, din adamları; kimse onun çizgilerinden kaçamaz. Yıllar boyunca tanınan, saygı duyulan ve hatta biraz da çekinilen bir adam olmuştur. Fark edilip de söylenmeyenleri çizer. Şehir dışında yaşamaktadır ve artık Bogota’nın hareketinden uzaktadır. Romanın açıldığı sahnede onu uzun zaman sonra şehre gelmiş halde buluruz. O gece onuruna düzenlenen bir törene gitmeden önce ayakkabılarını boyatmakta ve şehri izlemektedir. Şehir son gördüğünden beri değişmiştir. Mallarino unutmak ve yok olmak arasındaki ilişkiyi düşünür. “Kolombiya’daki yegane demokratik şey unutuştur.” Törene giderken eski eşi ile karşılaşır. Böylece biz de Mallarino’nun hayat hikayesini kaba taslak öğreniriz.
Ertesi gün Javier Mallarino’nun evine törende tanıştığı ve ondan bir röportaj sözü alan genç bir kadın gelir. Aslında kadının derdi röportaj değildir, kadın geçmişindeki bir olayın peşindedir. Mallarino’nun da dahil olduğu olayı hatırlamamaktadır. Mallarino da geçmişe dönmek ve hafızasıyla sınanmak zorunda kalır. Hafızalarımız birbirimizin aynısı değildir ve aynı şeyleri hatırlamayız. “…ne olup bittiği değil, ne olup bittiğini kimin anlattığı önemlidir.” Bu olayı öyle bir çizmiştir ki bu, bir kişinin itibarını yerle bir etmiştir. Üstelik bu güç onda bir kibre de dönüşmüştür. İtibarımız ya da altımızdaki bize güven veren temel, kaygandır; bir anda yıkılabilir ya da birinin o kaygan zeminini biz yıkabiliriz. Haklı olduğumuzu zannederiz ama olmayabiliriz. Mallarino genç kadınla birlikte haklılığını ve vicdanını da sorgular.
Hayattaki her şeyi hafızayla konumlandırıyoruz. Ve fakat hafızayı başkalarıyla paylaşmanın imkansızlığını yaşıyoruz. Juan Gabriel Vásquez 150 sayfalık bir yolculukta bizi hafızanın zayıflığının, hatırlananların güvensizliğinin, itibarın kırılganlığının ve değişimin sınırları içinde dolaştırıyor. Hem konusu ilgi çektiği hem de uzun cümlelerin arasına giren ara cümleler akışı zaman zaman bozsa da akıcı bir dili olduğu için çabucak okunuyor.
İyi okumalar.
- İtibarlar – Juan Gabriel Vásquez
- Everest Yayınları
- Çeviri: Süleyman Doğru
- 160 sayfa