15 Ağustos 1925 tarihinde Bakırköy’de dünyaya gelen Münir Özkul, televizyonlarda Hababam Sınıfı’nın Kel Mahmut’u, tiyatroda ise Sersem Kocanın Kurnaz Karısı oyunundaki Tomas Fasulyeciyan rolüyle aklımızın bir köşesinde yer edinmiş usta sanatçıdır. Türk tiyatrosunun, aynı zamanda sinema ve dizi sektörünün de en büyük oyuncularından biri kabul edilir.
Münir Özkul, İstanbul Erkek Lisesi’nden mezun olduktan sonra gözünü sahnelere dikti. Sanat hayatına henüz lisedeyken 1940 yılında Bakırköy Halkevi’nde tiyatro ile başladı. Eğitimine bir süre İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde ve Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü’nde devam etti.
1948’de Ses Tiyatrosu’nda sahnelenen ”Aşk Köprüsü” oyunuyla profesyonel hayatına adım attı. Daha sonra Muhsin Ertuğrul yönetimindeki Küçük Sahne’ye geçti. John Steinbeck ”Fareler ve İnsanlar” (1951), John Millington Synge’den ”Babayiğit”, George Axelnol’dan ”Yaz Bekarı” (1954), John Patrick’den ”Çayhane” (1955) oyunlarında oynadı. 1958-59 yıllarında Şehir Tiyatroları’nda, 1959-60’da Ankara Devlet Tiyatrosu’nda ve 1960-62 yılında arkadaşlarıyla kurduğu kendi topluluğu olan Ankara Bulvar Tiyatrosu’nda çalıştı. 1963-67 yıllarında çeşitli topluluklarla turneye çıktı. Yer aldığı özel tiyatrolarda Sadri Alışık, Cahit Irgat, Nevin Akkaya ve Şükran Güngör gibi oyuncularla rol aldı.
1968’de Altan Karındaş topluluğunda oynanan Sadık Şendil’in ”Kanlı Nigar” oyunundaki rolüyle ”İlhan İskender Armağanı” kazandı. ”Kanlı Nigar” oyunu oynanırken izleyiciler arasında İsmail Dümbüllü bulunuyordu. Bu başarısı üzerine İsmail Dümbüllü, Kel Hasan’dan Devraldığı 50 yıllık simgesel kavuğu Özkul’a verdi.
”Sanat yaşamım içinde her zaman İbiş’e ve Kavuklu’ya hayranlık duymuşumdur.”
”İsmail abi bana verdi, eskilerin ‘el vermek’ tabiriyle tabir ettikleri, bir sanatın devamı demek. 600 senelik bir kültürün sembolü olmuş. Ben de gençler yetiştireceğim ve yetenekli bulduğuma vereceğim.”( 1989’da Ferhan Şensoy’a devretti.)
1978’de Şehir Tiyatroları’na geri döndü. ”Generalin Aşkı” oyunuyla Dormen Tiyatrosu’nda sahneye çıktı. 1980’lerin ortalarında ise Ferhan Şensoy’un Ortaoyuncular topluluğuna katıldı. Burada da dört oyunda rol aldıktan sonra sahnelere veda etti.
Daha önce oynadığı ”Sersem Kocanın Kurnaz Karısı” (1978) oyunundaki rolüyle ”Avni Dilligil” (78), ”Ulvi Uraz” (79), ”İsmet Kuntay” (79), ”İsmail Dümbüllü” (80) ödüllerini kazandı.
”Benim sanat yaşamımda beş kişinin etkisi büyüktür. Muhsin Ertuğrul, Ferdi Tayfur, Haldun Dormen, Sadık Şendil ve Şakir Eczacıbaşı.”
1950’lerden itibaren sinemada da rol almaya başlamıştı.Hatta bu işe 40’lı yılların sonunda figüranlıkla başladı. 1965’ten sonra karakter rolleriyle övgü topladı. Kariyeri boyunca 200’den fazla filmde rol alan Özkul, ”Sev Kardeşim” filmindeki oyunuyla 1972 Altın Portakal Film Festivali’nde ”En İyi Erkek Karakter Oyuncu” ödülünü aldı.
”Bizim Aile” filmindeki ”Yaşar Usta” rolüyle de 1977 Azerbaycan Film Festivali’nde özel ödül kazandı.
”Süt Kardeşler” filminde yönetmen yardımcılığı yaptı. 1980’de yapılan bir jübileyle 40.sanat yılı, 1996 yılında AKM’de gerçekleştirilen gecede 55.sanat yılı kutlandı. 1988’de de Kültür Bakanlığı tarafından ”Devlet Sanatçısı” unvanı verildi.
Oynadığı Tiyatro Oyunları
- Aşk Köprüsü
- İstanbul’u Satıyorum
- Soyut Padişah
- Sersem Kocanın Kurnaz Karısı
- Çayhane
- Fareler ve İnsanlar
- Keşanlı Ali Destanı
- Yorgun Matador
- Hababam Sınıfı
- Babayiğit
- Yaz Bekarı
- Generalin Aşkı
- Kanlı Nigar
Oynadığı dizi ve filmler çok fazla olduğu için yazamadım, şu siteden bakabilirsiniz. http://sinematurk.com/kisi/1846-munir-ozkul/
Münir Özkul’un yaşamının bir parçası olan içki onun için bir sorun olmuştur. Sık sık akıl hastanesine yattığı da bilinmektedir. 1981 Ses Dergisi 5.sayısında vermiş olduğu röportajda, kendisi hakkında söyledikleri de şöyledir:
”İçkiye ilk defa 13 yaşında özenmeye başladım. Ailemde sigara içen tek bir kişi bile yoktu. Alkol bende baskıları kaldırdığı gibi kendime karşı güvensizlik duygusunu da yendi. Bir de insanlarla zor anlaşıyorum. İçki bana yardımcı oluyor.”
”Toplumla çok güç anlaşıyorum, benim gibi insanlara ilgi duyarım. Meyhanelerde, akıl hastanelerinde ve sanat çevrelerinde rastlanır. Onun için akıl ve ruh hastanelerine karşı daima sempati duymuşumdur.”
Şuan satışı bulunmayıp sahaflarda zar zor bulunan şöyle de bir kitap mevcuttur:
Münir Özkul’u saygıyla selamlayıp, ellerim acıyıncaya kadar alkışlıyorum. Çünkü bir tiyatro oyuncusuna alkış, en büyük nefestir.
Kaynakça ve röportajların devamı:
- http://www.hurriyet.com.tr/daha-once-bilmediginiz-yonleriyle-munir-ozkul-roportaj-40007161
- http://www.sacitaslan.com/munir-ozkul-evlendigim-3-kadini-da-oldurmek-istedim-haberi-54872
- http://www.kimkimdir.gen.tr/kimkimdir.php?id=4076
Tomas Fasulyeciyen Tiradı, buyurunuz efendim.