“Hep Peşinden”de Mustafa Aplay, ani çıkış ve düşüşlerle kitabın temposunu diri tutarak, o kadar da “futbola benzemeyen” bir hayatı yer yer denemeye kaçan bir anlatımla sorguya, sorgulamaya ve “kesinliği” kendinden menkul bir hikâyeyi satır aralarında dolaşıma açıyor.
Mustafa Aplay, 2000 yılında Sakarya’da doğmuş. Öykü ve denemeleri başta Post Öykü olmak üzere Mahalle Mektebi, Alandayız, Budak gibi mecralarda yayınlanmış. İlk kitabı Neden Bıçkın Bir Delikanlı Olamadım ile Ramazan Dikmen İlk Kitap Ödülü’ne layık görülmüş. Seyyahlar ve Kaşifler Kitabı ile Korkut Ata Ne Söyledi? seçkilerinde öyküleriyle yer almış. Halen Post Öykü dergisini çıkarmaya ve yazmaya devam Aplay, Ketebe Yayınları’ndan çıkan ikinci kitabı Hep Peşinden ile bu kez direksiyonu roman yönüne kırıyor.
2018 ile 2118 yılları arasında gerçekleşen kesinlik devrimiyle her şeyin şüphesiz, kesin, gerçek olduğu bir dünya yaratıyor Mustafa Aplay kitabında. Bu dünyada olup biteni de 90 dakikalık bir futbol maçına sığdırıyor. Anlatıcının aynı zamanda bir spiker olduğu, her bir dakikayı kitabın bir bölümü gibi işleyen yazar sürekli gidip gelen bir bilinçle, okuru farklı mekanlara, zamanlara, kişilere, getirip götürürken, “hep peşinden” sürüklerken, “santra çizgisine” koyduğu sorularla da sınırları önceden belirlenmiş bir atmosferde başka bir ihtimalin mümkünlüğünü sorguluyor. Mustafa Aplay, Gazete Duvar Kitap Eki’nden Abdullah Ezik’e kurduğu bu atmosferi şu cümlelerle anlatıyor:
“Futbolu seviyorum. Edebiyatta da ritmi seviyorum. O halde neden futbolun ritmini taşımayayım diye düşündüm. Maçın coşkusu ve hızıyla birlikte hikâyenin nabzı da yükselip alçalıyor. Bu yöntemi kullanmak istedim. Bunun dışında kurmaca bir eser ortaya koyarken en önemli başarının bir atmosfer yaratman olduğuna inanıyorum. Stadyumla geçen bir anlatıyla çok güçlü bir atmosfer yaratabileceğim düşüncesi beni ‘Hep Peşinden’e götürdü.”
“Kesinlik” ile “muğlak”lığı ya da bilinmezliği aslında bir “bilinenin” içine yerleştirerek kitabını farklı katmanlara ve derinliğe açan yazar, tribündeki taraftardan top toplayıcısına, taraftan sorumlu güvenlik görevlisine, kenarda ne idüğü belirsizce sigarasına asılan adamla, hakemler ve sahadaki “lacivertliler” ve “beyazlar” takımları arasında da bir bilinç köprüsü kurarken, bu köprüden geçen okurun zihnine de bambaşka zihinleri ve içinde dolaşan sonsuz düşünceyi eklemliyor.
Hep Peşindende Mustafa Aplay, ani çıkış ve düşüşlerle kitabın temposunu diri tutarak, o kadar da “futbola benzemeyen” bir hayatı yer yer denemeye kaçan bir anlatımla sorguya, sorgulamaya ve “kesinliği” kendinden menkul bir hikâyeyi satır aralarında dolaşıma açıyor.
- Hep Peşinden – Mustafa Aplay
- Ketebe Yayınları – Roman
- 104 sayfa