Middlesex ile Pulitzer ödülünü kazanan Jeffrey Eugenides’in Evlilik Meselesi isimli son romanı Domingo Yayınevi tarafından geçtiğimiz aylarda yayımlandı. Yazarın kalemiyle henüz tanışmamış olanlar için uyaralım: kitabın isminden dolayı hafif bir roman olduğu düşünebilir, ama yanılmış olursunuz. Jeffrey Eugenides neredeyse her satırı dolu dolu, okuru entelektüel açıdan da doyuran, daha ilk satırlarda kendini belli eden bir roman yazmış. Henüz kitabın ilk sayfasında bahsi geçen yazarlar bile beni benden alıyor, Dickens, Bronte kardeşler, Jane Austen ve sonra tüm bunlara bu denli hâkim olan kişi ile tanışıyorsunuz, Madeleine, İngiliz Edebiyatı okuyan ve bitirme tezinin konusu Victoria dönemi romanlarında evlilik temasını seçen genç bir kadın. Kendisi tam bir romantik fakat daha da kötüsü kendini okuduğu kitaplardakine benzer bir aşkın içinde bulunuyor.
Madeleine’in aşkından öncesi de var tabii, her ne kadar o gönlünü biyoloji okuyan, karizmatik, özellikle bilgi birikimi ve bakış açısıyla göz boyayan Leonard’a kaptırmış olsa da yakın arkadaşlarından biri de ona tutulmuş durumda, inanç ve dinler konusunda şüpheleri olan fakat buna rağmen teoloji okuyan, Leonard gibi üstün bir karizması olmasa da yine de ilgi çekici ama en önemli özelliği Madeleine’e tutkusu olan Mitchell ile beraber sıra dışı bir aşk üçgeni oluşuyor. Hepsi birbirinden donanımlı bu üç karakterin arasındaki aşk üçgeninin sıradan olmasını bekleyemezsiniz. Ayrıca yazarın kitabın başındaki alıntısından bahsetmek gerek: “Aşk hakkında konuşulduğunu duymasalardı insanlar asla âşık olmazdı.” Madeleine’in Leonard’a karşı hisleri ve dolayısıyla da kitap bana François de La Rochefoucauld’a ait bu sözün doğru olduğunu düşündürdü, sanki Madeleine, okuduğu tüm o aşklardan ve roman kahramanlarından etkilenmişçesine âşık. Evet Leonard farklı biri, evet çok zeki ama bir o kadar da sorunlu ve Madeleine ise sürekli fedakârlık yaparak bir gün her şeyin yoluna gireceğini düşünen bir iyimser; romanımızdaki diğer bir iyimser ise Mitchell. Mitchell, Madeleine’in Leonard için mezuniyet törenine bile katılmadığını görmesine, ondan kolay kolay vazgeçmeyeceğini ve kendisini sevmediğini bilmesine rağmen bir gün onunla beraber olabileceğine inanmaktan hiç vazgeçmiyor. Bu da kitabın sonunu hazırlayan bir zemin oluyor.
Tüm bu karakterleri ve dolayısıyla kitabı daha da ilgi çekici yapan karakterlerin gerçekçiliği. Öyle ki satırlardan dışarı fırlayan bu Madeleine, Leonard ve Mitchell ile neredeyse konuşuyor, onları anlıyor ve zaman zaman kızıyorsunuz. Ayrıca yazar, edebiyat dünyasından, biyolojiye oradan da teolojiye pek çok konuya eğilmiş, karakterlerin geçmişleri, yaşadıkları, yetiştirilme tarzları hepsi ilgiyi düşürmeden romanın ilerlemesini sağlıyor. Evlilik meselesi, çocukluk travmaları, aile ilişkileri, aşk ve bir yandan da iyi bir üniversiteye yerleşerek başarılı kabul edilen bu gençlerin kendi varoluşlarını yansıtan bir roman. Haliyle bu da artık aşk romanları okumadığımızı düşündüğüm bir çağda bir aşk romanını okunur kılmış.
“Bir evde sevilmeden büyürseniz başka bir seçenek olup olmadığını da bilemiyordunuz. Evliliklerinde mutsuz olan ve bu mutsuzluğu çocuklarına da taşıyan, duygusal açıdan kurak bir anne ve babanın yanında yetişenler, onların kendilerine bu kötülüğü yaptıklarının bile farkında olmuyordu. Hayatı bu sanıyorlardı”… “Tahribat siz tahrip olduğunuzu anlayana kadar tamamlanmış olurdu. İşin en kötü tarafıysa yıllar geçtikçe bu hatıraları zihninizde gizli bir kutuda saklar gibi saklamanız ve sık sık kutudan çıkarıp bakmanızdı. Mutsuzluğunuzun anahtarıydı onlar. Hayatın adil olmadığının kanıtlarıydı. Şanslı bir çocuk olmadığınızı büyüyene kadar anlamanız olanaksızdı. Ve sonra da oturup sadece bunu düşünmeye başlardınız.”
Evlilik Meselesi okuduktan sonra bile heyecanımı diri tutan bir kitap. Yazar Jeffrey Eugenides tüm bu karakterlerin iç dünyalarına, zihinlerinden geçenlere ve yaşadıklarına tamamen hâkim bir şekilde sizi entrikalarla değil ama entelektüel açıdan doyurmaya ant içmiş bir şekilde yazıyor. Yazarın Bakir İntiharlar ve Middlesex romanlarını da okumak için sabırsızlanıyorum.
- Evlilik Meselesi – Jeffrey Eugenides
- Domingo Yayınevi
- 437 sayfa
- Çeviri: Solmaz Kâmuran