Anthony Burgess, Janet ve Howard’ın hayatını mercek altına alan bu romanında aşk, sevgi, güven, para, aile, yabancı, ev, bilgi gibi kavramları yeniden inceliyor.
Roman; Janet isimli “cahil”, genç, yeni evli, çocuksuz, eğitimsiz, kendi hâlinde yaşayan Janet ağzından anlatılıyor. Janet, bir süper markette çalışan, geleceğe dair pek bir planı olmayan, kocası Howard’ı çok seven, en büyük tutkusu televizyon izlemek ve kadın dergileri okumak olan bir kadın. Kocası Howard ise fotoğraf çeken beyni sayesinde bir televizyon yarışmasını kazanıyor ve para, parayı çekiyor.
Howard kazandığı yarışma sonrası büyük bir suçluluk duyuyor. Çünkü yarışmayı kazanmasını sağlayan şey öğrendiği bilgiler, çok okuyup çok araştırması değil, sadece iyi bir fotoğraf çeken beyninin olması… Fotoğraf çeken bir beyin! Bu sebeple içinde olduğu suçluluktan kurtulmaya ve o parayı katlamaya çalışıyor. At yarışı ve daha bir çok şeyle zengin oluyorlar. Bu esnada anlatıcımız Janet; eğitim sistemini eleştiriyor. Onların iyi bir öğretmenlerinin olmayışı, asla Shakespeare öğrenemeyişleri, edebiyat öğretmenlerinin bile dili düzgün konuşamamasından “falan” söz ediyor. Howard ise eşine harika bir hayatın kapısını aralıyor. Zenginlik göstergesi olan deri çantalar, kürkler, mücevherler… Bu bilgisiz, her şeyden bir haber olan insanlar, para ile yapılabilecek ne varsa yapıyorlar ve hızlı yükselişleri büyük bir çöküşü de beraberinde getiriyor.
Howard, kazandığı o çok para ile yardım yapıyor. Bu yardım, eğitimli, sanata düşkün, hayatta hedefleri olan kitlenin de aslında ne kadar düşüncesiz ve “boş” olduğunu işaret ediyor. Büyük bir kabus gibi… Howard kokuşmuş toplumdan sıkılır ve büyük bir intiharı planlar. Bu aslında dönemin toplumuna büyük bir eleştiri, “yok ediş”, popüler kültüre bir darbe ve aile sınavıdır.
Burgess’in klişe ve eleştirilerle çevirip yarattığı dünyada; Janet ve Howard belli aşamalardan geçerek “yeni”nin peşinde savrulurlar. Aynı zamanda Dünya’nın neresine giderlerse gitsinler, aynı “şey”in içinde sıkışıp kalırlar; konserve yiyecekler, aşk, sandık, uçak kabinleri gibi…
- Anthony Burgess – Bir Elin Sesi Var
- Çevirmen: Roza Hakmen
- Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları – Roman
- 193 Sayfa