“Bilim nedir? Nasıl gelişir? Bilimsel yöntem nedir? Bilimsel doğru nedir? Nasıl bilim insanı olunur? Bilim mi yanılır bilim insanı mı? Bilim insanı ahlaklı olmazsa ne olur? Bilim için neden dürüstlük çok önemli? Çıkar bir işin içine girerse ne olur? Çıkarlar çatışırsa ne olur? Genelleme yaparsak ne olur? İnsan beyni kendini nasıl kandırır? Bu sorulardan bazılarını merak ediyorsanız Kara Kaz onu okumanızı bekliyor.”
Arka kapak yazısında yazan tüm bu sorular ve daha fazlası yalnızca 72 sayfalık bir kitabın içinde.
Anooshirvan Miandji (Anuşirvan Miyancı) İran Azeri Türkü ve Tebrizli. 1995 senesinden beri Ankara’da yaşıyor. Bir söyleşisinde de şöyle demiş:
“Bir söylentiye göre hücreler yedi senede bir değişiyormuş, eğer doğruysa ben çoktan Ankaralı olmuşumdur.”
Küçük Kara Balık başta olmak üzere Samed Behrengi kitaplarını Farsçadan dilimize çeviren Miandji, Gazi Üniversitesi’nde Eczacılık eğitimi almıştır. “Farmasötik kimya”da birincilik derecesiyle uzmanlık eğitimini tamamlamıştır. Devamında Ankara Üniversitesi DTCF’de Felsefe Bölümü Bilim Tarihinde doktora derecesini birincilikle almayı başarmıştır. Oxford Üniversitesinden 2016-2018 arası Bilim Felsefesi, Eleştirel Düşünme ve Bilgi Teorisi üzerine eğitim almıştır. 2004-2018 arası Bilkent Üniversitesinde Öğretim Görevlisi olarak çalışmıştır. İran, Türkiye ve ABD’de kitapları basılmıştır. Onlarca üniversite, okul ve kuruluşta seminerler ve konferanslar veren Miandji, sosyal medyada pek çok makale yayımlamıştır. Felsefe üzerine çeşitli TV kanallarında programları olmuştur. Oldukça başarılı ve kapsamlı bir eğitim hayatına sahiptir. Halen TOBB-ETÜ Yapay Zekâ Mühendisliği’nde Eleştirel Düşünme dersleri vermektedir.
Anooshitvan Miandji, “Neden çocuk kitabı yazıyorsunuz?” sorusuna şöyle demiş:
“Bir yazar demiş ki en iyi kitaplar, büyükler için çocuk dilinde yazılan kitaplardır.”
Kara Kaz kitabı da aynen böyle bir kitap.
“…insanların değişiklik yapması zaman alıyordu, bazen insanların ömrü değişmelerine yetmiyordu…”
Düşünün ki bir köyde yaşıyorsunuz ve kaz yetiştiriyorsunuz. Gördüğünüz, bildiğiniz tüm kazlar beyaz. Ama o da ne? Bir gün yumurtaların birinden siyah bir kaz dünyaya geliyor. Eyvah! Komşular dedikodunuzu yapacak, laf atacak, çocuklarınızı okula giderken rahatsız edecekler… Kitabın girişinde ‘Kara kaz’ın dünyaya gelmesi; farklılıklara saygı duymayan, yeni fikirlere ve değişikliklere açık olmayan toplumların bireye baskısını ortaya koyuyor.
Peki ya topluma yön veren düşünürler ve bilim insanları onlar ne âlemde dersiniz? Akademi ikiye ayrılmış: Bir tarafta Dr. Kal’ın başkanlık ettiği “Öyledir” diyen grup, diğer tarafta ise Dr. Boz’un başkanlık ettiği “Ya değilse” diyen muhalif grup. Bu iki grup düzenli olarak haftanın ilk günü akademide bir araya gelerek toplantı yapıyorlardı.
“İnsanı, ahlakı insan yapar…”
Dr. Kal para, güç ve iktidarla kendini ortaya koymaya çalışır. Konuşmalarında kendi fikrinden olmayanlara karşı öfkeli, alaycı, küçümser, aşağılayan, yargılayan, suçlayan, hesap soran fakat sürekli kendini ve mensup olduğu grubu öven tavırlarıyla kendini gösterir. Dr. Boz ise mütevazi, olgun, yenmeye değil anlamaya çalışan, yeni fikirler ortaya koymadan önce karşı tarafın eskimiş fikirlerini durdurmaya çalışan, insanlığa faydalı olmayı amaç edinmiş bir akademisyendir. Düşünmeye önem verir; çünkü hayatta en çok ihtiyaç duyacağımız şeyin düşünme yeteneğimiz olduğunu söyler.
“Taş devrini, taş bittiği için bırakmadık; taş orada duruyordu…”
İnsanı kıymetli yapan nedir? Tarihe şöyle bir baktığımızda düşünceleriyle anılan pek çok kıymetli şahsiyet görebiliriz. Onların düşünceleri veya düşüncelerinden doğan eylemler toplumlara yön vermiş, değiştirmiş ve geliştirmiştir. Değişime açık, farklılıklara saygılı, ‘ya değilse’ diyebilen yani düşünen insanlar sayesinde bugün atı bıraktık, arabaya geçtik.
“Bilim dürüstlük ister. Bu yüzden bir toplum dürüst değilse bilim yapamaz, olmaz, mümkün değildir.”
Yazar, kısa vadeli çıkarları, uzun vadeli kazançlara tercih etmenin; yüzeysel, geçici çözümler ortaya koymanın daha büyük sorunlar ortaya çıkaracağını ve sorunları neden-sonuç ilişkisi içinde ele almayan toplumların acı çekmeye mahkûm olduklarını basit bir dille, oldukça anlaşılır şekilde dile getirmiş.
Ben de dilim döndüğünce bu güzel ve anlamlı eseri sizlere tanıtmaya çalıştım. Bahsetmek istediğim daha pek çok şey var fakat kitap çok daha muazzam anlatıyor, okumanızı tavsiye ederim. Eser okuma-yazma bilen herkes için uygun. Ayrıca öğretmenlerin sınıfta faydalanabileceği bir yapıt.
Kitapta daha neler mi var: İyi konuşma nedir? İyi konuşmacı kimdir? Felsefe ve sosyoloji neden gereklidir? Bilgelik nedir? Önyargı nedir? Herkes matematik bilmek zorunda mı? Matematik gerçek hayatta ne işe yarar? Cevaplar kitapta…
- Kara Kaz – Anooshirvan Miandji
- Bilgi Çocuk – Roman
- 72 sayfa