İnsan nedir? Özgürlük nedir? İrade nedir? Sevgi nedir? Filozof nedir?
Metin V. Bayrak’ın Opus Kitap’tan çıkan Karanfil Kokulu Günce: Yazma Cesareti, zaman zaman kendini yalnız hisseden, büyüme yolculuğundaki bir çocuğun blog hesabında yazdığı güncelerden oluşan bir ilk gençlik romanı. 7-12 yaş grubu için önerebileceğim bu eser, yazarın okuyucularını düşünme yolculuğuna davet ettiği bir rehber niteliğinde.
“Merak, insanı hiç bitmeyecek yolculuklara sürükler.”
Kendini keşfetme, sorgulama ve öğrenme yolculuğundaki kahramanımıza bu serüvende anneannesinin karanfil kokusu ile arkadaşı Deniz eşlik ediyor. Kitap, bir çocuğun aklından geçenleri, iç konuşmalarını ve iç çatışmalarını okuru düşündüren bir dille ele alıyor.
Kahramanımız; hata yapmak, kişi olmak, seçim yapmak, istek ve ihtiyaçlar, sınırlar, kurallar, duygular, düşünceler ve davranışlar gibi kavramları kendi dünyasında sorguluyor. Ayrıca ayrımcılık, arkadaşlık ve sorumluluk gibi değerler üzerinde de düşünüyor. Bu kavramlar, akıl yürütme ve çarpıcı metaforlarla derinleştiriliyor. Kahramanın zihinsel yolculuğu, okurun da kavramların farklı yönlerini keşfetmesine olanak tanıyor.
Anlama ve öğrenme ihtiyacı nedir? Eser, çocukları anlama ve öğrenme ihtiyacı kavramları ile buluştururken kendi kendine öğrenme serüveninin hazzını yaşatıyor. İnterneti doğru kullanabilen, merak eden, sorgulayan ve kendi farkındalığını geliştiren bir çocuğun bu farkındalığının, onu nasıl zenginleştirdiğine tanık oluyoruz.
Öğrenme, en kolay başkalarını taklit ederek ya da elinden tutup adım adım rehberlik ederek gerçekleşir. Kitaplar işte tam da bu nedenle önem arz eder. Kitaptaki kahramanların yaşadıklarından, deneyimlerinden; karşılaştığı sorunlardan, o sorunlar ile nasıl baş ettiğinden kendimize düşen payı alırız. Bu kitapta karakter, “öğrenmeyi öğrenmek” ve “düşünmeyi öğrenmek” konularına dikkat çekiyor.
Peki düşünmek, eleştirmek, eleştirel düşünmek neden önemli?
Endüstri Devrimiyle insanın kas gücü; bilişimde yaşanan gelişmelerle de özellikle yapay zeka alanındaki çalışmalarla birlikte insanın düşünmesi birincil olmaktan çıktı, deyim yerindeyse önemini kaybetti. Kas gücünü makineler, düşünme gücünü ise robotlarla paylaşan insan, bugün artık nasıl tanımlanabilir? Eğitim, bu gelişmelerden bağımsız düşünülebilir mi ya da insanın öğrenmesi? İnsan, öğretmensiz okulların açıldığı günümüzde geniş anlamıyla yaşama becerilerini kimden, nasıl, nerede ve artık ne için öğrenmelidir? Bu sorular bizi, olup bitenlerin anlamını nedenleri ile birlikte düşünebilme becerisine götürür.
Bu nasıl bir beceridir? Bu beceri, toplumsal ve çevresel sorunlara duyarlı ve sorumluluk sahibi olmayı; etkin, katılımcı ve dogmatik düşüncelerden arınmayı sağlar. Özellikle post-truth (hakikat-ötesi) yani bilgi olanla olmayanın birbirine girdiği dijital kirlilik çağında bunları ayırabilmek, eleştirel düşünme ile olanaklıdır. Eleştirel düşünebilenler, kendi fikirlerini oluşturabilir, karşılaştıkları her türden bilgisel içeriği eleştirel düşünme süzgecinden ölçüp biçerek geçirebilir, sorgulayıp değerlendirebilir ve empati kurabilirler. Bu kişiler tartışma ve uzlaşma kültürüne sahip, bağımsız, özgün ve yaratıcılıkları yanında sağduyuları ile de toplumsal yaşamın sigortasıdırlar. Çünkü doğru karar alabilirler, düşünce ve tutumlarını güncelleyebilirler yani zihinsel anlamda esnektirler.
Öğrenen insan düşünür, düşünen sorgular, sorgulayan eleştirir ve eleştiren değişimin etkin öznesidir.
“Öğrenmek özgürleştirir. Öğrendikçe bilinmezlikler dünyası açılır. Açılan her kapıdan temiz hava içeri sızar, nefes alır, canlanırsın,” diyen anneanne, kahramanımız için ilham kaynağıdır. Kahramanımız, merak ettiği her şeyi internete sorar ve cevap alana kadar araştırmaktan vazgeçmez. Bu süreçte yalnızca bilgiye ulaşmakla kalmaz; Aristoteles, Schiller, Sartre, Schopenhauer ve Wittgenstein gibi düşünürlerin fikirleriyle de tanışır. Kahramanın bu düşünürlerle karşılaşması, esere felsefi bir derinlik katarken okuyucuya da felsefeyle tanışma imkanı sunuyor.
Yazar okura, bu düşünme serüveninde yoldaki merak, araştırma, sorgulama, çıkarımda bulunma istasyonlarını tanıtıyor; okur olarak bizler, tanımakla kalmayıp kahramanımızla birlikte bunun tadına varıyoruz.
Karanfil Kokulu Günce: Yazma Cesareti, sadece bir roman değil; okuru öğrenmeye ve düşünmeye davet edip cesaretlendiren bir yolculuk. Bu kitap, hem çocuklara hem de yetişkinlere hayatta merakın ve sorgulamanın önemini hatırlatıyor. Şimdiden keyifli okumalar!
- Karanfil Kokulu Günce: Yazma Cesareti – Metin V. Bayrak
- Opus Kitap
- 96 sayfa