Yevgeni Zamyatin, 1884 yılında Rusya Tambov vilayetinde dünyaya gelmiştir. Başarılı bir öğrencilik geçirerek 1908 yılında Petersburg Gemi Mühendisliği Enstitüsü’ nden mezun olmuştur.
Eğitim dergisinde ilk hikâyesi olan “Yalnız” yayınlandığında henüz 24 yaşındadır. Hikâyesi okunduğu zamanlarda kanun kaçağı olan Yevgeni Zamyatin; genç yaşına rağmen, hikâyesinin yayınlandığı zamana kadar ve daha sonrasında hareketli bir yaşama sahiptir. Hayatının neredeyse tamamında muhalif kimliğiyle öne çıkan yazar; 1937 yılında sürgün edildiği Paris’ te vefat etmiştir.
Edebiyat yaşamındaki iz bırakan çalışmalarının yanında Ermak, Krasin gibi buz kırıcı gemiler gibi yapım işlerinde görev almış olup mühendislik alanında da başarılı işlerin yaratılmasında da etkili olmuştur.
Biz, İlk ütopik karşıtı roman olarak kabul edilmektedir. Bu kabul, şüphesiz yukarıda yazılan hayatın bir çıktısı olmuştur. Nümerik çalışan beyin; edebiyatla dinlendirilip yalın ve sakinlik içinde bir sürükleyiciliğe kavuşmuştur.
Her kim olursanız olun, edebiyatla ilişkiniz nasıl olursa olsun, sizi kitabı okuduğunuz masadan koparıp, bu kitabın yazıldığı yerden bu zamana bakmanızı sağlamaktadır. Elinizden tutup bu hayali oluşturan tüm öğelerle bağ kurdurtmaktadır.

“Tek Devlet onuruna düzgün ve sıkı bir matematiksel şiir yazacağıma, tesadüfen, fantastik bir macera romanı yazdığımı görüyorum.”
Birileri size gelse ve aslında nefes almadığınızı söylese ne hissedersiniz? Nefesin varlığı hakkında daha doğrusu sizin varlığınız hakkında düşünceniz ne olurdu? Distopya türünün atası bölüm bölüm normale karşı verdiği savaşı bizlere anlatmaktadır. Düzenin yarattığı çemberden dışarı bakınca, ilk önce özgürlüğün yüreğinde yarattığı sıkışmayı kötü olarak betimleyip; daha sonra bu duygunun tarif edilmez bağımlılığına kendisini kaptırması: Bizlerin hayatlarında her dönem bir kılavuz oluşturmasını sağlamaktadır.
Sizlere tanıdık gelecek olan ikiye bölünmüş bir yaratığı anlatmaktadır. Bir tarafı alışılmışlığa tutsak olmuş sabit hızda dönen bir dişliyi, bir tarafı ise aynı aşınan bir dişlinin çıkardığı ses misali; haykırışlarıyla bir düzenin kırılabileceğine inanan bir kıvılcımı çağrıştırmaktadır.
“Aptallar: Sizleri içinizde solucanlar gibi sürünen, solucanlar gibi acı vererek kemiren soru işaretlerinden kurtarmak istiyorlar.”
Soru işaretlerine karşı yapılan savaşlar zaferle sonuçlansa dahi; soru işaretleri hiç beklenmedik zamanlarda, hiç beklenmedik yerlerden gelerek tekrar bir isyan çıkaracağını anlatan bir örnek…
“ Çünkü sadece ölmüş olanlar dirilebilirler”

- Biz – Yevgeni Zamyatin
- İthaki Yayınları – Roman
- 246 sayfa
- Çeviri: Fatma Arıkan & Serdar Arıkan