Felsefe ya da düşünce dünyasında yaşadığı dönemde çok etkili olmuş ve bugün de etkisi devam eden düşünürleri tanımak ve anlamanın yolu nedir? Bunu yapmayı kolaylaştıracak bir yöntem olabilir mi?
Birkaç güçlükle karşı karşıyayız. Eğer Türkçe dili içerisinde kalacaksak; herhangi bir felsefeciye, düşünüre ya da tarihte iz bırakmış bir şahsiyete dair öğrenebilecekleriniz haliyle sadece Türkçe basılı eserlerle sınırlı olacaktır. Türkçe eserlerin çevirilerinin de iyi olduğunu varsayabilirsek eğer.
Bir diğer problem konuya, ilgilendiğiniz kişiye ilişkin ön bilgi seviyenizdir. Mesela Pre-sokratikleri ve Sofistleri bilmeden Platon’u anlamanız güç olacaktır. Benzer şekilde Platon’u bilmeden Aristoteles anlaşılmaz gelecektir vb. Bu durumda bütün bir felsefe tarihine hâkim olmak gerektiği gibi bir sonuca doğru gidebiliriz ki bu da günde kırk sayfa okuyarak olacak iş değildir. Aynı zamanda ilgili felsefelerin ve düşünce akımlarının hangi tarihsel koşullarda, neye tepki olarak ortaya çıktığını; ortaya çıktığı dönemde etkili olup olmadığını, neye yol açtığını, dünyayı nasıl değiştirdiğini veya değiştirmediğini ve benzeri onlarca bağlantı ve bağıntıyı da öğrenip bir de üstüne üstlük anlamanız gerekecektir. Bir de aynı düşünürlerin biyografileri var tabii.
Peki ilgi duyduğunuz düşünürün kendi yazdıklarını mı okuyacaksınız yoksa onun hakkında yazılmış olanlar mı başlayacaksınız? Çoğunlukla, önerilen düşünürün kendi elinden çıkmış temel metinlerle başlamaktır ancak öncelikle bu metinlere ulaşmak çok mümkün olmayabilir (Hegel’in Tinin Görüngübilimi‘ni okumak için Aziz Yardımlı’nın garip çevirisine mahkûmsunuz mesela ya da Hannah Arendt’in İnsanlık Durumu çevirisinde olduğu gibi okumaya çalıştıkça kendinizden sürekli şüphe duyabilirsiniz, neden bir türlü anlamadığınıza dair) ayrıca merak ettiğiniz kişinin en temel eseri henüz Türkçede yayımlanmamış olabilir. (Heidegger’in Varlık ve Zaman‘ı çıkalı kaç yıl oldu?)
Eğer bir de akademisyenlerin çok sevdiği o tabirle “alan dışından” birisiyseniz işiniz daha da zor. Elinizin altında bir müfredat veya gidip sorabileceğiniz birisi de yok demektir.
O zaman ne yapacağız? Okumayacak mıyız? Bence vazgeçmeyelim. Eğer gerçekten öğrenmek istiyorsanız bir yolu mutlaka vardır.
Bu yazı Lacan’ın düşüncesini açıklamak için yazılmadı. Sadece Türkçede mevcut, Lacan’a dair bazı kitaplarla ilgili bir fikir verebilmek için hazırlandı. Yukarıda bahsi geçen sorulara Lacan örneği üzerinden bir yanıt verebilme amacını taşıyor.
Lacan düşüncesine giriş için en iyi kitabın Darian Leader’ın yazdığı Introducing Lacan olduğu söyleniyor. Adından da anlaşılacağı gibi henüz Türkçe çevirisi yok. Encore Yayınları son dönemde “Lacancı Bakışlar Dizisi” adlı bir seri başlattı, bu seride iki kitap çıktı. Bu kitapların ilki yine Darian Leader’a ait ve Delilik Nedir adını taşıyor. Oldukça aydınlatıcı ve klinik örneklerle açıklamalar içeren bir kitap ancak Lacan düşüncesine giriş için çok uygun değil gibi. Ama yine de balıklama atlamak isteyenler buradan başlayabilir. (Bu arada, çizgilerle Yeni Başlayanlar için Lacan adlı Darian Leader’ın yazarları arasında bulunduğu bir kitap daha var.)
Introducing Lacan elimizde olmadığı için sonrasında önerilen diğer iki kitaba göz atalım. Ne iyi ki bunlar Türkçede mevcut. İkisi de Slovaj Zizek’a ait: Yamuk Bakmak ve İdeolojinin Yüce Nesnesi. İngilizceleri 1992 ve 1989’da çıkmış. Türkçeleri ise 2004 ve 2002’de. Her ikisinde de on yıldan fazla süre geçmiş, ne demek istediğimi anlatabiliyor muyum? Her neyse, iki kitap da bolca Zizek yorumu içermesine dolayısıyla başlangıç kitapları olarak çok uygun değil. Zizek’in kendi yazdığı Lacan’a Giriş kitabı var ama Türkçesine ulaşamadım. (Yamuk Bakmak‘ın Hitchcock analizlerini anlamak için filmleri izlemiş olmakta fayda var.)
Lacan hakkında yazılmış kitaplarla ilgilenmiyorum, kendi yazdığı bir şey yok mu diyorsanız; Metis Yayınları’ndan çıkan Psikanalizin Dört Temel Kavramı – 11. Seminer adlı kitaptan başlayabilirsiniz. Ancak kendisi asla oturup bir kitap yazmamış; eserleri genellikle seminerlerinin bir araya getirilmesi şeklinde oluşan bir düşünüre bu şekilde yaklaşmanın nasıl bir şey olabileceğini tekrar düşünün.
Peki orijinal olarak Türkçe yazılmış bir kitap yok mu diye sorabilirsiniz? Elbette var. Saffet Murat Tura’nın seminerlerinden (yine seminer) oluşan Freud’dan Lacan’a Psikanaliz mesela. Saffet Murat Tura’nın düşüncesinin gelişimini anlamak için de ilginç olabilir.
Bir de Mutluhan İzmir’in yazdığı İmge Yayınları’ndan çıkan Lacancı Psikanaliz ve Karakter Çözümleme adlı kitap var. Hemen hemen her bölümde Lacan düşüncesinin basmakalıp sözlerle yeniden hatırlatıldığı ve kimi edebi kahramanların (bahsi geçen kitaplara Yabancı, Venedik’te Ölüm, Dava, Kuzuların Sessizliği ve Dövüş Kulübü örnek olarak verilebilir) Lacancı bakışla analiz edildiği kitabı eğer tekrarlara fazla takılmazsanız okuyabilirsiniz.
En temel, derli toplu, neredeyse ansiklopedik bilgi içeren kitapsa Phoenix Yayınları’ndan çıkmış olan Jacques Lacan. Sean Homer’ın yazdığı kitap, temel bütün teoriyi toparlıyor, belki haddinden fazla şematize ediyor ancak ek okuma önerileri vb. içermesiyle birlikte iyi bir giriş kitabı olabiliyor.
Temel kavramlara açıklama getirse dahi daha çok biyografik öğelerin öne çıktığı kitaplar ise şöyle;
-
Dün Bugün Jacques Lacan, Alain Badiou, Elizabeth Roudinesco, Metis Yayınları
-
Her Şeye ve Herkese Karşı Lacan, Elizabeth Roudinesco, Metis Yayınları
-
Lacan, Malcolm Bowie, Dost Yayınları
Görüldüğü üzere Lacan’ı merak eden birisi oldukça şanslı ama henüz Lacan düşüncesine etki eden Yapısalcılıktan, Dilbilimdenden, hele de Freud’dan bahsetmedik bile.
Lacan’ın kendisi tarafından yazılanlara ulaşmak kolay olmasa da düşüncesi ve kendisi hakkında yazılmış pek çok eser bulmak mümkün. Ayrıca yine görüldüğü üzere, herkes kendi müfredatını (eğer ihtiyaç duyuyorsa) kendisi hazırlamak durumunda. Yol göstermek mümkün olsa bile yolun kendisi o kişiyi biçimlendirecek, kişi de yolu dönüştürüp değiştirecek elbette. Yeter ki merak etmekten vazgeçmeyiniz. “Alan dışındasınız, uğraşmayın,” diyenlere de aldırmayınız.