“Kırmızı. Sana, sadece kırmızı demeliyim. Ben başaramıyorum kırmızı. Hatırlamak dışında bir mucizem yok. Bir şeye inandım. Bir şeye ve sadece bir kere ağlayarak dans ettim. Oysa hayata bağlanmak için ayağa kalkmıştım.”
22 Mayıs 1966 Trabzon doğumlu Umay Gedikoğlu. Türk yazar ve pop rock sanatçısı.
İlk müzik çalışmalarına 1990 yılında Hush grubunda, Eray Artan ve Melih Rona ile bir araya gelerek “Leprechaun” grubuyla başlamıştır. Umay Gedikoğlu, kısa süren bu çalışmadan sonra asıl çıkışını tüm müzik ve sözlerini Barlas Erinç’in yazdığı pop rock tarzındaki “Umay Umay” albümüyle yapmıştır. Kendi albümlerinin dışında, Kent Ozanları adlı karma albümde de Şeker Anne şarkısıyla yer almıştır.
Umay Umay’ın “Ağzı Bozuk Aşk Mektubu” albümünün müzik direktörlüğünü Kazım Koyuncu yapmıştır ve Gyuli Çkimi adlı şarkı Kazım Koyuncu yaşarken Umay Umay’la düet olarak kaydedilmiştir. (Bu bilgi Umay Umay’ın kendisinden edinilmiştir. Yazar, internette dolaşan ve yazımızın ilk versiyonunda da yer alan “Kazım Koyuncu’nun Gyuli Çkimi şarkısının üzerine Kalbim Acıdı adlı şarkısını söylemiştir.” ifadesi üzerine ekibimize ulaşmış ve bu bilginin düzeltilmesini rica etmiştir.)
“Bir gün yolda yürüyordum, bir şarkı duydum, kalbim acıdı,
bu kadar…”
Kitaplarını eşcinsellere adamış olan Umay Umay’ın müzik çalışmalarının yanı sıra altı adet kitabı bulunmakta. Kitaplarında Kürtleri, eşcinselleri, devrimcileri ve Mardin’i anlatmıştır. Bunlar;
- Cevapsız Ağrı
- Orospu Kırmızı
- Bütün Güzel Çocuklar Şüpheli
- Sokaklar Uyudu Artık Öpüşebiliriz
- Rüya Duvarları
- 34 U 442/ Veda Busesi
CEVAPSIZ AĞRI
“sana sevgilim diyebilir miyim?
sen şimdi sevgilim ol
yakın ol
şimdilik benim ol. bensiz değil ama benimle ol.
hiçbir şey beklemiyorum gibi
çünkü onlar hep doğruyu biliyor
zavallı ben. herkes bir şeyler biliyor.
sevimli küçük atom parçacıklarına ayrılan kalbim.
aslında o da biliyor
bilmeyen kalemim
o hiç bilmiyor”
104 sayfa olan kitap Altı Kırk Beş Yayınlarından çıkma. Birinci baskısı Şubat 2013 tarihinde olan kitabın yayın yönetmenleri Kaan Çaydamlı ve Şenol Erdoğan, kapak tasarımı ise Erol Egemen tarafından yapılmıştır. Bu kitabında sevgilisinden bahseden Umay, aslında ona hiç dokunamadığını ve onun nasıl olduğuna dair bir fikri olmadığını anlatıyor.
Kendi içerisinde çelişen kadın; yalnızlığından, kaybettiklerinden ve deliliğinden bahsetmeye devam ediyor.
OROSPU KIRMIZI
“ölüyorum, annem bana hiç kızmıyor”
95 sayfalık kitap Haziran 2013’te ilk baskısını yapmıştır. Bu kitapta bahsettiği kişiyi kırmızı olarak betimleyen yazar aile kavramından, devrimcilerden, sokak çocuklarından ve orospulardan da söz ediyor.
Kitabına “BİR, İKİ, ÜÇ, DÖRT, BEŞ….ALTI değil. Hayat, benden gizlediğin ellerini hangi cebinde saklıyorsun.” diyerek son veriyor.
BÜTÜN GÜZEL ÇOCUKLAR ŞÜPHELİ
“Bu gece ağlamak ve şiir yazmak yok. Dışarıya çok az çıkıyorum. Bazen yeni CDlere bakmak için, bazense umutlandığım bir film için. Sokakta hiçbir gerçek tek başına dolaşacak kadar cesur değil. Sokaklar ne dediği anlaşılmayan hayallerle dolu. Varacakları hiçbir yer yok. Zaten bir yer aramıyorlar. O yüzden eğildikleri bir alın yok. Ağlamaya utanacakları bir şiir yok.”
71 sayfalık kitap Ekim 2013’te ilk baskısını yapmıştır. Hapishanedeki Atilla’ya duyduğu özlem ve vicdandan bahseden Umay, hissettiklerinin dışında ona olan desteğini de şiirlerine yansıtmıştır. Orospu Kırmızı kitabında olduğu gibi bu kitabında da devrimcilerden bahsetmiştir.
SOKAKLAR UYUDU ARTIK ÖPÜŞEBİLİRİZ
“ruhumu saran sessizliğe seni nasıl bağışlatacağım
kalbi olmayan bu bedenin üstünde
tanınmaz olana dek devam edecek
bu işkence”
Aralık 2014’te ilk basımı yapılan kitap 67 sayfadan oluşur. 63. sayfaya kadar başlangıçta büyük harf kullanmayan yazar, 63’ten itibaren dörtten geri saymaya başlar ve son sayfada ‘Sıfır’ yazarak kitabı bitirir.
“Bu kitabımı bilmem neden ötürü eşcinsellere adıyorum.” diyen Umay, genel olarak sessizlik içerisindeki çığlığından bahsediyor. Hastanede ölüm döşeğinde olan ama ismini hiç kullanmadığı kişiye en sonunda “baba” diyerek okurların aklında soru işaretleri bırakıyor.
RÜYA DUVARLARI
“Bazı insanlara, bazı kitaplara, bazı şiirlere, bazı rastlantılara ve bazı kaderlere inanmasanız bile borçlusunuzdur. Hala kendimi arıyorum. Sadece kendim için. Sadece kendi doğumu yazıyorum. Onunla arama sokmam artık hiçbir şeyi. Donmama hakkımı kazanıyorum”
Aralık 2014’te ilk basımı yapılan kitap 61 sayfadan oluşur. Bu kitabında Mardin’i anlatıyor. Oradaki güzellikleri, yolunu, taşlarını, dağlarını betimliyor. Ve şiirlerine son verirken “Buradasın, Doğu’da. Ne yalnızlık…” diyor.
34 U 442-VEDA BUSESİ
“Yazmak her şeyi göze almaktır sevgilim.”
Umay Umay’ın “Ölünceye dek seni seveceğimi sanmıştım baba ama aşık oldum.’ diye başlayan kitabı. 111 sayfalık ve bize göre en etkileyici kitabı. Diğer kitaplarına nazaran şiirlerini düz yazı olarak paylaşan yazar, bu kitabında çoğunlukla solculardan, doğudan ve Kürtlerden bahsetmiştir.
Not: Dostların en birincisi Duygu Odabaş’a yardımından dolayı çok teşekkür ederim.