Tim Parks ile “Ben Buradan Okuyorum*” kitabı ile tanıştım. “Kitapların Değişen Dünyası”nı anlattığı bu kitaptaki denemeleri iddialı ama gerçekçi buldum. Tim Parks bu kitabında “Bir olay örgüsünde bize en çok zevk veren çözümü değil, örgünün desenidir.” (Sayfa 23) iddiasında bulunuyor.
Hatta bu iddiasını abartıp, “Yani bir romanı sonuna varmadan bırakmak, benim için romanın şeklinin, estetik niteliğinin olay örgüsünün dokusunda ve en iyi romanlarda yazı üslubuyla bu dokunun birleşiminde bulunulduğunu kabul etmektir. Üslup ve olay örgüsü, genel bakış ve yerel ayrıntı bir arada, tamamen birbiriyle karışarak okuru büyüler. Bir kez yapı kurulduktan ve anlatı topu yuvarlanmaya başladıktan sonra, bir sonun gerekliliği talihsiz bir yükten, bir utançtan, onca imkânın önünün ne yazık ki kapatılmasından ibarettir. Birçok yazarın romanı sonlandırmak için kendini yaratmak zorunda hissettiği elli sayfalık gerilimi psikolojik bir işkence olarak yaşarım bazen; yarı yarıya da olsa inandığımız sonlar elbette mutsuz sonlar olduğu için hayatı patos ve trajedi üretme makinesi olarak görmeye mecbur ederler beni.” (Sayfa 23) diyor.
Tim Parks İngiltere’de doğmuş, İtalya’da yaşıyor. Roman ve deneme yazıyor. Bunun yanı sıra Calvino, Tabucchi gibi pek çok İtalyan yazarı İngilizceye çevirmiş. On dört romanı var. Bunlardan iki tanesi Türkçeye çevrilmiş. “Kader” ve “Europa”.
Kader, 1999 yılında yazılmış. Türkiye’de ilk basımı 2004 yılında Kanat Yayınları tarafından yapılmış. 2016 yılında Alef Yayınevi “Kader” ile birlikte “Europa” yı da yayınlamış. “Kader” Roza Hakmen’in Türkçesiyle kapak cümlesiyle piyasaya sürülmüş. (Bence çevirmenin isminin kapakta yer alması önemli bir ayrıntı. Yoğun emek verdikleri ve neredeyse baştan yarattıkları bir eserin kapağında olmayı kesinlikle hak ediyorlar. Hangimiz çeviri bir eseri alırken çevirmeni merak etmeyiz ki?)
287 sayfalık bir kitap olan “Kader” üç günlük bir hikâyeyi anlatıyor. Nuri Bilge Ceylan filmlerinde nasıl film hakkında söylenecek bir ipucu (spoiler) filmi seyretme zevkimizi baltalamazsa bu kitap hakkında söylenecek herhangi bir şey kitap okuma zevkimizi yitirmemize yol açmaz. Zira yazarın kendi cümlesinden yola çıkarak bu kitap için önemli olan şey olay örgüsü değil, örgünün deseni. İnsanın gözünü alamadığı bir desen.
Kitabın kahramanı Chris Burton dış haberler muhabiri. Bir kitap yazmaya çalışıyor ve kitap için dönemin seçim kaybetmiş eski başbakanı Andreotti ile bir söyleşi yapmaya çalışıyor. Bu sırada şizofren olan oğlunun intihar ettiği haberini alıyor. Karısıyla artık yolun sonuna gelmiş ilişkisinin bu ölümle yıkılacağından emin. İşte bu üçgenin içinde geçen üç günlük bir hikâye “Kader.”
Yazar kahramanın aşk ve nefret arasında duygularının salınımı, acıyı hissetme şeklini, vicdan tariflerini, benlik ve kimlik tespitlerinin zihninin içindeki şekil bulma çabalarını bilinç akışı şeklinde gözlerimizin önüne seriyor.
Duyguların zihin içinde dolaşımı kâbus gibi bir tekrar oluşturuyor. Takıntı haline gelmiş bazı hisler başka duyguları yanına alarak büyüyor. Bunların yanına yenileri ekleniyor. Ufacık bir histen çıkılan yolda bir hisler yumağı oluşuyor. Kartopunun çığa dönüşmesi gibi etlenen duygular her tekrarda daha üst bir seviyeye çıkıyor. Kitapta ritmin yükselmesi gözle görülür bir şekil alıyor. Kreşendoyu içinizde hissedebiliyorsunuz.
Tim Parks kreşendoyu sadece anlatım değil tekrarlar ve cümle uzunluklarıyla da okura geçirebiliyor. Sorgulanan kavramların niteliği kadar, sorgulanma şekli ve bunların okura ulaştırılma biçimi de aynı öneme haiz. Bu anlatım başarısı için çevirmene de bir parantez açmayı unutmayalım. (Yazarın Türkçeye çevrilmiş üç kitabının da çevirmeni Roza Hakmen.)
Duyguların bu kadar yükselmesi sanatın esas amacı olan “Katarsis” i gerçekleştiriyor. Katarsis tragedyanın temel amacı olsa da her yapıtta bu zevke erişmenin de mümkün olmadığını da belirtmek zorundayım.

Alef Yayınları – Roman
288 sayfa
Çeviri: Roza Hakmen
Yazar “Kader” de bilinç akışı tekniğini kendine özgü, anlaşılırlığı zorlaştırmayacak bir şekilde kullanmış. Fikir uçuşmaları, farklı filmlerin fragmanları gibi zihninizde dönüyor. Kısa kesitler ve tekrarlar halinde ama asla sıkıcı olmadan. Kitabın bütünlüğünün kaybedilmemesi açısından kitabın ara verilmeden kısa sürede, büyük parçalar hatta bölümler halinde okunmasını öneririm.
Tim Parks 65 yaşında. Yazarın kitapları Türkiye’de çok az sayıda basılmış. Yani çok bilinen bir yazar değil. Ümit ediyorum ki diğer kitapları da bu kadar iyidir ve günün birinde onlar da dilimize kazandırılır.
*Ben Buradan Okuyorum (Where I’m reading From) – Tim Parks –Metis Eleştiri – Çeviri: Roza Hakmen