İhsan Oktay Anar’ın 2007 yılında İletişim Yayınları‘ndan çıkan romanı Suskunlar‘dan 20 güzel alıntıyla sizleri baş başa bırakıyorum..
1- ”Belki de susmak, gerçeği anlatmanın tek yoluydu.”
2- İbrahim Dede, “Onun doğru yola dönmesi için dua ettim.”dedi. “Çünkü ölüyü diri yapan Mevla’nın kötüyü de iyi yapabileceğini biliyorum. Kötü ve ölü bir düşmanım olacağına, iyi ve diri bir dostum olsun istedim.”
3- Önce suskunluk vardı. Sonra bu bey amca çıkıp neye üflüyor ve… Hayat başlıyor…
4- “Kin şeytanın kahkahasıdır.”
5- Nevâ dünyadaysa eğer ve ben cennetteysem, yasak meyveyi hiç düşünmeden yerim! Çünkü bilirim ki, Nevâ neredeyse cennet de oradadır!
6- “Umutlarını çoktan kaybeden bu zavallıların, biriktirdikleri dertlerinden başka sermayeleri yoktu.”
7- “İnsanın alçaldıkça yükseleceğine veya yükseldikçe alçalacağına inanmıyorum!” dedi. “Şairane bir söz bu. Keşke şairin bu sözü edebî olduğu kadar doğru da olsaydı! Ama bir söz, güzeldir diye doğru kabul edilemez. Güzel söz başka, doğru söz başka! Ben doğruyu söylemeyi tercih ederim, her ne kadar vezinli kafiyeli olmasa da. Bana göre insanlar, alçaldıkça alçalır ve yükseldikçe yükselir. Ben yükselenlerdenim!
8- Aristatalis’in dem vurduğu gibi, gözün vazifesi sadece “görmek” değil, Hakikat’i görmektir. Hakikat’i gören bir göz, artık başka bir şey göremez. Çünkü o artık, başka bir vazifeyle mükellef değildir ve başka bir gayesi de yoktur.
9- Gerçi bir öfke nöbetinin ardından kıymetli bir şeyi kırıp kırıp parçalamak, insana şüphesiz ki muazzam bir keyif verebilirdi. Fakat imanına kadar cimri biri olan Musa, böyle bir davranışın israf olacağını düşündüğü için dişini sıkmış, itidalini az buçuk korumuştu.
10- Belki de dünyada hâlâ gerçekten iyi insanlar var, kim bilir?
11- Kusur, benim imzamdır. Bir ismim olduğu sürece bir kusurum da olacak ve olmalı.
12- Umutlarını çoktan kaybeden bu zavallıların, biriktirdikleri dertlerinden başka sermayeleri yoktu.
13- İbrahim Dede, “Onun doğru yola dönmesi için dua ettim.” dedi. “Çünkü ölüyü diri yapan Mevla’nın kötüyü de iyi yapabileceğini biliyorum. Kötü ve ölü bir düşmanım olacağına, iyi ve diri bir dostum olsun istedim.”
14- Kanundur bu: Nihai Hakikat’i bir kez görünce, kişi kör olur. Çünkü artık başka bir şeye bakmasına hâcet kalmaz.
15- Ne var ki, korku yüreksiz bir insanın nefreti, nefret de cesur bir insanın korkusudur.
16- “Yamak, aşçı olmak ister. Aşçı, aşçıbaşı olmak, şakirt de kâtip olmak, kâtip ise paşa olmak ister. Paşaların istediği de vezir olmaktır. Kısacası herkesin istediği, bir şey olmak, olabilmek! Sizler de güya pişmek veolmak istiyorsunuz. Aslında kendinizden başkasını kurtarmak peşinde değilsiniz. Sadece kendi ruhunuzu temizleyecek kadar da bencilsiniz.
17- Musikî sessizliğe ne kadar yakınsa, o kadar da mükemmel olur.
18- Hiç kimseye “kötüdür” deme. Aslında onlar, bilmeden iyilik eden insanlardır.
19- Ölmek aslında içindeki şarabı tamamen döküp billur kadehi boşaltmak gibi, her şeyi ebediyen unutmak ve artık hiçbir şey bilmemek demektir.
20- Çünkü aşk insanı kanatlandırıp uçurur. Peygamberimizin miracını hatırla. İçinde o sevgi olmasaydı, hiç bu kadar yükselir miydi?
- Suskunlar – İhsan Oktay Anar
- İletişim Yayınları – Roman
- 269 Sayfa