“Bu dünyadan göçmemle, düşlediğim, umut ya da arzu ettiklerim şöyle dursun, istediğim, uğruna çalışıp çabalayarak, ulaşmayı denediğim hiçbir şeyi elde edemediğimi açıkça anladım. Hiçbir şeyi. Hazır bulduklarımı ve karşı çıktıklarımı, hatta nefret ettiklerimi tekrarlamış, nihayetinde atalarımın oluşturduğu uzun zincirin bir halkası olmuştum. Hayatım boyunca dayatılanlardan sapmayı başaramamış, mecburiyetleri yıkamamış, hiç olmazsa bunu doğru dürüst denemeyi bile becerememiştim.”
Margit Schreiner’ın Hayal Kırıklıkları Kitabı ölümüyle ardından tüm yaşamıyla yüzleşen bir kadının hikâyesi. Anlatıcımız yaşadığı irili ufaklı olayları, hayatının dönüm noktalarını bazen acımasız, bazen komik ama çoğu zaman gerçekçi bir dil kullanarak anlatıyor. Kısacık bir kitap bir yaşamı anlatmaya yeter mi? Hayal Kırıklıkları Kitabı’nı bitirdiğinizde yaşamın tüm zenginliğine rağmen aslında büyütülecek bir olgu olmadığını, çoğumuzun birbirine benzer hayatlar yaşadığını anlıyorsunuz. Her birimiz biricik değilizdir belki de.
Hayal Kırıklıkları Kitabı’nın ilk baskısı 2008, ikinci baskısı ise 2015 yılında yapılmış. Benim bu kitabı keşfetmem ise pandemiyle hayatımıza giren sokağa çıkma yasaklarının hemen ardından kendimi kitapçıda bulduğum bir günde oldu. Hayatlarımızın altüst olduğunu düşünürken kitabın ismi ilgi çekti, ruh halime de çok uygundu. Artık yaşamayan bir anlatıcı fikri ilgi çekiciydi. Dünyaya dair anlatacakları bitmeyen bir karakterin vicdan azabı ya da pişmanlıklarını okumak iyi olur diye düşündüm. Beni bu konuda yanıltmadı.
Ölümüne rağmen hayattan kopamadığını hissettiğimiz ve hayatla yüzleşmesini okuduğumuz anlatıcının satırları kimi zaman duygusal gelse de, anlatının gerçekliği insanı esir ediyor. Bazen satırlar zamanın akışkanlığı temsil eder gibi uzuyor, bilinçli tekrarlar da var fakat bu haliyle bile şiirsel bir veda bu kitap. Okudukça ben de böyle hissediyorum dediğim, altını çizdiğim satırlar arttı. Yazar hayata dair tespitlerinin sağlamlığıyla göz dolduruyor. Hayal Kırıklıkları Kitabı elbette üzücü bir kitap, bir duygu olarak hayal kırıklığı üzüntüye en yakın duygu olabilir ama buna ek olarak hayatta yaşadığımız güzel anlar da sonunda bizi hayal kırıklığına ulaştırabilir.
“Belki de acı, yaşadığımızı bize hissettiren bir dosttur. Onu sevinçle kabul etmeli ya da ondan ayrılmalıyız. Şurası kesin: İlerleyen yaşla beraber beden ne denli düşkünleşirse, zihin o denli keskinleşir. Öğrenme becerisi açısından değil. Ama kesinlikle akıl yürütme yetisi. Bıçak gibi! Neredeyse insanın başını döndürecek kadar keskin. Handiyse ileriyi görmeye yetecek kadar.”
Margit Schreiner kısacık bir kitapla hayatın kısa bir özetini sunuyor. Hayal Kırıklıkları Kitabı ismi de çok yakışmış. Hayata dair daha anlamlı bir bakış açısı bilmiyorum. Filmlerde hep ölmeden önce gözlerinin önünden geçen film karelerinden bahsedilir. Margit Schereiner de o film karelerinin hepsini bu kitaba sığdırmış ve ne yazık ki hepsi hayal kırıklığının bir temsili.
Yazar bazen üçüncü çoğul kişi ya da birinci tekil kişi kullanmış, açıkçası bu konuda akışkan bir hali var kitabın. Bu açıdan biraz dağınık olarak eleştirilebilir elbette. Fakat ben bundan rahatsız olmadım, aksine bu durumun hayatla örtüştüğünü düşünüyorum, bütün bir hayatı bir kitaba sığdırmak isteyen yazar, bir ölü olarak bebeğinin yaşadıklarına seslenirken başka, sağlıklı bir hayat sürerken başka, ölüme adım adım yaklaşırken başka bir anlatım kullanmış. Yazarın bu bilinçle yapıp yapmadığını bilemiyoruz tabii ama zamanla beraber yaşanan değişimi yansıtmaya yakıştığını düşündüm.
Sadece yüz on beş sayfalık bir kitapta yaşam döngüsünü anlatmak, üstelik bunu her kelimenin seçilmiş olduğunu hissettirerek yapmak ciddi bir başarı. Bu kısa kitabın derdini böylesine iyi anlatmadaki başarısı sadece yazarın değil elbette, çevirmen Ogün Duman çok temiz bir işe imza atmış. Böyle bir kitap, ikinci basıyı yapmış olsa bile, çok az okunmuş, çok az bilinmiş. Bu kitabı dürüst bir anlatı olarak tanımlayabilirim. Zaman zaman hayal kırıklığına rağmen gerçeklerin yüzünüze vurulmasına ihtiyaç duyabilirsiniz, hayatın çok da büyütülmemesi gerektiğini, öldükten sonra bize kalanları; belki de bu yüzden, gerçekçi ve zalimliği iyi ayarlanmış bu kitabı okumalısınız.
- Hayal Kırıklıkları Kitabı – Margit Schreiner
- Metis Yayınları – Roman
- 120 sayfa
- Çeviri: Ogün Duman