Birkaç gün oldu, kitabı bitirmiş, kitabın sonundaki sonsözü okuyordum. Bernard Magné’nin kitapla ilgili kaleme aldığı bir biçem anlatısı. Bu kısmı okurken sınav görevlisi sınıfta kitap okuyamayacağımı söyledi. Sınıfta kitap, roman okuyamam öyle mi, diye sordum. Evet, dedi, sınav yönetmeliğinden sınıfta kitap okunamayacağına dair uzun ve çetrefilli maddeyi okudu. Perec okuyorum, kime ne zararı olabilir ki, keşke siz de okusanız da hayatınızda bir şeyler değişse, her kurala her yerde uymak zorunda olmadığınızı, o kuralı farklı şekillerde farklı farklı yollardan onlarca kez değiştirebileceğimizi ve bunların yalnızca bu sınıfta kalacağını, söylemek istedim. Tam bunları söylemeye niyetlendim ama ağzımdan çıkan sözle hayal kırıklığına uğradım. Tamam, dedim, kitabı kaldırdım.
Hayatınızdan bir bilemedin iki dakika çalan bu ufak enstantaneyi anlatmak istedim. Birkaç gündür içimde duruyordu. İnsan böyle işte, içinde kalanı bir şekilde anlatmak istiyor ya da anlatmadan yaşamanın yollarını buluyor. Bulabilenler şanslı. Neyse, konuya dönelim.
65 sayfa süren ve oldukça uzun, karmaşık, yorucu, ısrarcı, keşmekeşli ama bir o kadar da keyifli ve ihtimal dahilinde olan bir metin Ücret Artışı Talebinde Bulunmak için Servis Şefine Yanaşma Sanatı ve Biçimi. İsminden de anlaşılacağı gibi bir Perec kitabı.
Anlatıya girmeden sizi bir şema karşılıyor. Bu kitabın şeması. Şema oldukça karışık, şuraya görselini koyalım:
Evet, kitap tamamen bu. Altmış beş sayfa bu şema üzerinde ilerliyorsunuz. Sabırla, dirayetle, o ücret artışını alabilmek için Mr. X’e ulaşmaya, o yerinde değilse yerine dönene kadar Mlle Y ile sohbet etmeye, eğer o yerinde değilse sizi kullanan, sizden yararlanan, sizi sömüren, size ücret ödeyen, sizi kullanan daha doğrusu sizi sömüren, en değerli elemanlarından biri olmadığınız, bütünü size bazı servislerini dolaşmanız için ücret ödeyen örgütlenmenin tümünü ya da bir parçasını oluşturan servislerden bazılarını dolaşmaya ve yeniden Mr. X’e ulaşmaya ve o yerindeyse ve başıyla size gelmenizi onaylamadıysa yeniden Mlle Y ile sohbet etmeye…
Bir anlatının sınırları nerededir? Yazar metnin sınırlarını neye göre, nasıl koyar?
Perec, bu metni 1968 yılında yazar. Oulipo (Potansiyel Edebiyat Atölyesi) kapsamında Raymond Queneau ve Perec iki farklı biçem üzerinden aynı şemayı işlemeye başlar. Queneau, olası her yön değiştirme durumunda tüm ötekiler dışında önerilen çözümlerden birini seçmek okuyucuya kalacak şekilde metni hazırlar. Fakat Perec şemanın çizgisel bir yorumu üzerine çabalar. Yani yapacağı şey güzergahtaki tüm yolların kullanımıdır. Hem Perec hem de Queneau, farklı teknikler kullanarak metinlerini kursalar da ikisinin amacı ortaktır: Yazının ve okumanın olanaklarına karşı meydan okuma.
Perec’in meydan okumaları, yazının ve okumanın sınırlarını zorlama denemeleri bunlarla sınırlı değil. E harfini hiç kullanmadan bir metin yazmak, bir dilin tüm sözcüklerini kullanarak bir metin oluşturmak, herhangi bir yılda yenilenleri ya da tüketilen sıvıların dökümünü çıkartmak, Mabillon Kavşağı’nda olup biteni saatlerce yazmak… Bunlar Girişimler olarak nitelendirdiği amaçlarından bazılarıydı. Bahsi geçen kitap da bu çabalarının bir ürünüdür. Dilin ve okumanın, yazmanın sınırlarını aradığı girişimlerden birisi.
Bu metinde Perec, kolay bir okuma olmaması için noktalama işaretlerini metinden söker. Hali hazırda oldukça karmaşık bir yol ve güzergah izleyen bu deneysel metin, noktalama işaretlerini de atınca okur için her ne kadar kolay görünse de oldukça yorucu bir hal alıyor. Bunun dışında, biz hızlıca ve bir müddet sonra alışarak sayfaları geçerken, kitabın sonunda bizleri Perec’in dil oyunları ve kullandığı farklı üsluplarla ilgili açıklamalar bekliyor.
Perec’in şaşırtan denemelerinden birisi olan Ücret Artışı Talebinde Bulunmak için Servis Şefine Yanaşma Sanatı ve Biçimi, farklı okuma deneyimi yaşamak isteyen sabırlı okurlar için güzel bir alternatif.
- Georges Perec – Ücret Artışı Talebinde Bulunmak için Servis Şefine Yanaşma Sanatı ve Biçimi
- İmge Kitabevi
- 80 Sayfa
- Çeviri: İsmail Yerguz