Bu incelemeyle, alışkanlıkların bireylerden şirketlere ve toplumlara kadar hedeflere ulaşmadaki gücünü ve hayatımızın görünmez mimarları olarak nasıl bir rol oynadığını özet olarak ele almak istedim. Ayrıca, alışkanlıkların beynimizin enerjiden tasarruf etmesine nasıl yardımcı olduğuna ve hedeflerimize nasıl yön verdiğine değineceğim.
Alışkanlıkların Temeli: Döngü Modeli
Kitabın odak noktası olan alışkanlıklar ilk başta, beynin enerjiyi daha verimli kullanma yollarından biri olarak tanımlanmaktadır. Davranışlarımızın %40’tan fazlasını oluşturan alışkanlıklar, “İşaret-Rutin-Ödül” döngüsü etrafında şekillenirken, bu döngü, alışkanlıklarımızı anlamak ve gerektiğinde değiştirmek için temel bir yapı sunmaktadır. Ancak, bu döngüyü hayatımızdaki alışkanlıkları anlamak ve değiştirmek için ne kadar etkili kullanıyoruz? Bu soru üzerine düşünmek, alışkanlıkları yönetme yolculuğumuzda önemli bir adım olabilir.
Öğrenme ve Alışkanlıklar
Öğrenme sürecimizde alışkanlıkların rolü büyüktür. Öğrenme davranışlarımızı bilinçli olarak alışkanlıklara dönüştürdüğümüzde, daha verimli ve etkili bir öğrenme süreci yaratabiliriz. Ayrıca, iyi alışkanlıklar edinmek, motivasyonu sürdürmek için gereken enerjiyi azaltarak faydalı davranışları otomatikleştirmemizi sağlar. Ancak burada kritik bir soru ortaya çıkıyor: Hedefe ulaşırken motivasyon kaybını nasıl yönetiyoruz?
Motivasyonu, hastalığı iyileştiren güçlü bir ilaca benzetiyorum. İlk başta büyük bir etki yaratır, ancak zamanla etkisini kaybetmeye başlar. İşte tam bu noktada alışkanlıklar devreye girer ve sürdürülebilir başarı için kritik bir rol oynar.
“Araştırmalarda, bir alışkanlığı kazanmanın 1 veya 2 ay sürdüğünü ifade edilir. Alışkanlar araba gibidir. İlk alındığı zaman yenidir. Ama daha sonra sorunsuz çalışmaları için bakıma ihtiyaçları vardır.” (McKinsey)
İnanç ve Alışkanlık Süreci
Kitaptaki bir diğer konu, alışkanlıkların sürdürülebilir olması için ‘zihinsel bağlılık’ ve ‘inancın” büyük önem taşımasıdır. İnanç, alışkanlıkları destekleyen ve güçlendiren temel bir unsurdur. Bu nedenle, alışkanlıklarımızı inançla ilişkilendirmenin bizi daha güçlü bir zihinsel duruma ulaştırabileceği vurgulanıyor.
Şirketlerde Alışkanlıklar: Bireylerden Sisteme
Psikoloji ve sistem kuramında sıkça geçen “Bütün, parçaların toplamından farklıdır.” ifadesinin, şirket kültürüne ışık tuttuğunu düşünüyorum. Şirketler, bireylerden oluşan, ancak onları aşan bir üst yapı olarak karşımıza çıkıyor. Şirkete katılan her birey, kendi alışkanlıklarını ve değerlerini beraberinde getirir ve bu alışkanlıklar zamanla şirket kültürünü şekillendirir. Karşılıklı bir etkileşimin olduğunu söyleyebiliriz.
Kitap, metroda bir yangın sırasında katı şirket kültürünün acil durumlarda hızlı hareket etmeyi nasıl engellediğini gösteriyor. Rhode Island Hastanesi’ndeki örnek ise, değişen şirket kültürünün ve yeni alışkanlıkların nasıl olumlu bir dönüşüm yaratabileceğini ortaya koyuyor.
Müşterilere yönelik ‘kamufle etme yönetimi’ veya ‘sandwich tekniği’ gibi yöntemler, olumsuz geri bildirimlerin olumlu bir çerçeveye yerleştirilerek sunulmasını içerir. Bu teknikler, alışkanlıkların dönüştürülmesinde ve proje yönetiminde etkili bir yöntem olabilir.
Alışkanlıkların Gücü: Hedefe Giden Yol
Alışkanlıklar, bireyler ve kurumlar için bir rehber niteliğindedir. Okun hedefe atılma sürecinde, yay motivasyonun kendisi olarak düşünülebilir; çünkü bu, okun hedefe gitmesindeki ilk ve vazgeçilmez adımdır. Ancak okun hedefe ulaşmasını sağlayan asıl güç, yapılan çalışmalarla kazanılan alışkanlıkların sürekli etkisidir.
Kitapta Michael Phelps’in hikayesiyle, zihinsel açıdan eksik kaldığımız noktaların alışkanlıklarla nasıl tamamlanabileceğini ve bu alışkanlıklar sayesinde olimpiyatlarda nasıl başarıya ulaştığı anlatılıyor.
Kapanış: Alışkanlıklar Bizim Kimliğimizdir
Alışkanlıklar, bireylerden topluma kadar hayatın her alanında etkisini gösterir. Kitapta geçen fikirler, bu güçlü yapıları anlamak ve yönetmek için bizlere rehberlik etmektedir. Sonuç olarak, alışkanlıklarımızı bilinçli bir şekilde şekillendirmek, hedeflerimize ulaşmamızda ve sürdürülebilir bir başarı yaratmamızda en büyük yardımcımızdır. Alışkanlıklar, aslında kimliğimizi şekillendirir. Şimdi bir düşünün:
Hayatınızı daha iyi hale getirmek için hangi alışkanlıkları değiştirmeye başlayabilirsiniz?
“Kırışıp katlanmış bir kağıt parçasının ya da bir ceketin sonradan her zaman tıpatıp aynı yerlerden kırışı katlanmaya eğimli olması gibi biz de neye alıştırıldıysak ona döneriz.”

- Charles Duhigg – Alışkanlıkların Gücü
- Boyner Yayınları – Kişisel Gelişim
- 409 Sayfa
- Çeviri: Handan Balkara Çevikus