Kendinizi markizde beklerken, uzaklardaki tren seslerini seçmeye çalışırken hayal edin. İnsan bazen bomboş sadece uzaklara bakar, sükûnetin arayışı içerisinde olduğunu zanneder. Bu arayışın sonucunda sükûnet değil ama insan kendi içerisinde, kendisini bile korkutan bazı kötülükleri bulur. Kaçmaya çalışır ama bir taraftan bu duygu, insana tarifsiz bir haz verir. Kendimizden ne kadar kaçabiliriz? Ya da kaçmalı mıyız? İyi ve kötünün bir insan için tanımı nedir?
“Hoş, bu düşünce, bir pişmanlık bile değil, pek pek bir hayal kırıklığı idi; mutlu olmak için, ara sıra, itiraf edilmez şeyler düşünüp de, yine mutlu olmayan bir kimse haliydi.”
Bu yazıda, sizlere natüralizmin öncülerinden olan Fransız yazar Emile Zola’nın Hayvanlaşan İnsan romanından kısaca bahsedeceğim.
“İnsanın çok büyük bir kederi olursa, başka bir kedere yer kalmazdı; onun kalbini kapayan da her halde bu idi”
Emile Zola, 1840 doğumlu gazeteci, toplumsal eleştirmen ve yazardı. Paris’te, yoksul bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. İlk romanını La Confession de Claude’i 1865 yılında yayınlamıştır. Nana, Germinal ve Meyhane adlı kitapları en ünlü eserlerindendir.
Dünya edebiyat gündemine, Dreyfus Davası’ndaki “Suçluyorum!” adlı makalesi ile oturmuştur. Kısaca Dreyfus Davası, Fransız ordusunda görevli bir subay olan Alfred Dreyfus’un, ülkenin sırlarını sızdırması ithamı üzerine kuruludur. Askeri mahkeme, elle tutulur bir kanıt olmamasına rağmen Alfred’i yargılamış, suçlu bulmuş ve cezaevine göndermiştir. Emile Zola ise Alfred Dreyfus’un anti semitist (Yahudi karşıtı) kişilerin hedefi olduğunu düşünüyordu. Alfred’in aleyhindeki delilleri sorgulayan makalesi “Suçluyorum!” ile Fransız ordusunu adaletsizlikle itham etmiştir. Bu makalesi ülke gündemine oturan Zola, orduya iftira etmekle suçlanmıştır. Hapisten kurtulmak için İngiltere’ye kaçmıştır.
“Gitgide artan bir korku, devin vücudunu yediğini hissettiği böcek karşısındaki korkusuna benziyordu.”
Nana, Germinal ve Meyhane adlı en ünlü eserlerinin bulunduğu 1871-1893 yıllarında yayımlanan 20 romandan oluşan Les Rougon-Macquart serisini yayımlamıştır. Hayvanlaşan İnsan da bu seride bulunan romanlardan biridir. Bu seriyi yazarken Balzac’ın “La Comédie humaine” serisinden esinlenmiştir. Seri yazmasının nedenini aşağıdaki gibi açıklamıştır.

Tek kelimeyle, onun eseri çağdaş toplumun aynası olmak istiyor. Benim eserim, benimki, tamamen başka bir şey olacak. Kapsam daha dar olacak. Çağdaş toplumu değil, tek bir aileyi tanımlamak istiyorum, ırkın çevre tarafından nasıl değiştirildiğini göstermek istiyorum. (…) Benim büyük görevim kesinlikle doğa bilimci, kesinlikle fizyolog olmak.
İnsanın kendisini tanıma uğraşını verdiği bu uzun hayat yolunda, iç güdülerin bizleri nasıl etkilediğini sorgulamamızı sağlayacak önemli bir eser Hayvanlaşan insan.
“Cinayetin aheste mayalanışı ortasında, her gün birer parça kaybolmuştu.”

- Hayvanlaşan İnsan – Emile ZOLA
- Remzi Kitapevi – Roman
- 377 sayfa
- Çeviri: Hamdi Varoğlu