İngiliz psikoloji profesörü Steve Stewart-William’ın yazdığı, ‘Zihin ve Kültür Nasıl Evrimleşti’ alt başlıklı “Evreni Anlayan Maymun”, “Uzaydan gelen bir başka dünya uzmanı insan hakkında ne düşünürdü?” sorunun peşine düşerek, insanı, “evrimsel psikoloji” ve “kültürel evrim teorisi” kavramlarıyla bir “yabancının” gözünden anlamaya çalışıyor.
Biz, insanların evrende bizden başka yaşayan var mı diye uzaya gönderdiğimiz “metal parçacıkları” bir şekilde Betelgeuse adlı gezegenin bilim konseyinin dikkatini çekiyor. Bunun üzerine Betelgeuse’den bir uzaylı, dünya adı verilen gezegeni ve bu gezegende yaşayan bir “tür” olan insanlar hakkında keşif yapmak için bizi ziyarete geliyor. Yalnız burada “uzaylıdan” bahsederken aklınıza gelen koca kafalı, koca gözlü tuhaf yaratıkları bir kenara bırakın. Bunlara ihtiyacımız olmayacak zira gelen “misafir” din, ahlak, norm, değer, siyasi görüş, cinsiyet gibi insana ait özelliklerin hiçbirini taşımıyor. Üstelik bizi suya götürürken, fark ettirmeden iç çamaşırımızı ters çevirip kafamıza geçirecek kadar da ileri bir zeka düzeyine sahip. Uzaydan yeryüzüne gelen bu misafir insanlar hakkında ne düşünürdü? Nottingham Üniversitesi Malezya Kampüsü’nde psikoloji profesörü olan ve evrimsel biyoloji, cinsiyet farklılıkları, özgeciliğe odaklanmış insan zihninin davranışları hakkında araştırmalar yapan Steve Stewart-William’ın yazdığı, Eksik Parça Yayınları’ndan Serdar Yüce çevirisiyle yayınlanan ‘Zihin ve Kültür Nasıl Evrimleşti’ alt başlıklı “Evreni Anlayan Maymun”, işte bu sorunun peşine düşerek, insanı, “evrimsel psikoloji” ve “kültürel evrim teorisi” kavramlarıyla bir “yabancının” gözünden anlamaya çalışıyor.
Büyük Galaktik Konsey’in en önemli başkadünya bilim uzmanlarından Seer Ram Tin, dünyadaki insanları keşfetmek için dünyaya geliyor ve öyle uzun uzadıya bir inceleme yapmaya gerek duymadan bir rapor yazıyor. Raporuna, ilk bakışta; dört buçuk milyarlık geçmişe sahip dünyanın birkaç asteroit ve patlayan yanardağlar dışında öyle pek de ahım şahım bir değişikliğine uğramadığını, sadece ilk başlarda var olan ormanların yerini zamanla pirinç, mısır ve buğdayın aldığını, insanların da bu bitkilere git gide bağımlı hale geldiğini yazıyor. İnsanları “en tuhaf hayvan” olarak niteleyen Seer Ram Tin, onları karada yaşayan, kendilerini bitirmek için ne varsa tüketen, hayatta kalmak için üreyen, çevresinde doğal kaynak olarak ne varsa yakıt olarak kullanmak için emen, görelilik kavramı veya kuantum gibi “basit” meseleleri anlamaları için bile yılların geçtiğini işliyor raporuna. Fikirlerinin başka türdeşlerinin istilasına uğradığını, “hayaletler”, “ruhlar” ve “tanrı” denilen “görünmez varlıklara” inandıklarını belirten uzman Tin, kendi gezegenindekilerin saliselerle çözdüğü problemler için insanların hesap makinesi, bilgisayar gibi cihazlara ihtiyaç duyduklarını da eklemeyi ihmal etmiyor.
Kaşif “uzaylının” bizim hakkımızda yazdığı rapor üç aşağı beş yukarı böyle. Haksız mı peki? Yazar Williams, “Akla Darwin Geliyor” başlıklı bölümün girişinde bu soruya “Süper Ucubeler” diye başlayarak pek yerinde bir cevapla dile getiriyor: “İnsanların ilginç olduğunu söylemek hafif kaçar. Biz doğanın ucubeleriyiz! Birbirimze âşık olan madde damlacıklarıyız. Çocuk yetiştirme biçimleri kuşlara benzeyen memelileriz. Ölümlü varlıklarız, hayvanlar arasında sadece biz bir gün öleceğimizi biliyor ve dehşet içinde bu bilgiden kaçıyoruz. Bizler birbirimize yönelik sesler çıkararak birbirimizin düşüncelerini düşünebilen çıplak maymunlarız. Acımasız, ahlak gözetmeyen bir süreç tarafından tasarlanmış, kendimiz için ahlaki kodlar icat eden ve hatta bazen bunlara uyarak yaşayan yaratıklarız. Yediğimiz canlılara sempati duyan etçilleriz. Genlerimizi aktarma üzere tasarlanmış biyolojik mekanizmalarız, ama oyun oynayarak ve etrafımızda bir fantezi ağı örerek zamanımızı israf ederiz. Gerçekliğin doğası hakkında derin düşüncelere dalan kimyasal reaksiyon kümeleriyiz. Ve bizler Dünya’nın doğduğu gezegenden çıkıp başka dünyalara girebilen küçük parçalarıyız.” Var mı itirazı olan? Yoksa sizleri, incelenmeyi sonuna kadar hak eden bu “ucubenin”, “doğasıyla” baş başa bırakmak için “Evreni Anlayan Maymun” kitabının başına alalım…
- Evreni Anlayan Maymun – Steve Stewart-Williams
- Eksik Parça Yayınları – Popüler Bilim
- 440 sayfa
- Çeviri: Serdar Yüce