Bütün Kadınların Kafası Karışık Mıdır?
Yaşamak, en çok yakışandır kadına. Kadın, siyasette tüm daha olmamış, takım elbisesine ve dar kafasına sıkışan erkeklere inat, yarım değil tamdır. Birhan Keskin gibi “Beni dize gelmez sanma/ Beni dize gelmez san!” diye haykırması gerekendir. Hayattaki ve ailesindeki tüm zorluğu, sadece o sorumluymuş gibi ona dayatarak hayatı yaşatanlara inat yaşam mücadelesi verendir. Ece Temelkuran ise şöyle söylüyor ; “Kadın, anlaşılmamış bir şaka gibi havada asılı. Kadın hep, en önemli yerini unuttuğu komik bir öyküyü arar. Aslında her öykü, bir terk edilmeyle başlar.”
Ece Temelkuran’ın 1996 yılında çıkan ilk kitabı Bütün Kadınların Kafası Karışıktır; kadın olma, kadınlık halleri ve kadının yaşam mücadelesi kadın gözüyle ve kadın diliyle yazılmış. 2016 yılı Türkiye’sinde ve tüm dünyaya bakıldığında hâlâ kadının mücadele içinde olduğunu, mücadelesini görmek mümkündür. ”Bütün kadınlar karışık mıdır?” diye sorduğumda kendime cevabım kuşkusuz evet! Karışığızdır ama karışıklığımızı da severiz, biz böyleyizdir, umutsuz olsak da en küçük ayrıntılardan bile mutlu olabiliriz.
2015 yazında okuduğum kitapta “Öyküler niçin olmalı?” diye sık sık sordum kendime. Kitaba göre, parçalanmış kadınların ve erkeklerin kadının yerden kaldırmalı öykü. Burada kastedilen kadın cinayetleri ve seneler sonra cinayeti aydınlanan kadınlar, kadınlarımız… Onların öfkesi, gülümsemesi, ellerinize bulaşan masum kanı…
“BİZ ÖLÜNCE – SİZ SUSUYORSUNUZ YA, BİZ ONDAN ÖLÜYORUZ İŞTE- ÖLÜNCE BİZ, KARŞISINDA DURUP SUSACAĞINIZ KİMSE OLMAYACAK. SİLAHLARINIZLA YALNIZ BAŞINIZA KALACAKSINIZ. HOŞÇA KALIN.”
Kokusunu çoktan unuttuğumuz bir zaman diliminde, daha yumurtasından çıkmadan sakat kalan, ellerini nereye koyacağını bilemeyen, nereye koyacağını şaşırdıkça, elleri çoğalan, daha iyi yenilen, ruhları sünnet edilmiş, naylon kadar hüzünlü, babası her zaman olduğu gibi karanlık bir kapı aralığı, dikenli bir kilit sesi olan, babası içeri girdiğinde hep dışarıda kalan, yemeklerden sonra mutfakta ağlayan, peçete koleksiyonu olan, mutfak ile özdeşleştirilen, mecbur bırakılan, çok susarsa deliren, çok konuşursa anlaşılmayan, yarısını yemediği yemeğin bile kalbinin kırıldığını düşünüp hüzünlenen, soğuk makarna gibi ne dünyaya zarar vermek isteyen ne de bir yararı olan, tırnaklarını yiyen, sivilceleriyle oynayan, yüzlerce sigara içen, kafası karışık olan fakat buna alışmış ve bundan mutlu olan “Çünkü gerçekten kaybolduk. Ne bu dünya üzerindeyiz, ne de yeni bir dünya kuracak gücümüz var.” diyecek kadar umutsuz ama istese dünyayı yerinden oynatacak kadınlar, Ece Temelkuran’ın kadınları…
Bütün Kadınların Kafası Karışıktır kitabı tiyatromuza Antabus adlı kitabıyla tanınan Seray Şahiner tarafından(Antabus adlı kitap da sahnelenmiştir) uyarlandı, ardından Selen Uçer tarafından günümüzde geçen bir olay örgüsü eklenerek kara komedi bir tiyatro oyununa dönüştürüldü. Kitabın yeni bir yorumu olarak nitelendirilebilecek “Bütün Kadınların Kafası Karışıktır” oyunu, dikkat çekici ekibiyle karşımıza çıktı. Deniz Çakır (Kocasından ayrılan, son kitabı yeni yayınlanmış yazar Ebru Uysal), Şebnem Sönmez (Perran), Zeynep Kankonde (temizlik işçisi Aysel), İpek Türktan Kaynak (şarkıcı Meltem) ve Kadir Çermik’in (emlakçı) , sıra dışı 5 karakteri canlandırdığı oyun; her türlü baskı altında verilen yaşam mücadelesini, kadınlarının kafasındaki “sistemli karışıklığını” sorguluyor.
İntihar etmeye kalkışan Ebru’nun çevresinde; günümüzden bir kadının toplumdaki yerini, kendiyle ve dünyayla ilişkisini komedi formunda izledik, izleyeceğiz. Bu oyun, röportajlarından okuduğum kadarıyla Selen Uçer’in aklına 3 sene önce düşmüş. Kitap ve oyunun bilgilerine bakıldığında kitaba ek karakterler ve günümüz dünyasından detaylarla değiştirilmiş.
(Selen Uçer ve Ece Temelkuran)
Selen Uçer’e Cumhuriyet Gazetesi’ndeki röportajında “Bu oyunu neden bugün sahnelediniz” diye sorulduğunda , ”Ece Temelkuran’ın 1996’da yazdığı kitabı oyunlaştırmak gibi bir proje vardı. Geçen sene özel hayatımla ve işimle ilgili bir şeyler yaşadım ve bunların anlatılması gerektiğini düşündüm çünkü artık bazı şeyler rahatsız etmeye başladı.”
”Neden ‘Bütün Kadınların Kafası Karışıktır’? diye sorulduğunda ise “Bu oyun, Sevgili Ece’nin 20 sene önce yazdığı kitabına bizim yaptığımız bir yorum aslında. Biriktirdiğimiz kadınlarla anlattığımız… Bütün kadınların ‘biri onu bozmuş olduğu için, yeni geleni bozan’ bir Perran’ı, hepimizin hayatında bazı Meltem’ler, illa ki tanıdığı Aysel’ler var. İletişimi doğru kurmadığı için yanlış algılar yaratan bir Ebru’yuz bazen hepimiz. Ve hayatı bir futbol maçı, bir satış primi, kadınları da bir tat bir doku olarak algılayan Murat’lar var bazen çevremizde. Ve evet, bütün kadınların kafası karışıktır, çünkü karıştırılmıştır. Önce ana-baba, sonra erkekler, daha sonra diğer kadınlar, en temelde sistem karıştırmıştır. Yaşadığımız toplumun erkek egemen mirasında hayatının başrolünü kendine verememişlerin hikâyesini anlatmaya çalıştım aslında. Yani özellikle kadınları…” diyor.
Oyundan bir alıntı:
Ebru: Açmayacağım Aysel. O mu kurtaracak beni? İp cambazı gibi yaşamak mı bizim kaderimiz?
Aysel: Cambaz?! Ben anlamadım…
Ebru: Ne yapacağım şimdi? İyice karıştım.
Perran: Hayır efendim, hiç de karışık değildin demin. Çık dışarı anlat! Anlamadığının arkasından konuşur insanlar. Uydurur da uydurur. Bir yanlış anlama gerçek olur… Ve rahat bırak artık kendini.
Sırf sen değilsin, bütün kadınların kafası karışıktır; çünkü…
Oyunun Künyesi
Yazan: Seray Şahiner, Selen Uçer
Yöneten: Selen Uçer
Dramaturg: Saim Güveloğlu
Dekor ve Kostüm: Natali Yeres
Yapım: Aysa Prodüksiyon
(Oyunun künyesi http://www.tiyatro.guide ‘den alınmıştır)
Oyun, prömiyerini, 13 Ocak 2016, Çarşamba akşamı saat 20:30’da Trump Kültür ve Gösteri Merkezi’nde gerçekleştirmiş olan “Bütün Kadınların Kafası Karışıktır”; prömiyerinin hemen ardından 14 Ocak 2016, Perşembe akşamı 20:30’da yine Trump Kültür ve Gösteri Merkezi sahnesinde izlenilmiş.
Kısmet olur da 2016 yılında tekrar oynanırsa kendi okulumdan ve tiyatromdan kalan vakitte izlemeye gitmeyi umuyorum. (Gittiğimde daha da detaylı bir şekilde sitede düzenlemeler yapacağım. Kimler oynadı, nerelerde oynandı, nasıl oynandı şeklinde.)
Kitabın son cümleleriyle bitirmek istiyorum yazımı;
“Denize karşı bir sigara yak. Tek şekerli, demli bir çay koy masaya. Çok neşeli bir müzik çalsın mutlaka. Kapat gözlerini. Gülümse. Çünkü…
BÜTÜN KADINLARIN KAFASI KARIŞIKTIR.
Çünkü…
Bir gün bir anda, bazı kızgınlıklarını unuttuğunun farkına varacaksın. Artık pek düşünmediğini, çünkü artık bildiğini anlayıp, ellerini bir klarnet taksimi gibi uzatacaksın. Hala kafan karışık olacak. Ama artık bunu seveceksin. Sevmelisin de. Çünkü…
KADINSIN…
…BİR ÇİÇEĞİN YANINDAN GEÇER GİBİ YAŞAMALIYIZ ASLINDA.”
Bütün Kadınların Kafası Karışıktır
Ece Temelkuran
14.Basım Mart 2015, Everest Yayınları