Başkalarının sizin için tuttuğu çeteleye göre, dünyanın en mutlu kadını olmanız gerekirken, düzenli olarak depresif ataklar geçirirseniz, bu hâlinizle sığınacağınız bir liman bulmak mümkün olabilir mi? Zihninizde büyüyen kara deliği, kapsayamadığınız, ağırlığı altında kaybolduğunuz duyguları kime, nasıl anlatabilirsiniz ki? Sesinizi duyan olur mu?
Meg Mason’ın 2020 yılında kaleme aldığı “Keder ve Mutluluk”, Seda Sevinç’in çevirisiyle Timaş Yayınları aracığıyla raflarda yerini aldı. Keder ve Mutluluk, Meg Mason‘ın üçüncü kitabı. Yazarın, Say It Again in a Nice Voice ve You Be Mother isminde iki kitabı daha var. Mason’un yazarlık kariyeri ise, romanlarla sınırlı değil; yazıları ile The Sunday Times, The Sydney Morning Herald ve The Sunday Telegraph’ta, The Times, Vogue, ELLE, Marie Claire, The Sunday Telegraph ve The New Yorker gibi dergilerde de okurla buluşuyor.
Keder ve Mutluluk, kendini bildiği ilk günlerden beri depresyon içinde hayatını sürdürmeye çalışan, bu büyük kara delik nedeniyle hayatını bir türlü hayal ettiği gibi yaşayamayan bir kadın ile tanıştırıyor bizi. Hikâyenin başladığı yere, babasının evine dönen Martha’nın geçmişle hem hesaplaşması hem de tüm bu olanları kendisi için daha anlaşılır kılmaya çalışmasıyla, onun dünyasına adım atıyoruz. Çok kısa bir süre sonra da yazar ile okur arasındaki benlik çizgisi silikleşiyor; romanın okurları olarak, Martha’nın hikâyesinin bir parçasına dönüşüyoruz. Mason, üslubu ve kurduğu hikâye ile bu birlikteliği çok derin bir yerden kurmayı ve roman boyunca bu bağı beslemeyi başarıyor.
Bu roman, hem hayli hüzünlü bir aşk hikâyesi hem de hayli kişisel bir depresyon öyküsünü konu alıyor. Kendisini her haliyle seven bir adamla evli, istediği gibi bir evde yaşayan ve çalışma zorunluluğu olmayan bir kadın olan Martha, uzun yıllardır savaşmasına rağmen, depresyonun ortaya çıkardığı kara deliklere her seferinde yem oluyor. Acı veren bu deneyim, sık tekrarlayan döngüler halinde onun hayatına imzasını atmış durumda. Hayat arkadaşı Patrick ise tüm çabalarına rağmen bir yerden sonra eşinin alanını tutamaz oluyor çünkü Martha’nın kara delikleri, Patrick’in içindeki boşlukların yarattığı büyük duyguları tetikliyor.
“Patrick ve ben, birbirimizin çocukluklarının bir parçasıydık. Yeni çiftlerin yaptığı gibi birbirimize geçmişlerimizi anlatmak zorunda kalmadık. Aksine ortak geçmişimiz zaman içinde bir rekabete dönüştü: Kiminki daha kötüydü?”
Bu cümlelerle karşılaştığımda, geçmiş hikâyelerdeki hayaletlerin bu iki yetişkini çoktan ele geçirdiğini anladım. Dışarıdan hayli şefkatli görünen ve aşkla evlenen bu çift, bize şunu hatırlatıyor: İki yarımdan bir bütün olması mümkün değil. Sevgi, bu hikâyeyi sağaltmaya ve kahramanlarımıza mutlu bir son vermeye yetmiyor. Depresyon ve acı, aşktan daha büyük.
2020 New Zealand Book Award ve 2021 Australian Book Industry Awards adayları arasında olan Keder ve Mutluluk, 2022 yılında kurmaca dalında British Book Award’ın sahibi olmuş. Aynı zamanda 2022 Women’s Prize For Fiction finalistleri arasında yer almış. Romanı okuyunca, ondaki derinliği ve ışığı ıskalamanın mümkün olmadığını anlıyorsunuz.
Keder ve Mutluluk, kadın olmaya, âşık olmaya, norm dışı olmaya ve aile olmaya dair kendi sözlüğünü oluşturan ve okuru da bu sözlüğe inandıran, etkileyici bir roman.
- Keder ve Mutluluk – Me Mason
- Timaş Yayınları – Roman
- 320 sayfa
- Çeviri: Seda Sevinç