Yazar: Tevhide Şebnem Sönmez
Kitap Adı: Başkuş
Yayınevi: İthaki (1. Baskı Şubat 2014)
Sayfa Sayısı: 80
İnsanı fetheden şiirlerinden önce kitabın ilk sayfasında şöyle bir cümleyle karşılaşıyorsunuz;
“hece bağlarıyla bağlandık… ne hoş aslında…”
diyene
sadece O’na
Tevhide Şebnem Sönmez… Şebnem Sönmez’i tanıyor ve seviyordum fakat Tevhide Şebnem Sönmez’i tanıyınca eskisini aramaz oldum. Avuç içi kadar kitabıyla dünyama öyle bir girdi ki… Onu bu kadar geç keşfetmek, bu kadar geç anlamak ve bu kadar geç sevmek çok büyük bir kayıp benim için. Ruhum çıkmazlara girdikçe, ezilip büzüldükçe açıyorum kitabını bir şiirini haykırıyorum tüm dünyama. Kelimelerin asıl manalarının çok ötesinde hissettirdikleri. İmgelemleri bir yandan çağ ötesini bir yandan da şimdiyi yaşatan birer etken oluyor. Sürüklenmiyorsunuz, akıyorsunuz. Ruhu besleyen bir şey var şiirlerinde, derin bazen ve bazen öyle yüzeysel ki anlamlandırmak her seferinde güç. Bir sefer yakaladıysanız onun dünyasını, dilini, üslubunu gerisi çorap söküğü gibi. Yasak olan her şeye eliniz yanmadan dokunabiliyorsunuz onun şiirleriyle. İdeolojik çıkarımlar da barındırıyor, sevginin en saf hâlini de… Tutkuyla, umutla, içtenlikle yapılmış insanlık üzerine ince değinişler.
Kitabın içinde Rengin Solmaz Sönmez’in tam da şiirlere uygun çizgileri, iç karmaşıklığını yansıtan fakat bir o kadar da inceledikçe muhteşem bir his uyandıran resimleriyle buluşuyorsunuz. Başkuş bu özelliğiyle de bende artı kazanan bir kitap.
Başucumdan ayırmadığım gizli geçidim; dünyadan ütopyama… Mutlaka okuyun, okutun.
*Canım kadın, iyi ki yazdın!
“olmamak ağır mıdır
olmak kadar mıdır ağırlığı”
“kimseyle değil
hep seninle konuşuyorum bilmiyorlar
seni hem tanımıyorlar
hem de
yoksun
anlamıyorlar”
“bir anıt olurum senle
kucağında dünyanın
kucağıma konarsa başın”
“ney neylesin
nefesin nazenin nalesi
uykumun soyduğu ruhumun görünmez halesi”
“gözlerin oyulmasından sorumlu tutulduk
fişek yaralarının failleriyle sarıldık
ölenlerin kabirlerinin mimarı sayıldık
kızgın
ellerimizle
böylece”
*fotoğraflar yazara aittir*