Kitap: Middlesex
Yazar : Jeffrey Eugenides
Çeviri: Solmaz Kamuran
Yayınevi: Domingo
Sayfa Sayısı: 605
Middlesex 9 yılda yazılmış, üç kuşak ve iki kıtaya yayılan bir ailenin hikayesini akıcılıkla ele almış ve 35 dile çevrilmiş önemli bir eser. 2003 Pulitzer ödüllü. Ayrıca bazı listelerde (BBC’nin 2015 yılında dünyanın önde gelen kitap eleştirmenleri arasında yaptığı anketin sonucu) 21 yy. ın en iyi 12 romanı arasında gösterilmiş.“Ben iki kez doğdum: İlkinde 1960 yılının Ocak ayında, Detroit için inanılmaz derecede dumansız bir günde kız olarak ve daha sonra tekrar 1974 yılının Ağustos ayında Petoskey’de bir acil kliniğinde, ama bu defa ergenlik çağında bir delikanlı olarak.” diye başlıyor hikâye. Kuşaklar boyunca ondan ona geçip sonunda küçük bir kızın, Calliope Stephanides’in bedeninde çiçeklenen bozuk bir genin hikâyesi bu.
Kitapta 80 yıllık bir zaman (1900-1980); Bursa Koza Han, İzmir yangını, Rum göçü, kapitalizmin şahlanışı, kültür çatışmaları, Detroit İsyanı, değişen dünya düzeni ve daha birçok olay; okuyucuyu hiç sıkmadan, olay örgüsünde hiç açık bırakılmadan hikâyeye yerleştirilmiş. Ayrıca hermafrodite (çift cinsiyetlilik) üzerinde o kadar titizlikle çalışılmış ki, Cal’in anlattıklarını yazarın kendi yaşamış sanabilirsiniz. Çok gerçekçi ve ayrıntı ile çift cinsiyetli olma halini, bunun duygusunu yazabilmiş.
Romanın baş karakteri Calliope, genel eğilimin aksine çift cinsiyetli oluşunu sorgulamayan, “neden ben böyleyim?” bunalımı yaşamayan ve kendini kolaylıkla kabul edebilmiş. Bu durum üzerinde dramatizasyon yapılmaması benim için çok büyük bir artı idi. Bu şekilde asıl anlatılmak isteneni kaçırmamış oluyorsunuz bana göre. Sadece kitabın bir yerini sevmedim – bundan sonraki kısım kitaba dair bilgi içerir diğer paragrafa kadar bu bölümü atlayabilirsiniz – o da genel ortalama sayılabilecek okurun ağzına bir parmak bal çalayım derken sonlara doğru Cal’in seks kulübünde çalışmaya başlaması durumu. Klişe olması bakımından epey rahatsız etti beni. Özgün bir kitapta çok eğreti duran bir bölümdü bu kısım. Bir de yaptığım araştırmalarda Chapter Eleven ismindeki abinin isminin Amerikan iflas kanununun 11. maddesinden geldiğini anladım. Abinin, baba ölünce Herkul Sosis dükkanlarını iflas ettirmesi ise ismin nedenini açıklıyor. Bu atıf beni epey güldürdü ve oldukça yaratıcı buldum.
Solmaz Kamuran çevirisi ile Domingo Yayınevi’nden çıkmış olan Middlesex dolu dolu bir roman. Bütün ayrıntıları ile kitabı anlatmaktansa kitaba dair genel bir kanı edinmeniz için bu yazıyı yazdım. Zira kitap, bir temel ve birçok yan konunun üstünde inşa edilmiş; alaycı, yer yer komik bir anlatıma sahip. Zaman ve mekan genişliği bakımından kitabın her ayrıntısına değinmek zaten pek de olanaklı değil. Empati duygusunu besleyen ve dramatize etmeden var olan bir farklılığı tam da bakmamız gereken yönden ele alan bu güzel eseri okumamak kayıp olur.