“Her şey, bomboş günlerin, haftaların, ayların ve yılların baş döndürücü biçimde iz bırakmadan o biricik kesinliğe, yani ölüme doğru hızlanarak geçmesinden ibaret.”
– Mario Levrero, Boş Sözler
Tehlike anında bizi hayatta tutmak için otomatik olarak faal hâle gelen ‘savaş’ veya ‘kaç-kurtul’ dürtüsünün dışında insan varlığı anlamlandırabilirse yaşam(ak) için gerekçeler üretebilir. İnsanın ancak o zaman hayatta kalmak için bir amacı olur. İnsan ancak o zaman bir hedef belirleyebilir ve hedefine uygun hareket eder. Aksi durumda her şey gereksiz, her şey manasızdır. Yani, ilkel benliğimizin çoğunlukla ‘kaç-kurtul’, başka ihtimal yoksa ‘savaş’ şeklindeki eğilimi bilinç düzeyimizin dışındadır. Sözün özü, bilinçli hareket amaca matuftur.
Çinli yazar Yan Lianke’nin kaleme aldığı Günler Aylar Yıllar, hayatın anlamlandırılabilirse yaşanır olabileceği üzerine kurgulanmış. Bir başka deyişle hayatın belirli bir bilinç doğrultusunda yaşanırsa anlam kazanacağına dikkat çekiyor. Yazar bu anlamlandırmayı roman kahramanının fedakârlığı üzerinden anlatıyor. Jaguar Kitap etiketli yüz beş sayfalık eserin çevirisi Erdem Kurtuldu tarafından yapılmış. Günler Aylar Yıllar, kısa bir roman fakat muhtevası oldukça yoğun. Halk hikâyesi tadında kısmen mitik/mistik bir yapısı var. Bu özelliğini baştan sona devam ettiriyor. Metni asıl zenginleştiren ise sahip olduğu lirik ve alegorik anlatım.
Romanda yoksul bir köy halkının kıtlıkla mücadelesi anlatılıyor. Yağış olmaması sebebiyle kıtlığa kuraklık da eklenmiş ve yoksulluk hayatı bitirme derecesine getirmiştir. Yaşam için gerekli olan su ve yiyeceğin tükenmesiyle birlikte göç başlamıştır. Civar köylerde yaşanlar da dâhil herkes bölgeden ‘kaçarken’ köyün yaşlılarından biri gitmekten vaz geçer. Bu vaz geçişin sebebi bahçesinde yeşermiş olan bir tek mısır bitkisidir. Amacı mısırı yetiştirip hasat yapmaktır. Böylelikle kuraklık sonrası ekim için tohum elde edilebilecektir. Kendisi ölse bile köyden gidenler geri döndüklerinde bu tohumları kullanarak yeniden hayata tutunacaklardır. Fakat süreç onun düşündüğü kadar kolay geçmeyecektir. İhtiyarın bir süre önce kuraklığın geçmesi için kurban edilmekten kurtardığı kör köpek dışında herkes gitmiştir. Köpek kendini kurtaran yaşlıya vefa göstermiş, onun yanında kalmıştır.
Geçen her gün onlar için daha da zorlaşmaktadır. Zaten kısıtlı olan erzakları tükenmek üzeredir. Civardaki diğer evlere girerek yiyecek aramalarına rağmen hiç bir şey bulamazlar. Bahçeleri, tarlaları dolaşıp yağış ümidiyle önceden ekilmiş tohumları toplayıp yemeye başlarlar. Bu çözümle birkaç gün işler yolunda gitmiş fakat açlıktan bölgeyi istila eden fareler toplayacak tohum bırakmamıştır. Açlığa son çare olarak fareler gözükmektedir. İhtiyar ve köpeği araziye kurdukları tuzaklara düşen fareleri yemeye başlar. Kısa sürede farelerin de sonu gelecektir. İhtiyar ve köpeğini acılı bir son beklemektedir fakat hikâyenin odak noktası bambaşkadır. Açlık, susuzluk, yalnızlık, yaşlılık gibi zorluklardan ziyade ihtiyar ve köpeğinin bütün mücadelesi mısır bitkisinin yaşaması içindir. Suyunu, gübresini, gölgesini eksik etmemek için yaşamlarını ortaya koyarlar.
Günler Aylar Yıllar’a edebi değerini yazarın oluşturduğu alegorik üslup kazandırıyor. Ayrıca betimleme ve sembolik dilin yoğunluğu dikkat çekiyor. Özellikle ‘yedi’ rakamı ve doğaya yüklenen ‘aşırı’ anlamın metindeki sembolizmin göstergeleri olduğunu söyleyebiliriz. Bununla birlikte reankarnasyon veya yağış için adak sunma gibi unsurlar hikâyeye paganik özellik katıyor. Bu özellik metinde yerel inançların izini sürmeyi mümkün hâle getiriyor ve bir anlamda yazarın müntesibi olduğu kültürü yansıtıyor. Kitapta göze çarpan bir diğer nokta ise yazının başında dikkat çekilen insanın tutumuyla ilgili. Doğa şartlarının neden olduğu çaresizliğe ek olarak yaşlılık ile yalnızlığın getirdiği zorluklar ve insanın ümidi diri tutmak için gösterebileceği çaba ustaca anlatılmış. Son olarak bir şerh düşmek gerekirse; (özellikle içinden geçtiğimiz olağandışı süreci dikkate alırsak) eserdeki bazı ifadelerin hassas okuru rahatsız edebileceği söylenebilir.
- Günler Aylar Yıllar – Yan Lianke
- Jaguar Kitap – Roman
- 105 sayfa
- Çeviri: Erdem Kurtuldu