Bugün 2 Temmuz. İnsanlığın ateşler içinde yandığı gün.
Madımak hâlâ kül ve insan bedeni kokuyor. Kulaklarımızda acı çığlıklar… Nefretin ve kokuşmuş pis zihniyetin etkileri silinebilmiş değil. Silinebilecek gibi de değil, unutmayacağız.
NE OLMUŞTU?
1 Temmuz 1993’te 33 yazar, şair ve düşünür Vali Ahmet Karabilgin’in daveti ile, Pir Sultan Abdal Şenlikleri’ne katılmak için Madımak’a geldi. Metin Altıok, Hasret Gültekin, Behçet Aysan, Nesimi Çimen, Asım Bezirci gibi isimler de davetliler arasındaydı.
Katliamdan iki gün önce dağıtılan bir bildiri, 2 Temmuz’da neler yaşanacağının işareti gibiydi. Bildiride Aziz Nesin’in o sırada başyazarı olduğu Aydınlık gazetesinde yayımlanan Salman Rüşdi’nin Şeytan Ayetleri kitabından bahsedilmiş, Nesin hedef gösterilmişti. (Daha sonraları Aziz Nesin’in oğlu Ali Nesin açıklama yapacak ve babasının kitabı yayımlamadığını, Aydınlık gazetesinin kendi insiyatifiyle yayımladığını söyleyecektir.)
Bildiride dönemin Sivas Valisi Ahmet Karabilgin’in şenliklere ev sahipliği yapması da eleştirilmiş; Nesin için “Şehirde adeta Müslümanlarla alay edercesine gezebilmektedir.” denmişti.
Kan donduran katliamın sebebi Aziz Nesin olarak gösterilse de biz, insanlık nedir bilmez yobazların bilime, sanata, edebiyata, aydınlara karşı nasıl kin duyduklarını biliyoruz.
Olayların tansiyonunun yükseldiği gün 2 Temmuz..
Cuma namazından sonra binlerce kişi Hükümet Konağı’na yürümeye başladı ve ulaştıklarında Hükümet Konağı’nı taşlamaya başladılar. Ardından, ‘’Şeytan Aziz’’, ‘’Sivas, Aziz’e mezar olacak’’ sloganlarıyla ve tekbirlerle Madımak Oteli’ne ulaştılar. Önce otelin önündeki araçlar ateşe verildi, daha sonra otelin perdeleri tutuşturuldu..
Aralarında Metin Altıok, Hasret Gültekin, Behçet Aysan, Nesimi Çimen, Asım Bezirci, Uğur Kaynar gibi isimlerin de olduğu; 33’ü aydın, 2’si otel çalışanı 35 can bu katliamda hayata gözlerini yumdu.. Aziz Nesin, kendi imkânlarıyla kurtuldu. Daha sonra linç girişiminden son anda kurtuldu.
Madımak Oteli nefret ile tutuşurken, insanlık cayır cayır yanarken; çevre binalardan, belediye çalışanlarından, alkışlarla ve tekbirlerle destek geldi…
Sonuç mu?
26 Aralık 1994, 28 Kasım 1997, 2000, 2002 ve 2012 yıllarında yapılan hukuksal işlemlerden hiçbir sonuç çıkmadı. Aksine Madımak Oteli’ni yakan, insanların ölümüne sebebiyet veren sanıkların avukatlığını yapan 8 avukat, milletvekilliği yaptı. 13 Mart 2012’de ise zaman aşımından dolayı düşürüldü.
2010 yılında Madımak’ın kamulaştırma süreci başladı, halk karşı çıktı. Halkın talebi müze olmasıydı fakat Sivas İl Özel İdaresi’ne bağlı Bilim ve Kültür Merkezi oldu..
Kitaplarını imzalatmak, söyleşiler yapmak, fotoğraf ve kitap sergilerine katılmak isteyen, güzel amaçlar için orada olan 33 aydınımız katledildi. Tarihe de kan donduran katliam, ‘’2 Temmuz Sivas Katliamı’’ olarak geçti. Tarihimizden utanıyoruz…