Gazeteci Pınar Öğünç, geçen senenin başında İletişim Yayınları’ndan çıkan Aksi Gibi isimli öykü kitabıyla bizim pek bilmediğimiz bir yanını sergiliyor. Ufak bir araştırmayla, aslında kendisinin pek de edebiyattan uzak bir kişi olmadığını görebiliyoruz. Öyle ki, gazetedeki ilk iş görüşmesine öyküleriyle gidecek kadar edebiyatın yaşayan ve yazının peşinden koşan birisi. Yaptığı haberlerde olduğu gibi, Aksi Gibi’de de, insana dokunup farklı açılardan bizim pek sezip göremediklerimizi özenli ve düzenli bir şekilde sayfalara döküyor.
Pınar Öğünç, hayatın içinden sanki cımbızla seçip öykülerini yazdığı karakterleriyle, bize ciddi bir şeyler anlatmak istiyor Aksi Gibi’de. 19 öyküde, 19 farklı karakter ve onların hikayelerini anlatmıyor sadece. Yazdığı öykülerde, toplumun “sıkıntılı” olduğu itiraf edilemeyen insanlarına yönelik satırlar, okuyup bitirdikten sonra bile yakanızı bırakmıyor. Gözümüzün önünde olanı, hiç umursamadığımız detayları, en alttakileri, boş bir evin hallerini, kayıp bir anahtarın ihtimallerini, mağaza çalışanlarını ve onların hayatlarını, peşini bırakamadıklarımızı, peşimizi bırakmayanları, ince ince unuttuklarımızı, yüksek tonda anlatıyor bize. Bunu yepyeni bir dille, bambaşka bir kurgu, karşılaşılmadık bir teknikle yapıyor, diyemem. Basitçe kurgulanmış, tamamı hayatın içinden ve gerçek karakterlere yüklenmiş bir şekilde öyküler. Bunca sadeliğe rağmen Öğünç, anlatımın dokunduğu detaylar, öykünün alt metnini okuyucuya çabuk kabul ettirebilmesi ve hayattan doğan karakterlerinin gücüyle, içinize sızan, sizinle beraber yaşayan hikâyeler hazırlamış. Cumhuriyet Kitap Eki’nde Behçet Çelik, Öğünç’ün dilini şöyle tanımlıyor: “Ayrıntılara sadece laf (hikâye) kıymeti biçmiyor Öğünç, o ayrıntıların bir araya geldiğinde içten içe fokurdayan nelerin resmini verebileceğine dikkat kesilmemizi öneriyor. İçten içe olanları sezmek kolay değil, kabul, ama gözümüzün önünde kopan irili ufaklı, kişisel ya da toplumsal kıyametleri de mi görmeyelim?”
Aksi Gibi uzun uzadıya konuşulacak, anlattıkları incelenebilecek bir kitap. Öğünç’ün 120 sayfalık dünyası sizden çok uzak değil. Adım atmanız, anımsamanız için yeterli olacaktır.
Yazar notu: Bu inceleme daha önce YM Dergi’de yayımlanmıştır.