Çocuklar kitap okumayı gerçekten sevmiyor mu?
Bu sorunun cevabını öğrenmek istiyorsanız Günışığı Kitaplığı kurucusu ve genel yayın yönetmeni, yazar Mine Soysal’ın bugüne dek binlerce öğrenciyle yaptığı sohbetlerden esinlenerek kaleme aldığı başyapıtı “Eyvah Kitap!” eserini okumanızı tavsiye ederim.
Çocukların kitap okumamalarının veya okumayı sevmediklerini düşünmelerinin birçok sebebi var. Peki, nedir bunlar? Aile ve öğretmen tutumları, akran baskısı, yürütülen çeşitli uygulamalar…
İlk olarak şunu kabullenmeliyiz: Çocuklarımız birer birey. Onların kendi zevkleri, kendi duygu ve düşünceleri var. Onlara kitapları dayatmakla çoğu kez hata yapıyoruz. “Eyvah Kitap!” yapıtında da gördüğüm en önemli şey, buydu. Onlar adına karar vermemizden rahatsız oluyorlar. Özgür olmak istiyorlar.
Malum, bir süredir pandemi sürecindeyiz. Hepimiz bir şekilde iyisiyle kötüsüyle atlatmaya çalışıyoruz. Bu süreçte ebeveynler çocuklarıyla normalden çok daha fazla bir aradaydı. Hâl böyle olunca normalden daha fazla güldük eğlendik onlarla veya daha fazla tartıştık, sorunlar yaşadık… Bu dönemde hepimizin anlaşılmaya ve dinlenilmeye ihtiyacı var. Çocuklarımızı dinlememiz ve onları anlamaya çalışmamız, onlarla aramızdaki iletişimi kolaylaştıracaktır. Çocuklara karşı buyurgan tavrımız, okuduğu kitapları küçümsememiz, başkalarıyla kıyaslamamız onları incitebilir ve çocuklarımızla aramıza mesafe girmesine sebep olabilir. Çocukları ciddiye alırsak, anlarsak ve dinlersek, onlar da size karşı aynı şekilde karşılık vereceklerdir.
Okuldan verilen kitap okuma ödevleri, okunan hikâye kitaplarıyla ilgili yapılan sınavlar, kitap okuma yarışları temelde faydalı olmayı amaçlayan uygulamalar ancak belki sizler de fark etmişsinizdir ki bunlar her çocuk üzerinde etkili olmayabiliyor. Türkçe ders kitaplarındaki tekdüzelik, okuduğundan mutlaka bir ders çıkarmak zorunda kalmak… Çocuklar okudukları şeyi sevmek, eğlenmek, duygudan duyguya geçmek, kendilerini bir serüvenin içinde hissetmekten hoşlanırlar. Belki de kitap okumayı seviyorlardır da baş etmekte zorlandıkları bazı şeyler vardır. Farkındalığımızı artırmak, onlara yardımcı olmak biz yetişkinlerin ifa etmesi gereken önemli bir husustur.
Eserde dikkatimi çeken olaylardan biri de kitap okuyamadıklarını düşündüğümüz yavrularımıza; hiperaktivite, dikkat eksikliği gibi teşhisler koyma eğiliminde olmamızdı. Hayır, belki de bu kadar karışık değildir, yalnızca sevebileceği bir kitapla henüz karşılaşmamış olabilir. İletişime geçerek ilgi alanlarını keşfetmesine yardımcı olabilirsiniz.
Kitap okumak bir ceza veya zorunluluk olmamalı. “Odana geç, kitabını oku!” gibi bir tutum içinde odasına gönderilmeye çalışılan çocuk muhtemelen kitap okumayacaktır. Bu davranışınız ona yalan söylemeyi, gizli saklı işleri ustalıkla yapmayı öğretebilir.
Çocuklar; anlayış, hoşgörü gibi değerleri bizden öğrendikleri gibi davranışları da biz yetişkinlerde öğrendiklerini ve bizleri taklit ettiklerini unutmamalıyız. Şöyle bir dikkatli bakın: Belki de çocuğumuz kitap okuyor fakat biz göremiyoruz. Kendi arzularımızı ve beklentilerimizi bir kenara koyup onlara kulak versek görebilir miyiz?
Bence denemeye değer…
- Eyvah Kitap! – Mine Soysal
- Günışığı Kitaplığı
- 127 sayfa