Bir yazarı anlamak için bütün kitaplarını okumak gerekli midir? Ben bilmem. Ama Şule Gürbüz derdinin ne olduğunu satırlarıyla söyledi bana. Omzundaki yükleri, hayallerini, sıkıntısını, kendi cenazesine geç kalışını ve daha birçok olayı birkaç sayfada söyleyiverdi.
Kendinizi yok etmeyi, en azından yok saymayı düşündüğünüz bir anda, birisi bir kahve ısmarlayıverir; ve bir kahveye fit olup, yaşama devam etmeye karar verirsiniz.
dedi kadın ve yüreğimi ellerinin arasına aldı. Her zaman bir miktar deli kadınları ya da deli yazarları okumayı sevmişimdir. Şüle Gürbüz bence abartıldığı kadar var. Kelimelerle oynamasını iyi biliyor. Beni benden alan bir kitap yazmış, kaldı ki verdiği bilmeceleri çözmek hiç de kolay değil. Kitap kaygan bir denizanası gibi. Herkes farklı yorumlar çıkarabilir. Hiç anlamayan ve ya sevmeyen de olabilir. Ama ben sonsuza kadar önereceğim kitaplar listesine çoktan adını yazdım.
Benden, bana kayıtsız kalınması ile benden nefret edilmesi arasında bir seçim yapmam istense; tereddütsüz, nefreti seçerim – kayıtsız kalınacak bir yanım yoktur. Ve ben söylemek isterim ki, her şey ve herkese kayıtsızım.
- Şule Gürbüz – Kambur
- İletişim Yayınları – Roman
- 92 Sayfa