Polisiye romanı ezelden beri sevdiğim için içinde cinayet geçen her roman, okunma macerasına bir adım önde başlar. Pınar Kür’ün, Bir Cinayet Romanı adlı romanını da sırf adı beni cezbettiği için almıştım Üsküdar Sahaf Festivali’nden. Aradığımı buldum mu, bilemiyorum a dostlar! O sebeple hakkında yazıp yazmamakta kararsız kaldım.
Benim için bir kitabı güzel kılan şeylerin başında – çoğumuz gibi – dilin akıcılığı gelir. Bu yönden romanımızın hiçbir sıkıntısı yok. Birkaç farklı kişi tarafından anlatılan hikâye gayet akıcı biçimde ilerliyor. Romanda bir cinayet romanı yazarı, geçmişindeki kişilere adeta cinayet romanı rol dağılımı yaparak onları adım adım bir cinayetin içine çekiyor. Biz bu kişilerin L, E ve Y kodlarıyla tuttukları notları okuyoruz. Başlangıçta kim ölecek, kim öldürecek, kim olayı çözecek bilmiyoruz. Sonra olaylar geliştikçe, biri gerçekten ölünce bu kez de yazdıkları en karışık olan kişinin peşine düşüp onun kim olduğunu bulmaya çalışıyoruz. İnsan bir polisiyeden daha ne ister!
Şimdi gelelim beni tereddütte bırakan kısmına. Yazarın roman kahramanlarını bu denli etkileyip yönlendirmesini inandırıcı bulmadım. Buna bir deconstruction yöntemi olarak yani yazarın yazma süreci olarak baktığımızda durum değişiyor tabiki. Yazar, romanı yazarken yaşadığı yapıp bozmalarını böyle anlatmış bize. Ben şimdi bu ikisini sevgili yapayım diye düşünür ya, onu buraya yansıtmış, git şununla sevgili ol demiş kahramanına. Böyle bakınca inandırıcı geliyor. Metin bir üst kurguya dönüşüyor. Ancak romanın sonlarına doğru gelişen olaylar bence bu inandırıcılığı bozuyor. Yazar, yazar olmaktan çıkıp hikayenin kahramanı oluyor. Roman, içinde bir cinayet romanı yazarının da olduğu bir cinayet romanına dönüşüyor. Bu hâliyle de üstkurgu olmaktan çıkıyor kanımca. Cinayetin sebebi ve işleniş şekli de yine ikna edicilikten uzak. Ancak sonuna kadar katilin kim olduğu tahmin edilemiyor – ya da ben edemedim, bilemedim şimdi – ve o mu, bu mu diye insanın aklını kurcalıyor. Bu haliyle de bir polisiyeden beklentileri karşılıyor.
- Bir Cinayet Romanı – Pınar Kür
- Everest Yayınları
- 383 sayfa