
Ursula K. Le Guin
Cinsiyet kavramına farklı anlamların yüklendiği, tartışmaların üst seviyelere ulaştığı şu günlerde size ilaç gibi gelecek bir romandan söz edeceğim.
Ursula K. Le Guin’in 1969 yılında yayımladığı Karanlığın Sol Eli bir bilim kurgu romanı olarak geçse de bilim kurguyu yücelten özelliklere sahip.
Bu kitapta söz edilen halk, sıra dışı yaşamıyla okuduğunuz birçok romandan hemen sıyrılmaktadır. Olaylar, Gethen ya da Kış olarak adlandırılan bir gezegende geçmektedir. Roman karakterleri iki cinsiyeti bedeninde bulundurabilen (androjen) olağanüstü varlıklardır. Yirmi altı gün boyunca cinsiyetsiz yaşayan bu halk, dört gün boyunca hormonal düzenlerine göre ‘kadın’ ya da ‘erkek’ olmaktadırlar. Cinsel ilişkiye hazır hale gelen bireyler bu değişimi ‘kemmer dönemi’ olarak adlandırmaktadır. Bir çocuğun annesi olan birey bir başka kemer döneminde başka çocuğun babası rolünde karşımıza çıkmaktadır. Bu durumun doğal sonucu olarak bu toplumda cinsiyet kişiye herhangi bir statü kazandırmamaktadır.
Toplum, kadın ya da erkek ayrımı yapmaksızın bireyleri kategorize etmekten kaçınmıştır. Cinsiyetlerin kalıcı olmaması bu bireylerin, bir diğer bireye saygısını kendiliğinden geliştirmiştir. Çünkü bireyler kadın ya da erkek olmanın ne demek olduğunu yaşayarak tecrübe etmişlerdir. Yöneten-yönetilen, güçlü-güçsüz, koruyucu-korunan, ezen-ezilen, kadın-erkek gibi insanlığın tarihinde yer alan zıtlıklar Gethen gezegeninde yer almamaktadır.
Gethen gezegeninde yaşayan bu olağanüstü insanlarla ilgili çok daha önemli bir detayı paylaşmak istiyorum. Kemmer döneminde yer alan bireylerin birleşebilmesi için iki tarafın da istekli olması gerekiyor. Şayet bir taraf bu birleşmeyi istemiyorsa asla bu ilişki gerçekleşmiyor. Şartların bu kadar açık olduğu bir toplumda da doğal olarak ‘tecavüz’ gibi bir olgu asla yer almıyor.
Ursula K. Le Guin, kurguladığı gezegenle aslında bizi, bütün farklılıkların “insan”ın özünde yer aldığı gerçeğiyle yüzleştiriyor.
Gethen gezegeni, kurduğu düzenini devam ettirdiği günlerde bir misafiri ağırlamaktadır. Bu misafir, Gethen halkını 83 gezegenden, 3000 devletten oluşan “Ekumen” olarak adlandırılan gezegenler birliğine davet etmektedir. Gethen halkı her an Kemmer döneminde olan misafiri Genly Ai’ye hemen kabul etmemiştir. Romanın asıl konusunu da Genly Ai’nin Gethen’deki günleri oluşturmaktadır.
Ursula K. Le Guin, geçmişinin birikimini olağanüstü bir bilim kurgu romanı ile ortaya koymuştur. Antropolog bir baba ile yazar ve psikolog bir annenin yetiştirdiği yazarımızın harika bir bilgi birikiminin ve hayal gününün olduğunu söylemek sizler için de şaşırtıcı olmaz sanırım. Güçlü ve genç karakterler anlatmak yerine özellikle “güçsüz” karakter yaratmıştır. Güçsüz karakterler üzerinden toplum değerleri sorgulanmaktadır. Yazar, zıtlıklara vurgu yapmayı tercih etmektedir.
Kitabı üzerine sayısız nitelendirme yapabilirdik şayet kendisi “Hoş, yakışıklı ve yetişkin” olarak nitelendirmeseydi. Bu harika kadın kitabını tanımlamışken bizim bir sıfat yaratmamız saygısızlık olur diye düşünüyorum.
Karanlığın Sol Eli romanı bilim kurgunun iki önemli ödülü “HUGO” ve “NEBULA” ile taçlandırılmıştır.
Heyecanlanarak okuduğum bu esere dair sözlerimi kitapta geçen kısa bir olayla ve baş tacı olabilecek bir cümleyle bitirmek istiyorum. Genly Ai, gelecek hakkında öngörüde bulunabilen Gethen halkına beş yıl içinde Ekumen’e üye olup olmayacağını sorar. Her şeyi hoyratça tüketebilen biz insanların hayat felsefesi yapabileceği niteliktedir Genly Ai’nin aldığı cevap:
‘’Yanlış sorunun yanıtını bilmek yararsızdır.’’
Ursula ve kitapları kim bilir yanlış sorulardan doğru sorulara geçmemizin belki de tek yoludur!
- Karanlığın Sol Eli – Ursula K. Le Guin
- Ayrıntı Yayınları – Roman
- 304 Sayfa
- Çeviren: Ümit Altuğ