Düzenli Barış Bıçakçı okuruyumdur. Her kitabını okuduktan sonra en az bir kez daha okuyup uzaktan bakmaya çalışırım. Çünkü Barış Bıçakçı, basit cümleler kursa da derin ve ruhsal çözümlemelerini en iyi şekilde yapan minimal duru güzelliğin en güzel örneklerini veren yazarlardandır. Okurken “Yahu sanki bu adam benim içimden geçenleri söylemiş!” diyebilirsiniz ve Barış Bıçakçı karakterleri yanınızda nefes alıp verir, “Ben buradayım, sevgili okur sen neredesin?” der çoğu zaman. Barış Bıçakçı bizden biridir, dönemi içinde bana göre farklı, görünmeyen ama yazınca da incelikleri derinlemesine hissettirendir.
32 öykü var Baharda Yine Geliriz’ de 10 tanesi Şehir Rehberi adlı öykülerdir. Barış Bıçakçı, abartıya kaçmadan, usul usul dolaşır Ankara sokaklarında veya her şeyin birbirine karıştığı herhangi bir şehrin sokaklarında. Herhangi bir şehir diyorum çünkü bu kitapta, şehrin keşmekeşliğine hapsolmuş, şehrin boğazına kaçmış insanlar hatta gece kurdukları saatin sabah çalışmamasını veya en iyisi geriye gitmesini gönülden dileyerek tatlı tatlı esneyen fazlasıyla hayalperest bazı insanlar var. Yolculuk deyince Mahir gibi başını sallayıp “İçimizde taşlar yerine oturuyor.” diyenler var. Çaresizce balkon temizliğiyle kendini rahatlatmaya çalışan insanlar var. “Her Şey Gün Gibi Ortada” diye haykırmak isteyen bir kadın ve en önemlisi bir kitap yazmak istediğini söyleyen, “İçinde öyle bir cümle olsun istiyorum ki, kitabı okuyan biri o cümleye geldiğinde kitabı birden kapatıp sımsıkı göğsüne bastırsın.” diyen güzel, bizden bir yazar var. Bu içten cümleden sonra kitabı kapatıp sımsıkı göğsünüze bastırabiliyorsunuz. Öyle güzel birkaç cümleyle okumayı kendine hayat edinmiş insanlara şöyle seslenir sayın Bıçakçı, “Güzel bir kitap okumak ve ömrümün geri kalanını o kitabı okuduğum yerde geçirmek istiyorum.” demişti o. Sonra da bana dönüp sormuştu: “İnsan güzel bir kitap okuduğu yerden nasıl ayrılabilir?” Kitabı bitirdikten saniyeler, dakikalar, saatler, haftalar ve aylardır düşünüyorum, insan güzel bir kitap okuduğu yerden nasıl ayrılabilir, neden ayrılması gerekir. Güzel bir kitapla tanıştıktan sonra o hevesle orada yıllarca yeni güzel kitaplar bularak, sadece okuyarak yaşanılamaz mı, bilemiyorum ama isterdim doğrusu…
Eğer saatlerce güzel öyküler okuduğunuz yerden ayrılamıyorsanız, incelikleri seviyorsanız, şehrin boğazına kaçan şeyleri görmek istiyorsanız bu kitap sana göre sevgili okur. Sağlıcakla.
İznin ile yazımı Şehir Rehberi adlı son öyküsüyle sonlandırıyorum : “Şehrin yüksek binalarından birine çıkıp aşağıya bakıyorum, her şehirde rastlanabilecek bir manzarayla karşılaşıyorum: Yüzlerce insan, bazen birbirlerinin yolunu keserek oradan oraya gidip geliyor. Ölümsüz gibi görünüyorlar. “Nedir bu?” diye soruyorum kendi kendime, anlamlandırmak gerekiyor, “Kâbus mu, şenlik mi?” Arka arkaya bir sürü karşıt anlamlı sözcük geçiyor aklımdan. Eksilerle artıların birbirini götürmesi gibi kalabalığın da bir matematiği var. Sıradanlık bu olmalı :Bütün karşıtlar birbirini götürüyor. Başka ne söyleyebilirim ki size?”
Baharda Yine Geliriz
Yazar : Barış Bıçakçı
Sayfa: 109
Yayınevi : İletişim Yayınları
Basım Tarihi: 9. Baskı 2015, İstanbul