Öğrenmede bireyci öğrenme stili denen bir yaklaşım var; bireyde öğrenme eyleminin nasıl gerçekleştiğini anlamlandırmaya dair bir kavram. Bu yaklaşıma göre öğrenme eylemi bireyin kendisinden ayrı düşünülemez çünkü bu aşamada bireyler aktiftir ve bu eylemi kendileri gerçekleştirir. Bu sebeple öğrenci için öğrenmeyi kolaylaştıracak unsurlar göz önünde bulundurulmalıdır. Kişinin; içinde bulunduğu ortam, öğrenme stili, önceki deneyimleri gibi pek çok faktör öğrenme hızını etkiler. Bu bakış açısına göre, “Uygun öğrenme ortamı sağlandığında herkes başarılı olabilir.” anlayışı esastır ve öğrenciyi merkeze alan eğitim anlayışında da bu öğrenme stili uygulanır. Geçtiğimiz günlerde de Timaş Çocuk Yayınları’ndan, bahsi geçen bireyci öğrenme stilini ele alan bir çocuk kitabı yayımlandı: Koala Olmanın Sırrı. Yayınevinin “Düşler Kitaplığı” serisinden çıkan, İhsan Kartoğlu’nun bu kitabı özellikle altı-on yaş arasındaki minik okurlara hitap ediyor.
Koala Po, Cesur ve Saygılı Orman Sakinleri Okulu’nun birinci sınıf öğrencisidir ve kendisiyle birlikte birçok başka türden hayvan arkadaşıyla birlikte ormanda eğitim görmektedir. Ancak kendisi gibi koala arkadaşları Mo, Ko, Jo ve Fo’yla maalesef aynı sınıfta bulunamazlar. Koalalar diğerleri tarafından yavaş hayvanlar olarak nitelendirildiği için öğretmenleri her sınıfta bir koalanın yeterli olacağını söylemiştir. Evet, Po yavaştır ancak başkalarına göre! Mesela bir leyleğe göre. O da ancak bir koalaya göre çok hızlıdır zaten! Po, bunu bilir ancak yine de bu durumdan muzdarip olduğundan “Çevremizdeki hayvanlar, bizim yavaş olmamızdan çok şikayet ediyorlar. Aslında biz yavaş değiliz ama onlar böyle düşünüyor.” diyor. Oysaki bireyi başkasına göre değil kendine göre değerlendirmek gerekir; herkes kendi hızındadır ve bunu kabul etmek gerekir. Aslında sadece herkes birbirinden farklı, o kadar! Hiç kimse bir diğerine üstün ya da diğerinden daha iyi değil. Bir sınıfta herkesin öğrenme hızının aynı olması zaten mümkün değildir; dolayısıyla bu beklenemez de. Bu orman okulunda olduğu gibi her tür, doğası gereği kendi hızında ilerler; dolayısıyla tüm deneyimler bireye özgü ve biriciktir. Buradan hareketle özellikle de minik yaştaki bireylerin zihninde “Başkası gibi olmak zorunda mıyız?” sorusu doğabilir ki bu da çok doğaldır. Ancak uygun öğrenme ortamları yaratıldığı zaman, herkes başarılı olabilir. Eserde Po’nun babası aracılığıyla değinilen bir başka nokta da herkesin her alanda başarılı olamayacağı ve buna aslında mecbur da olmadığıdır. Bir kişinin bir alanda geliştirilmeye ihtiyacı varken başka bir alanda kendiliğinden çok iyi olabilir. Dolayısıyla insan iyi olduğu alana odaklanır ve kendini o konuda geliştirirse daha mutlu olabilir. Romanda da Po’nun ne kadar üzüldüğünü gören babası ona gerçekleri hatırlatır:
“-Pooo, sen bir koalasın. Hızlı olamazsın. Koalalar doğası gereği yavaş hareket ederler. Hepimizin farklı özellikleri var. Mesela balıklar yürüyemez. Penguenler ormanda yaşayamaz. Hepimiz, kendimizi en rahat hissettiğimiz yerde ve şekilde yaşıyoruz.”
Bu sözlerin ardından kafası karışır Po’nun; ancak babası açıklamaya devam eder: “- Ayrıca Po, neden başarılarını görmezlikten geliyorsun? Yavaş hareket ediyorsun, doğru. Ama mesela çok güzel resimler çiziyorsun. Belki yavaş çiziyorsun ama çizimlerin harika! Arkadaşların, belki ne kadar deneseler de, senin gibi resim çizemeyecekler. Bu, senin çabalamana rağmen hızlı olamaman gibi bir şey.” Po, anlar aslında babasının ne demek istediğini ancak yine de arkadaşları tarafından dışlandığı, onlarla birliktelik oyun oynayamadığı için üzgündür. Bu, öğretmenlerinin ve arkadaşlarının bakış açılarını değiştirmesi ile çözülür anca. Kitapta da dendiği üzere: “Uygun ortam sağlandığında koalalar da başarılı olabilir!” Po ve diğer koala arkadaşları için güzel bir çözümle diğer arkadaşları ile etkileşimli şekilde derslere ve oyunlara devam edebilirler.
Köy okullarında çalışan öğretmen İhsan Karaoğlu, bu kitabını arkadaşlarına nazaran daha yavaş okuyup yazan bir öğrencisine ithaf etmiştir. Gerçek hayattan esinlenilen Koala Olmanın Sırrı’nı elbette küçük yaştan okurlara, onların ailelerine ve yetişkinlere öneriyorum ancak herkesten önce öğrencilerle birebir etkileşim kuran ve öğrenme ortamlarında bulunan öğretmenlere öneriyorum. Sınıflar bir sürü Po ile dolu, önemli olan onları görebilmek!
- Koala Olmanın Sırrı – İhsan Kartoğlu
- Timaş Çocuk Yayınları – Düşler Kitaplığı
- 32 sayfa
- Çizer: Selin Öztürk