Yaklaşık 2 yıl önce yayıncılığa katılarak çocuk kitaplarına renk katan Tekir Kitap’dan Memo Tembelçizer ile yayınevinin hikayesini konuştuk…
-Tekir Kitap’ın hikâyesi nasıl başladı?
Ben zaten yıllardır yayıncılığın hem dergicilik hem de yayınevi kısmında; yazar, çizer, editör ve ortak olarak bulunmaktayım. Eşim Selda ise proje koordinatörü olarak basın, yayın ve reklam ajanslarında tecrübesi olan biri. Yaklaşık 15 yıldır kurgudışı kitaplar çıkaran bir yayınevi kurma hayalimiz vardı. Fakat on yıl önce kızımız Çakıl doğduğunda Selda’yla birlikte Çakıl için kitap bakmaya başladığımızda ne kadar az güzel çocuk kitabı olduğunu fark edip şaşırmıştık. Kurgudışı kitaplar yayınlama hayalimizin üstüne çıktı çocuk kitapları.
Böyle bir işe yeterli vakti verebileceğimize ancak 2018’de kanaat getirebildik ve Tekir Kitap’ı kurduk. Artık çocuk kitabı piyasası on yıl önce olduğu gibi zayıf değil, o zamandan bu yana çok zenginleşti ve bizim şevkimizi daha da körükler hale geldi, ortamın zenginleşmesi herkes için faydalı.
-Yola çıktığınız 2018 yılından beri işler istediğiniz gibi ilerliyor mu peki?
Kendi iç işleyişimiz açısından işler planladığımız gibi ilerliyor. Çok sevdiğimiz, kendi çocuğumuza okutmak isteyeceğimiz kalitede kitaplar basıyoruz. Önce çeviri kitaplarla işe başladık, iki yılın sonunda iyi yazarlar ve çizerlerle kendi projelerimizi hazırlıyor duruma geldik. İşin dağıtım ve satış kısmında açıkçası çok deneyimli değildik, benim Mürekkep Yayınevi’nden gelen bilgim de daha çok teorik seviyedeydi. Benim bilgim hâlâ teorik seviyede ama Selda başka alanlardaki koordinatörlük deneyimi sayesinde matbaasından dağıtımcısına, okul zümrelerine kadar bütün sistemi işletir hale geldi.
-Çocuk yayıncılığı zor ama keyifli bir alan. Siz bunun avantajlarını ya da dezavantajlarını yaşadınız mı?
Çocuk kitabı yapmak görsel ağırlıklı olduğu için biraz zor. Sadece metin ve kapak tasarımı kitabı oluşturmak için yeterli değil, kitabın her santimetre karesini güzel ve grafik açıdan anlamlı hale getirmek gerekiyor. Ama bu benim için zorluktan çok işin keyifli tarafı. Böyle bir eseri oluşturup sonunda bir nesne olarak elimde tutabilmek beni çok sevindiriyor. Ayrıca bir çizer ve editör olarak, çizerlerle ilişki kurmakta zorluk çekmiyorum. Herhalde onlar da beni sevdikleri için olsa gerek, bizimle çalışmakta hevesliler. İşin diğer zorlukları ise maddi zorluklar. Resimli kitaplarda baskı ve kağıt kalitesi ve dolayısıyla maliyet yüksek olmak zorunda. Ayrıca hem yazarın hem çizerin telif hakkı var. Yazarlar kusuruma bakmasın, bu konuda picture book çizerlerini elimden geldiğince kayırmaya çalışıyorum.
-Çocuk okurların küçük yaşta kitaplara ısınması ve sıkı bir okur olarak devam edebilmeleri için kitap seçkilerinizde nelere dikkat ediyorsunuz?
Çeviri kitap ararken öncelikle çizgisini ve tasarımını sevdiğimiz kitaplara bakıyoruz. Çizginin, insanı baktığı şeye ilk görüşte aşık eden büyülü bir etkisi var. Bu açıdan, güzel çizgili bir kitabın çocuğu büyüleyerek okuduğu metni çok daha iyi özümsemesini sağlayabildiğini düşünüyoruz. Çizgisi güzel olanların içinde ise eğlenceli olanları seçiyoruz. Kitabın hem güzel hem eğlenceli olması çocuğun mutlu olması için yeterli, bizim de basmaya karar vermemiz için yeterli. Fakat çocuk kitabı, çocuğun yaşı düştüğü oranda anne babaya daha çok hitap eder hale geliyor. Onları da mutlu edebilmemiz için güzel ve eğlenceli kitapların arasından ebeveynin işine yarayabileceğini düşündüklerimizi seçiyoruz. Mesela ilk kitabımız Kaka Hakkında Bildiğim Her Şey tüm bu kriterle uyan bir kitap. Hem güzel çizgisi var, hem komik ve eğlenceli, hem de çocuğuna tuvalet eğitimi vermeye çalışan ebeveyne argüman sağlayarak yol gösteren bir kitap.
-Çoğu zaman “çocuk edebiyatı” kitaplarının ders verici tarafı olması üzerinde duruluyor. Bu durum ne kadar doğru ya da nelere ağırlık verilmeli sizce?
Her türlü eserde amaç sadece eğlence olabilir, bunda hiçbir sakınca yok. Asıl mesele bir eserde mesaj olmaması değil, mesajı olan bir eserde mesajın doğrudan, açıklaya açıklaya ve nasihat tonunda verilmeye çalışılması. Çünkü göstere göstere, doğrudan mesaj veren eserleri büyükler gibi çocuklar da sevmez. Halbuki kurgunun doğasında mesaj var, her kurgu eserde ister istemez bir kıssadan hisse bulunur. Edebiyatın inceliği, eğlence için yapılmış gözüken ve kendi sürükleyiciliği sayesinde kendini okutan bir eserde, açıklanmaya muhtaç olmayan bir mesaj yaratabilmek. Eserlerde mesaj arayan okurun da mesajın doğrudan ifade edilip edilmediğine değil, olay örgüsünün ne şekilde ilerleyip sonuçlandığına bakması gerekir.
-Kitaplar kadar kapakları da önemli. Hem çocukları hem de velileri ikna etmek gerekiyor genelde. İşin tasarım kısmında nelere dikkat ediyorsunuz?
Kapakta amaç bakışı yakalayıvermek, yakaladığı bakışı da bırakmamak. Bu amacı gerçekleştirebilecek şekilde çocuğun sevebileceği ve kitabın içeriğini mümkün olduğunca ifade edebilen kapaklar yapmaya çalışıyoruz. Amacı “hayal dünyası geniş çocuklar ve mutlu anne babalar.” olan bir yayınevisiniz. Kitaplarınızla ilgili okurlardan nasıl geri dönüşler geliyor?
Genel olarak eğlenceli ve komik bulunuyoruz ki bu tam da olmak istediğimiz şey.
-2020’de yayın planınızda kaç kitap var ve son zamanlarda okurlarınızın en çok dikkatini çeken üç kitabınız hangileri oldu?
Yılın başında bu sene yayınlamayı planladığımız 20 kitabımız vardı fakat maalesef salgınla birlikte herkes gibi bütün planlarımızı ertelemek zorunda kaldık. Eylül ayı itibariyle yayına tekrar başlamayı umuyoruz fakat önceki tempoda devam etmemiz biraz vakit alacak herhalde. Tüm kitaplarımız içinde ilk kitabımız “Kaka Hakkında Her Şey” hâlâ en çok sevilen kitabımız. Aynı seriden, insanların çeşitliliğini ve eşitliğini anlatan “İnsanlar Hakkında Her Şey” de sevilen kitaplarımızdan biri. En son yayınladığımız, plastiğin ortaya çıkışını, faydalarını ve zararlarını her yönüyle anlatan “Kullansak mı Kullanmasak mı? Plastik” isimli kitabımızla da okullar çok ilgilendiler fakat maalesef tam yayınlandığı haftalarda salgın başladı. Önümüzdeki normalleşme sürecinde kitabevlerinde de ilgi uyandıracağını düşünüyoruz.
-Şu anda çocuk ve yetişkinde çizgi ağırlıklı kitaplar yayınlıyorsunuz, ilerleyen zamanlarda çizgili kitaplar dışında kitaplar var mı planınızda?
Ben çizer olduğum için tabii öncelikle çizgili kitaplarla ilgileniyorum. Fakat diğer yandan yayınlarımızın kapsamını genişletmeyi de arzu ediyoruz. Süpersonik adında yeni bir markamız var, çizgi roman kitaplarını oraya kaydırmayı planlıyoruz. İleride yetişkinler için kurgu dışı kitaplar yayınlamayı da istiyoruz.
-Dosya çalışmaları kabul ediyor musunuz yoksa direkt kendi çalıştığınız projelerden mi ilerliyorsunuz?
Dosya başvuruları çok fazla geldiği için incelemek ve cevap vermek bizim için çok vakit alan bir hale dönüştü. Bu yüzden yeni yazarlarla çalışmayı şimdilik askıya aldık. İleride buna tekrar imkan bulmayı umuyoruz.
-Fuarlar dışında okurlarla iletişim kurmak adına etkinlik/proje anlamında neler yapıyorsunuz?
Her kitabımız için hazırlanmış drama etkinliğimiz, yazar ve çizer etkinliklerimiz oluyor. Sevdiğimiz kitabevleri ile ortak çalışmalar yapıyoruz. Kitaplarımızı alan okullarda ve belediyelerin ya da özel girişimlerin düzenlediği festivallerde de etkinlikler gerçekleştiriyoruz.