Ayşe Kulin, sevdiğim bir yazardır. Akıcı dili, sıkmadan hikâyeler anlatması ve farklı konular işlemesi hoşuma gider. Yine aynı duygularla okuyacağım sandığım Tutsak Güneş adlı romanını aldım ve okumaya başladım. Roman hayali bir gelecekte oluşmuş durumları anlatıyor. Yiyecekler yerine haplar yutuluyor, arabalar direksiyon olmadan istediğiniz yere gidiyor, teknoloji gelişmiş ama kafaların içi bomboş kalmış. İnternet araştırmaları, başka ülkelere gitmek ve çoğu şey kısıtlı. Evlilikler ve çocuk doğurmak toplumdaki statünüzü belirliyor. Ne kadar iyi konumda olduğunuz üzerinizdeki renklerden anlaşılıyor. Hikâyeyi zorluklarla yüksek kademeye çıkabilmiş Profesör Yuna anlatıyor bize. Yuna ülkenin halinden memnun ve birçok konuda uyanışa geçmemiş bir karakter fakat olaylar geliştikçe gözü açılıyor. Özgürlük isteği ayaklanıyor.
Kitap yaşadığımız ve yaşamakta olduğumuz durumlara göndermelerle dolu. Gezi direnişi, Türkan Saylan’ın cenazesi ve kısıtlamaların bize fark edilmeden hayata geçmiş olmasını vurgulamış. Ayşe Kulin bu romanına ister siyasi, ister fantastik nasıl isterseniz öyle okuyabilirsiniz, demiş.
Kitap konusu harika, göndermeler müthiş, farkında olmayan insanların kesinlikle okuması gerek ama işte amalar var. Bana göre gereksiz uzatılmış ve kitabın birçok bölümü eksiltilebilirmiş. Karakterlerin konuşma tarzları kulağımı tırmaladı. Öyle gereksiz diyaloglar vardı. Çok karmaşıktı ve okumak için hiçbir kitapta kendimi bu kadar zorlamadım. Bu hikâyeyi başka bir yazar işlese çok daha iyi olurdu bence. Hayal kırıklığına uğradığım bir roman oldu.
Kimsenin fikrini yönlendirmek istemem farklı kitap değerlendirme oluşumlarında kitabı beğenen insan sayısı beğenmeyenlere göre çok daha fazla. Bir sonraki kitapta görüşmek üzere.
- Tutsak Güneş – Ayşe Kulin
- Everest Yayınları – Roman
- Sayfa sayısı: 440