Uzak bir geçmişte başlıyor Asabiyeci, kısa fakat etkileyici bir roman. Çok detaylı anlatımlar yok, lakin alabildiğine gerçekçi. Doktor Simao Bacamarte isimli bir hekim, uzun yıllar eğitim gördükten sonra, doğduğu yere, Brezilya’ya Itugai’ye hizmet etmeye karar verir. Her şey bir hayal kırıklığıyla başlar aslında. Beklediği yıllara, uğraşlarına ve hatta ta en başında eşini sağlıklı olduğundan dolayı tercih etmiş olmasına rağmen, bir türlü çocuk sahibi olamaz. O da kendini daha çok işine verir. Bu dönemde psikopatolojiyi keşfeder. Bu yeni keşfi çok heyecanlandırır onu, çünkü bu alanda böbürlenebilecek tek bir uzman yoktur. Tabii ondan başka.
Itugai’ye hemen bir akıl hastanesi kurmak için hazırlanır Bacamarte. Bundan vazgeçmesini söyleyenler olur, ama önemli değildir. Hatta önerisini öyle ateşli sunar ki akıl hastanesiyle ilgili hazırlıklar, arada çıkan tüm çatlak seslere rağmen hemen yapılır. Artık Itugai’nin Yeşil Ev isimli göz alıcı bir akıl hastanesi vardır.
Bacamarte incelemelerine devam ettikçe deliliğin çok başka boyutları, dereceleri olduğuna inanır, hatta delilikten muzdarip insan sayısı sanılandan çok daha fazladır doktora göre. Böylece aklı hastanesinin nüfusu her geçen gün artar. Deliliğin çeşitleri de; biri amcasından kalan mirası faizsiz olarak borç vermiştir, dağıtmıştır, başka biri taşsevicidir mesela; Bacamarte bir süredir bu hastalığın üzerinde çalışıyordur. Kuzeni için arabuluculuk yapmak isteyen genç bir kadın da Bacamarte’yi ikna etmeye çalışırken kendini Yeşil Ev’in konukları arasında bulur. Halk sarsılır, çatlak sesler artar ama yine de çoğunluk sesini çıkarmaya korkar.
“…Fakat zihinsel yetilerimizin dengesinden başka nedir ki akıl? Dolayısıyla, herhangi bir konuda dengeden yoksun kişi, delidir.”
Yazarın dili bu kısa romanda çok önemli bir rol oynuyor. Tüm bu yaşananları hem alaycı hem de gerçekçi bir üslupla ele alması romanı tek oturuşta bitirmenize yol açabilir. Bir yandan acıma duygusu bir yandan da insanı şaşırtarak sürüp giden bir okuma süreci sunuyor kitap. Kendi adıma yazarın Türkçe’ye çevrilmiş diğer kitabını okumak için sabırsızlanıyorum.
Son olarak, eğer bu kitabı tek bir cümle ile anlatmamı isteselerdi bu alıntıyı kullanırdım.
“Gülünç dediğimiz şey, sadece gaddarlığın kılık değiştirmiş halidir, dostum, hepsi bu.”
Eğlenceli bir roman olan Asabiyeci; deliliğin, aynı zamanda da gaddarlığın sınırlarını çiziyor.
- Asabiyeci – Machado De Assis
- Çeviri: Elvan Kıvılcım
- Encore Yayınları
- 100 sayfa