Temmuz 2021’de 1 yaşını dolduran Ketebe Çocuk‘un editörlerinden Didem Demirel‘le yayınevinin geçen bir yılda neler yaptığını konuştuk.
Keyifli okumalar.
-Ketebe Çocuk’un hikayesi nasıl başladı?
Ketebe’nin çocuk yayıncılığına başlayacağını duyduğumda çok heyecanlandım. Yetişkin kitaplarında kısa sürede büyük yayınevleri ile yarışacak kalitede işler yapması eminim yayıncılığı takip eden herkesin dikkatini çekmiştir. Çocuk kitaplarında da aynı kaliteyi hedefleyeceğinden emindim. Ki öyle de oldu.
Uzun bir ön çalışmanın ardından Temmuz 2020’de ilk kitaplarımız yayımlandı ve o günden beri neredeyse her ay yeni kitaplarla devam ediyoruz.
En büyük hedefi nitelikli kitaplar olan bir yayınevinde olmak paha biçilemez. Ketebe Çocuk benim için çok büyük bir tecrübe. İlk günden beri mutfağında olmaktan gurur ve mutluluk duyuyorum.
-Tam olarak pandeminin ortasında başladı yolculuğunuz. Zor bir dönemde istediğin gibi ilerledi mi çalışmalar?
Evet, bizim ilk heyecanımız maalesef pandemiye denk geldi. Ama biraz zorlansak da önümüze hep güzellikler çıktı. Sanıyorum bu biraz inanmakla ilgili. Biz hep iyi olacağına inandık. Bir yılın sonundaki tablo hepimizi mutlu ediyor.
-Temmuz ayında 1 yaşına girdi yayınevi. Senin için bir yıl nasıl geçti, nasıl özetlersin?
İlk kitaplar yayımlandığından beri aylık periyodlarla kitap hazırlamaya, yeni projeler üretmeye, yeni çeviri kitaplar kovalamaya devam ediyoruz.
Düşününce bir yıl nasıl geçti, o otuz iki kitap nasıl ele avuca geldi inanamıyorum bazen. Hep heyecanla, hep yeni koşturmacalarla, hep yeni arayışlarla bir yılı geride bırakmışız. Çocuklar için deriz ya ne ara büyüdü bu çocuk, diye. Hakikaten öyle: Ne ara büyüdü bu çocuk?
-Çocuk yayıncılığı zor ama keyifli bir alan. Sen bunun avantajlarını ya da dezavantajlarını yaşadın mı?
Biz açık ofiste çalışıyoruz. Yetişkin kitapları çalışıyor çalışma arkadaşlarım hemen yan masamda. Ben çiçekler böcekler rengarenk resimlerle gözlere şenlik çalışırken yan masada büyük büyük meseleler dönüyor. Gerçekten çocuk yayıncılığı çok keyifli bir alan. Ama bununla aynı derecede ciddi bir alan da. Belki iki üç kat titizlenmek gerekiyor. Hem çok eğleniyorum hem de her seferinde kitaplar raflara girene kadar yüreğim ağzımda geziyorum. Bizimkisi bir aşk hikayesi diyeyim sen anla.
-Ağırlıklı olarak çeviri ve okul öncesi kitaplar yer aldı Ketebe Çocuk kitaplığında. İlerleyen zamanlarda yerli eserlerin sayısı artacak mı, ayrıca diğer yaş gruplarında da kitap sayısını artırmak planlar arasında var mı?
Başlarken okul öncesi kitaplarla başladık, evet. Çeviri ağırlıklı devam etti yayın programımız. Resimli kitaplar yayın çizgimizi göstermekte bize yardımcı oldu diye düşünüyorum.
Sonra yavaş yavaş kitap çeşidini arttırdık. Kurgu dışı kitaplar, okul dönemi kitapları… Yerli kitaplarda da bir standart yakalamak istiyoruz. Tezgâhta çok güzel yerli kurgu dışı projelerimiz de var.
Metniyle, konusuyla, çizimleriyle dünya standartlarını yerli kitaplarda da görmek; çocuklarımızın ve çocuk kitabı okumayı seven yetişkin okurlarımızın beğenisine sunmak en büyük hedefimiz.
-Son aylarda Ketebe Çocuk’un iklim krizi, hayvan hakları ve bilim temalı kitapları öne çıkıyor. Hem çocuklar hem de yetişkinler için önemli konular bunlar. Bu alanda yeni kitaplar gelecek mi?
Çocukların da gerçek dünyadan haberi olması gerekiyor. Yaşadığımız dünyada iklimler değişiyor, birçok tür tehlike altında… Geleceğin yetişkinleri olan çocuklar da tüm bunları bilmeli. Bu yüzden kurgu dışı bu tip kitaplar yayımlamaya devam edeceğiz.
-Çocuk okurların küçük yaşta kitaplara ısınması ve sıkı bir okur olarak devam edebilmeleri için kitap seçkilerinizde nelere dikkat ediyorsunuz?
İlk olarak çocukları küçümsememeliyiz. Her konu çocuk edebiyatının konusu olabilir, onlar anlatılan her meseleyi anlayabilirler. Yeter ki biz anlatabilelim. Çocuklar nasıl parmak sallayan birinin öğütlerini dinlemeyi sevmiyorlarsa (çoğu zaman dinler gibi görünürler ve tek kelime akıllarında kalmaz) parmak sallayan bir kitabı da okumak istemiyorlar. Bu tarz kitaplarla çok sık karşılaşırsa bir çocuk, o parmak sallayanın kitaplar olduğunu ve ondan uzak durması gerektiğini düşünebiliyor.
Bunun yerine vermek istediğimiz öğüdü kitabı okuyan çocuğa bir tecrübe yaşatarak tabiri caizse çaktırmadan verirsek o zaman çocuğun aklında kitaptaki kahramanın -okurken hayal dünyasında o kahraman çocuğun kendisi olur- hissettikleri kalır ve hem vermek istediğimiz mesajı alır çocuk hem de yaşadığı tecrübe onu heyecanlandırdığı için okuma zevkine ulaşır.
Çocukların okuma keyfini arttıracak bir diğer unsur da görseller. Her biri bir sanat eseri görsellerle kitapları zenginleştirmek biz yayıncıların en önemli görevi.
Üç yaşında bir çocuk tekrar tekrar sevdiği bir kitabı annesi ya da babası ile okuduğunda edindiği tek kazanım yalnızca okuma alışkanlığı değil, kitaptaki illüstrasyonlar sayesinde sanat zevki de gelişiyor çocuğun. Bunun yanında anne-babasıyla muhabbet edebileceği, fikirlerini paylaşabileceği bir tecrübe de yaşıyor kitap sayesinde.
Kitap seçkilerimizde kitabın bir derdi olmasını, ele aldığı konuyu sıra dışı bir fikirle anlatmasını, çocuğun zekasını küçümsememesini önemsiyorum. Elbette görseller de tüm bu söylediklerim kadar önemli. İnce eleyip sık dokuyoruz diyebilirim sanırım.
-Şimdiye kadar yayımladığınız kitaplarla ilgili okurlardan nasıl dönüşler geliyor?
Şimdiye kadar çok güzel dönüşler aldık. Ketebe Çocuk okurun gözünde bir yere oturdu diye düşünüyorum. Allah utandırmasın.
-Yılın geri kalanı için planlar arasında neler var? Seni heyecanlandıran projelerden biraz bahsetmek ister misin?
Bu yıl sonuna kadar yayın planında okul öncesi resimli kitaplar, okul dönemi kurgu kitaplar, çok güzel bir felsefe serisi ve kurgu dışı kitaplar var. Hem yerli hem çeviri çok güvendiğim kitaplar geliyor.
Muhabbetimize son verirken güzel bir haber de vereyim o zaman. Sanırım netleştiği için artık söyleyebilirim. Cat Stevens’ın Peace Train şarkısı yakın zamanda resimli kitap formatında Harper Collins tarafından yayımlanmıştı. Çok yakında Ketebe Çocuk’ta.
Keyifli sohbetin için teşekkür ediyorum.