“Güzellik”, günümüz toplumlarının ve aslında tüm zamanların üzerinde en çok tartıştığı, konuştuğu ve mesele ettiği konuların başında gelen kavramlardan birisi. Üstelik Umberto Eco’nun kitaplarında da sıklıkla vurguladığı gibi tarihsel ve mekansal olarak o kadar çok anlam değişikliğine uğramış ki. Mesela, Afrika kabilelerinin ya da Avrupai güzellik algılarının yahut antik dönem ile yakın zamanlardaki güzelliğe dair yaklaşımların farklı olması gibi. Ancak bu tartışmanın her zaman değişmeyen bir tarafı var ki o da güzelliğin kadınlarla özdeş olarak hep ele alınması ve bunun da kendisine bağlı kozmetik piyasası benzeri ekonomik pazarları doğurmuş olması görülebilir. Dolaysıyla beden politikaları ve feminizm üzerine eğilenler için güzellik, salt tarihsel, estetik bir süreç olmaktan çıkıp kolaylıkla politik bir kavrama da evrilebilmekte.
Genç akademisyen-yazar Merve Genç’in “Güzelliğin Politikası-YouTube Güzellik Topluluğu” başlıklı, Hacettepe Üniversitesi’nde doktora tezi olarak da sunduğu tezi gözden geçirilmiş haliyle İletişim Yayınları tarafından okuyucularının beğenisine sunuldu. Merve Genç, öncelikle güzel olanın politik olduğuna dair temel argümandan hareketle güzelliğin politik arka planını ele alıyor. Ve bunu “üç dalga” olarak özetlediği tarihsel süreçli feminist kuramlardan hareketle sunuyor okuyucularının önüne.
Daha çok kadın hakları konusunu ele alan ilk dönem feminist yaklaşımlarının aksine bir anlayış içinde olan ikinci dönem feminist dalganın öncüsü kabul edilen Fransız düşünür Simon de Beauvoir, 20. yüzyılın ikinci yarısına damga vurduğu “The Second Sex (İkinci Cins)” adlı eserinde, kadınların öteki olarak kimliğini ve temel yabancılaşmasını sağlayan ve onun enerjisini tüketen “hamilelik”, “doğum”, “adet görme” gibi bedeni özellikleri ele alarak, tüm bunların benliğin enerjisinin yitimine ve dolaysıyla da kendi için etkinliklerle uğraşma kapasitesini gittikçe düşürdüğüne vurgu yapmakta. Bu yaklaşımından hareketle de ikinci dalga feminizm odağına, “cinsellik”, “beden”, “annelik” gibi konuları ele alarak başlar ve dönemin 68 hareketinin bir bileşeni olarak politik bir mücadelenin kadınlar yönüyle siyasi hattı bu şekilde belirlenmiş olur. Ortaya çıkışı 1990’lı yıllara tekabül eden üçüncü dalga feminizm ise, en genel ifadesiyle “çeşitlilikler”in tanınmasına yönelik bir akım olarak kendisini diğerlerinden ayırır.
Tam da kitabın temel meselesi olan “güzellik” itibariyle önceki dalgalardan farklılığı da buradan ortaya çıkmakta. Zira ilk iki feminist düşünce, daha çok güzellik ideolojisinin “baskıcı”, “eril dayatıcılık” yanına vurguda bulunurken, üçüncü dalga feminizm, güzelliği kadınların kendi içinde “güçlenme imkânı” olarak görmeye başlar. Ve buradan da kitabın önemli bir kısmını oluşturan, artık kadınlar için bağımsız bir çalışma imkânı haline gelen ve yazar tarafından “YouTube Güzellik Topluluğu” olarak adlandırılan kavrama geçiş sağlanmış olur. Çeşitli ülke YouTuber’larının yayınladıkları farklı içerikli videolarda kadınlar artık kendileri için süslenmekte ve bundan dolayı kişisel bakımlarına önem verdiklerinden ötürü yargılanmak istemediklerini dayanışma ruhuyla haykırmaktadırlar. Makyaj, artık erkeklere güzel görünmek olarak yapılmamakta, güzellik kanallarında kadın sağlığı, cinsellik, annelik, kadın-erkek ilişkileri, cinsiyet tartışmaları, aktivizm gibi tüm kadınları ilgilendiren pek çok konu üzerine içerikleri üretmeye alan açılmaktadır.
“…Makyaj, genellikle düşünüldüğü gibi erkeklere güzel görünme amacıyla süslenme anlamına gelmeyebiliyor. Güzellik ideolojisinin kadınların ikincilleştirilmesindeki payını görerek, bunun farkında olarak, güzellik meselesini kendi ellerine almaya, onu kendilerine göre biçimlendirmeye, onunla başa çıkmaya çalışan kadınların yaptıklarının politik bir anlamı var…”
YouTube platformu üzerinden yayın yapan kadınlar artık mekansal olarak daha bağımsız davranabilmekte ve ayrıca bu videolarla milyonlarca kişiye de rahatlıkla ulaşabilmeleri mümkün olmakta. Bu da kadınlar arasında duygusal ve politik olduğu kadar ekonomik açıdan da güçlenmelerine imkân tanır bir yan barındırmakta. İşte Merve Genç, tarihsel seyir içinde güzelliğin ve güzellik üzerine yayın yapan YouTuberların önemli bir kısmının sanılanın aksine güzelliği ve onun enstrümanları olan makyaj, süslenme, kıyafet gibi unsurları bir güçlenme aracı olarak, içine eğlencenin de eşlik ettiği performatif gösterilerle özgürleşme imkanına dönüştürdüklerini, kitap içindeki çeşitli video, vlog örneklerini de sunarak vurguluyor. Tüm bu nedenlerle araştırmacı Merve Genç’in kitabının beden politikaları üzerinde farklı bir yönü ele alması itibariyle feminizm tartışmalarında özgün bir yanının olduğunu rahatlıkla belirtebiliriz…
- Güzelliğin Politikası YouTube Güzellik Toplululuğu – Merve Genç
- İletişim Yayınları
- 144 Sayfa