“Gerçek sandıktan sonra bir zevk isterse sahte olsun.” diyor kitabın ilk sayfalarında yazarımız. Asıl adı Emile Herzog olan Andre Maurois 1885’de dünyaya gözlerini açmış ve 82 yıllık ömründe iki dünya harbine tanık olmuş. Çeşitli savaş gözlemlerinden oluşan kitapların yanı sıra birçok biyografi çalışması da bulunmaktadır. Bu yazımızda ise alışılmışın dışında olan bir aşk romanını inceleyeceğiz.
Kitapta iki farklı kişinin iki farklı öyküsü anlatılıyor. Romanın ilk bölümünde Philippe, ilk karısı Odile’e olan aşkını anlatırken; diğer bölümde ise Philippe’in ikinci karısı İsabelle, acı ve sıkıntılarını dile getirir.
Kahramanımız Philippe çocukluk zamanında Küçük Rus Askerleri adlı bir kitabı yılbaşı hediyesi olarak alır. Bu kitapta, liseli gençler bir ordu kurarak kendilerine üniversiteli bir kızı kraliçe yapmışlardır. Ardından, kraliçeye yemin etmiş ve ona türlü işlerle yaranmaya çalışmışlardır. Kahramanımız bu kitaptan çok etkilenmiş ve kafasında oluşan ideal kadın modeline “amazon” adını koymuştur. Hikâyemiz de tam anlamıyla burada başlıyor işte. Philippe güzel, zarif ve içine kapanık genç kadın Odile ile tanışır. Daha sonra ondan çok etkilenir ve “sonunda amazonumu buldum” diyerek onunla evlenir. Fakat evlendikten sonra genç kadının çok değişik özelliklerini fark eder. Süregelen olaylarla beraber ilk bölüm biter. İkinci bölümde ise Philippe, kuzeni Renee aracılığıyla İsabelle ile tanışır ve ona destek çıkan bu kadınla evlenir. Bu süreçte İsabelle, Philippe’e olan aşkını ikinci bölüm boyunca anlatır.
İki farklı kişiden aynı duyguyu görüyoruz kitapta. Bunun gibi kitabın her iki bölümünde de ortak özellikler dikkat çekiyor. Örneğin: Karakterler umutsuz aşklarını anlatıyor ve bundan yakınıyorlar.
Soyluluk, baskıcılık ve dönemin modası olan “elit kısma karşı çıkma ve rahat olmaya çalışma” gibi öğeler öne çıkıyor. Duygusal bir anlatım egemen olup ruh çözümlemeleri ağır basmış, duygu odaklı betimlemeler de kitabı ilgi çekici kılmış.
Yazarımızın hayatında da birçok kadın olmuş. Romanı yazarken hayatında olan kadınların da etkisi olduğu açık. Hatta 1949’da karısı yanında olmadığı bir Güney Amerika seyahatinde kendi eserlerini İspanyolcaya çeviren, genç, güzel geniş görüşlü, María de los Dolores Checa Garçía y Rivera adlı bir kadına aşık olmuş. Bu ilişkisi 20 gün sürmekle beraber Maurois, “Marita” adını verdiği bu genç kadına 54 mektup ve 11 şiir yazmış ve bu ilişki 1949’da sona erdikten sonra bu yazılar ikinci karısının isteğine uyularak yayımlanmış.* Bahsedilen kitap ülkemizde “Sonbahar Gülleri” adıyla basılmıştır.

Andre Maurois ve İkinci Eşi Simone de Caillavet
Yazıldığı dönemde çok farklı edebi akımlar popüler olmasına rağmen, yok olmaya yüz tutmuş klasisizmin etkileri görülüyor. Kitabın dili sade ve anlaşılır. Çevirisi, okuduğum yayınevinin çok tercih edilmemesine rağmen kötü değildi. Yazarın üslubunda, cinsiyetçi söylemlerle karşılaştım. Kitap boyunca beni en çok bu rahatsız etti. Ama tüm bunlara rağmen okumaktan keyif aldığım ve kütüphanemde olmasına sevindiğim bir kitap İklimler. Umuyorum ki sizler de okuyunca beğenirsiniz…
* https://tr.wikipedia.org
Görseller:
- http://sheila-telerevee.eklablog.com
- https://fantastic-writers-and-the-great-war.com
- http://www.newyorker.com
Kitabın İsmi: İklimler
Yazar: Andre Maurois
Sayfa Sayısı: 244
Yayınevi: Engin Yayıncılık
1 Yorum
Yine muhteşem tahlillerle bizi aydınlattın Sayın Aydın