Taylor Adams’ın kaleme aldığı ve Nox Yayınları tarafından yayımlanan Kötü Yorum, okurunu hızla metne ve olayların akışına hapsediyor.
Şöyle bir gündelik rutin hayal edin: Sahil kenarında bir evde geçici bir süreliğine yaşıyorsunuz. Eve göz kulak olmak, temizliğini yapmak, gelen postaları almak dışında pek işiniz yok. Bu iş için ev sahibi size para ödüyor, kira ödemiyorsunuz. Tüm ihtiyaçlarınızı internetten karşılayabiliyorsunuz. Sakin bir kasaba, pek komşunuz yok. Yanınızda size bağlı ama pek de akıllı olmayan bir köpek var. Onunla eğleniyorsunuz, konuşuyorsunuz. Tüm gününüzü kitap okuyarak ve bir şeyler izleyerek geçiriyorsunuz. Ya da yan evde yaşayan yaşlı bir adamla uzaktan teleskop yardımıyla adam asmaca oynuyorsunuz. Dibinizdeki okyanusun kenarında gündüz yürüyüşleri yapıyorsunuz, hava soğuk olduğu için yazlık kasabasında pek insan olmadığı için dilediğinizce özgürsünüz. Can sıkacak araç sesleri yok, gürültüden arınmış bir coğrafya. Okyanusun, yağan yağmurun ve esen rüzgarın sesinden yaşamınızın fonunu dolduruyor.
Kulağa hiç de fena gelmiyor değil mi? Açıkçası kitaba başlarken ben de böyle düşündüm. Bol bol karaktere ait zamanın olduğu, dilediğince okuyabildiği ve fazla mecburiyetin olmadığı bir iş. İnternetten bulduğu ücretsiz kitapları kitap okuyucusuna indirip günlerini dolduracak kitapları okuyor. Buraya kadar her şey yolunda.
Pek tabii ki böyle büyük bir boşluk içindeki karakterimizin iç dünyasına dalmasından doğal bir şey de yok. Karakterimiz Emma Carpenter, eşiyle tanışma, evlenme ve onu kaybetme hikâyesine sıklıkla dalıyor. Kendi iç dünyasında yaşadığı kaybın yas sürecini de yürütüyor. Kendiyle ve düşünceleriyle meşgul olmamak için de kitaplara sokuluyor.
Adam asmaca oynadığı komşusu Deek ona okuması için bir kitap öneriyor. İletişimleri teleskop vasıtasıyla ilerliyor. İkisi de kendi evlerindeki tahtalara söylemek istediklerini yazıyor ve böyle haberleşiyorlar. Komşusunun önerdiği kitabı internetten indirip okuyor Emma. Kitap bir dağ yürüyüşüne çıkan iki genç kadının vahşice öldürülmesine dair bir cinayet romanı ve tüm gerilim klişelerini içerisinde barındırıyor. Kitap o kadar kötüdür ki Emma bırakmayı düşünüyor ancak bırakamıyor. Bitirdiğinde kaybettiği zaman için çok fazla sinirleniyor ve internette kitaba dair bir inceleme yazıyor. Zehir zemberek bir kitap yorumu. Kitabın Türkçe çevirisine adını veren bu yorum, kitabın yazarı tarafından görülüyor. Aynı şekilde bir yorumla yazar diğer insanların kitaba dair bir önyargı oluşturmamaları için yorumu kaldırmasını istiyor. Emma kaldırmıyor. Yazar kaldırmasını istiyor. Buradan sonra mesajlarda gerilimin arttığını hissediyoruz. Nihayetinde Emma yorumunu kaldırmıyor.
Günler aynı sıkıcılığında geçmekteyken yaşadığı evde enteresan şeyler olmaya başlıyor. Bir gece uyurken birisi tarafından izlendiği hissiyle uyanıyor Emma. Işığı açtığında kimsenin olmadığını görüyor ancak içine o korku yerleşiyor bir kere. Aklında bir yandan da yaptığı kötü yorum nedeniyle yazarın kendisine bir saplantı geliştirebileceği düşüncesi doğuyor. Yazarı araştırıyor. Hepsi birbirinin benzeri türde onlarca kitabı olduğunu görüyor. Kitaplarına dair yapılan yorumların çoğunun olumlu olduğunu görünce, biraz daha araştırıyor. Bu yorumların hepsinin sahte hesaplar tarafından yapıldığını keşfetmesi uzun sürmüyor. Karşısındaki yazarın sitesine giriyor, kendi hakkında yazdığı biyografiye bakınca kendisine ve yaptığı işe saplantılı birisi olduğunu görüyor. İçindeki tedirginliği büyüyor.
Taylor Adams‘ın kaleme aldığı ve Nox Yayınları tarafından yayımlanan Kötü Yorum, okurunu hızla metne ve olayların akışına hapsediyor. Göz açıp kapayıncaya kadar bir bakmışsınız kitabı yarılamışsınız. Emma’nın klişe diyerek küçümsediği ve dalga geçtiği her şey başına birer birer gelmeye başlamış. Bir noktadan sonra ikinci bir roman okumaya başlıyorsunuz. H. G. Kane tarafından yazılan ve Emma’yı öldürme planını, uygulaması ve tüm süreçlerinin anlatıldığı gerçekten kötü yazılmış, okurken bunaldığınız ve klişelere boğulduğunuz bir roman. Ancak diğer yandan da Emma’nın evinde olanların kitapta anlatılanlarla örtüştüğünü, tüm klişelerin ve basit şeylerin gerçekleştiğini, bir cinayetin işlenmek üzere olduğunu ve Emma’nın kurtulmak için yaptıklarını okuyorsunuz.
Taylor Adams, Kötü Yorum’da gayet tempolu ve gerilimini hissettiren bir hikâyeyi başarıyla anlatıyor. Hızla okunan, karakterlerinin derinleştiği, olay örgüsünün sapmadığı, iyi yazılmış bir gerilim romanı.
Son not: Kitabın Goodreads okur yorumlarında okurlar başlarına bir şey gelmesin diye oldukça fazla olumlu yorum girmişler. Bir yanıyla iyi bir pazarlama taktiği ve sanırım işe yaramış. Yazarı kutlamak lazım.
- Kötü Yorum – Taylor Adams
- Nox Yayınları – Roman
- Çeviri: Elif Nihan Akbaş
- 392 sayfa